Soylu: "Ay-Yıldızlı Bayrağın En Çok Yakıştığını Gördüğüm Yer Ikiyaka Dağları'nın Tepesiydi"
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, terör operasyonlarına ilişkin, "Şunu çok net söyleyeyim; önümüzdeki aylarda biraz daha bu konuda operasyonlarımız hem yoğunlaşacak hem de bu operasyonlarda farklı neticeler de olabilecek.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, terör operasyonlarına ilişkin, "Şunu çok net söyleyeyim; önümüzdeki aylarda biraz daha bu konuda operasyonlarımız hem yoğunlaşacak hem de bu operasyonlarda farklı neticeler de olabilecek." dedi.
Soylu, Trabzon Büyükşehir Belediyesi'nde düzenlenen bayramlaşma programına katıldı.
Bakan Soylu, buradaki konuşmasında, bombalı saldırı hazırlığındaki 5 teröristin yakalandığını hatırlatarak, "Kahraman arkadaşlarımız, Hatay'a intikal etmeye çalışan 5 DEAŞ'lı teröristin üzerine atlayarak onları etkisiz hale getirdiler. Bu şu demektir; 'Sen milletimize bir şey yapma. Üzerine atlayarak onu etkisiz hale getireyim, benim canıma ne olursa olsun' Bu üstün düşünce ve üstün bir anlayıştır." ifadesini kullandı.
Dün de Van'da kenti karıştırmak isteyen 2 teröristin etkisiz hale getirildiğini söyleyen Soylu, "Bütün arkadaşlarımız, güvenlik kuvvetlerimiz her biri en üst seviyede bir dikkatle ve yüksek moralle görevinin başındadır. Bu konuda milletimiz hangi kararlılık içindeyse, gerek komutanlarımız, gerek emniyet müdürlerimiz, gerek canparelerimiz, gerek güvenlik korucularımız her birisi aynı kararlılık içindedir." diye konuştu.
"Tarihin en fırsatı yüksek dönemi içinde bulunmaktayız." diyen Soylu, şöyle devam etti:
"Hatırlarsınız, konuşmalarımda 'son 300 yılın en güçlü dönemindeyiz.' dediğimde, ses Pensilvanya'dan geldi. Oradaki ahlaksız, bana hakaret ederek ve yukarıdan aşağıya ağza alınmayacak kelimeleri orada değerlendirerek, hain kimliğini bir kez daha ortaya koydu. İstekleri bu ülkenin güçlü olması değildir. İstekleri bu ülkenin ve bu milletin teslimiyetidir. Bu millet teslim olmadı, inşallah teslim de olmayacak.
Yapılacak çok şeyler var. Göç politikamızdan, istihdam ve iş politikamıza kadar her birimizin elinde bir fırsat var. İş adamlarımızın, bürokratlarımızın, memurumuzun, işçimizin, toprağı verimli biçimde biçmek, ekmek durumunda olan çiftimizin 'daha iyisini üreteyim, daha kalitelisini üreteyim, gelen turiste daha iyi hizmet edeyim' diyen insanımızın, öğretmenlerimizin, akademisyenlerimizin, bilim adamlarımızın, herkesin… Topyekün bir seferberliğin, kalkınma, büyüme seferberliğinin ve topyekün demokrasi seferberliğinin bugün tam da mihengi noktasındayız."
"Geleceğe daha hızlı ve emin adımlarla koşmak istiyoruz"
Soylu, milletin 16 Nisan'da bir karar verdiğini anımsatarak, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu kararın şekli çok açık, artık 5 yılda yapacağımız işleri 2-2,5 yıl içinde yapmak istiyoruz. Zamandan, insan kaynağından tasarruf etmek istiyoruz ve aslında geleceğe daha hızlı ve emin adımlarla koşmak istiyoruz. Verimliliğimizi artırmak istiyoruz. Bu seferberliği 81 milyon başlattığımız, ortaya koyduğumuz andan itibaren bilmenizi istiyorum ki önümüze dağlar dayanmaz, bu kadar açık ve nettir. Dağların dayanmadığını, sadakatle memlekete bağlılığını ortaya koyan evlatlarımızın o mücadelelerinden görüyoruz."
Türkiye'nin, tarihinin en önemli terör mücadelesini verdiğini belirten Soylu, "Şunu çok net söyleyeyim; önümüzdeki aylarda biraz daha bu konuda operasyonlarımız hem yoğunlaşacak hem de bu operasyonlarda farklı neticeler de olabilecek. Şehirlerdeydiler tasviye ettik, şehirlerin yakınlarındaki köylerdeydiler tasviye ettik ve sınırlarımızdan içeri girmelerini engelleyebilmek için Suriye sınırı ve İran sınırı başta olmak üzere duvarlar gerçekleştiriyoruz. Suriye sınırının önemli bir bölümünü duvarlarla kapattık ve teknolojik birtakım katma değerlerle de besleyeceğiz ve oraları emin bir hale getireceğiz. Aynısını İran sınırımızda da ihale ettik ve yapılmaya, şimdi mayınlar temizlenmeye başlandı." dedi.
"On yıllardır kullandıkları dağlardaki en üst bölgelerdeki mağaradalar ve bütün Türkiye'ye aslında Güneydoğu'ya ve Doğu'ya ve Amanos'a evlatlarımız her tarafa yayılmış durumdalar, tüm alana yayılmış durumdayız." ifadesini kullanan Soylu, şunları kaydetti:
"Onların etkinliklerini azaltabilmek için her yerde onları köşeye sıkıştıran, her yerde hareket kabiliyetlerini azaltmaya çalışan, milletimizin huzurunu ve sükununu temin etmeye çalışan ve onları toplu yaşam merkezlerinden uzaklaştırmaya çalışan bir stratejiyi uyguluyoruz. Şu ana kadar elhamdülillah bu doğru bir şekilde gitti, artı üstüne de teknolojik kabiliyetimizi en üst noktaya taşıyarak bunu gerçekleştiriyoruz. İnsansız hava uçakları, dronlar, insanlı keşif uçakları ve tüm kabiliyetlerimizle birlikte bunu sağlamaya çalışıyoruz. Havadan, yerden her noktadan sıkıştırmayla terör örgütünü sınırlarımızın dışına itmeye çalışıyoruz. Bu, bütün güvenlik güçlerimizin azami gayretiyle ve milletimizin büyük desteğiyle beraber gerçekleşmektedir."
Bakan Soylu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım'ın terörle mücadeleye verdikleri öneme ilişkin de şunları söyledi:
"En önemli yapılan unsurlardan bir tanesi de Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Sayın Başbakanımızın talimatlarını verdikleri, stratejilerini oluşturdukları, konseptini kurdukları terörün riskli olduğu, neşet ettiği yerlerde terörü etkisiz hale getirebilmek ve bunun için de El-Bab'dı, Cerablus'tu, Azez'di ve inşallah önümüzdeki günlerde başka alanlarda, oralarda etkinliği kurmak. Bu bize saldırmadan, bize medeniyetimize, milletimizin birliğine, devletimizin gücüne ve kuvvetine saldırmadan gereğini yerine getirme aklıdır ve anlayışıdır. Bunu da inşallah gerçekleştireceğiz. Elbetteki terör örgütü ve ona talimat verenler bu cennet coğrafyanın kendi istediği gibi yürümesini istemeyeceklerdir ama takatleri tükenmektedir."
"PYD'yi, bir terör örgütünü Suriye'de kendi ortağı gibi gösterip onun üzerinden yine PKK'nın Suriye kolu olan PYD'den PKK'ya yeni nesil silahlar aktarıldığını biliyoruz ve bu yeni nesil silahlarla milletimizin canını acıtmak istediklerini de biliyoruz." ifadesini kullanan Soylu, şöyle dedi:
"Bize dost gibi görünenler, aynı masanın etrafında olduğumuz zaman demokrasiden, barıştan, evrensel hukuktan bahsedenlerin aslında bu samimiyetlerinin ne olduğunu şu ortaya çıkan tablo net bir şekilde bize göstermektedir. Bunların da üstesinden geleceğimizi ve bunları da mağlup edeceğimizi söylemek istiyorum. Şimdi bambaşka bir tablonun içindeyiz biz ve buradaki en büyük gücümüzü de bu milletin kendi özgüvenini yeniden kazandığı 15 yıllık meselenin neredeyse şahika noktası olan 15 Temmuz'daki bu milletin, o ayyıldızlı bayrağına, namusuna, hürriyetine ve ezanına sahip çıkma anlayışından görüyoruz. Bunu da inşallah bu milletle hep birlikte aşacağız."
(Sürecek)
İçişleri Bakanı Soylu: (2)
"Biz kökü, inancı, milliyeti, gelenekleri, görenekleri, ananeleri belli olan bir milletiz. Bunun içindir ki bu büyük millete bu coğrafyayı yakıştıramıyorlar"
"Şu çok açık ve net, 15 Temmuz'da ortaya konulan bu hadise, sadece bu toprakları bir işgal girişimi değildi. Bin yıllık devlet aklımızla, bin yıldır bu topraklardaki millet beraberliğimizi ve bu milletin dini İslam ile buluştuğu günden itibaren ortaya koymuş olduğu o büyük sadakati, millet olma kimliğimizi ortadan kaldırmaya yönelikti"
"Ay yıldızlı bayrağın her yere görkemli bir şekilde yakıştığını gördüm de en çok yakıştığını gördüğüm yer o büyüklüğüyle nazlı nazlı dalgalanmasıyla ve görkemiyle beraber İkiyaka Dağları'nın tepesiydi"
"Geçen sene terör örgütünün üs olarak kullandığı bir alanı şimdi bizim aslanlarımız, canparelerimiz bu devletin hakimiyet noktası olarak tescil ettiler"
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Biz kökü, inancı, milliyeti, gelenekleri, görenekleri, ananeleri belli olan bir milletiz. Bunun içindir ki bu büyük millete bu coğrafyayı yakıştıramıyorlar" dedi.
Trabzon Büyükşehir Belediyesinde düzenlenen bayramlaşma törenine katılan Soylu, vatandaşların bayramını kutladı.
Soylu, bu milletin büyük ve asil bir millet olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Bayramlar, bizim millet olma kabiliyetimizin ve karakterimizin en önemli asli unsurudur. Dünü hatırlayarak, bayramlarda neyi yaptığımızı hatırlayarak, büyüklerimizin ellerini öpüp, küçüklerimizi sevgiyle kucaklayarak, onlara içimizdeki tüm iyi niyeti göstererek millet oluyoruz. Millet olmak kolay bir haslet değildir. Biz kökü belli olmayan bir millet değiliz. Biz kökü, inancı, milliyeti, gelenekleri, görenekleri, ananeleri belli olan bir milletiz. Bunun içindir ki bu büyük millete bu coğrafyayı yakıştıramıyorlar. Onun içindir ki bu büyük milleti bu Anadolu coğrafyasında ve bu zenginlikle huzurlu bir şekilde bir arada tutmak istemiyorlar. Onun içindir ki bir çok medeniyetin ev sahipliğini yapmış bu büyük zenginlikle bu büyük ve aziz milleti bir araya getirmek istemiyorlar ama unuttukları birşey var, unuttukları şudur milletler yerden bir mevsimlik bitkinin üremesi gibi üremezler. Onda barışlar, mücadeleler, tarih, kültür, savaşlar, fedakarlıklar vardır. Toprağın altındakilere, toprağın üzerindekilere, geleceğe sorumluluk vardır. Bugün ayakta durmamızın temel nedeni budur. Bu sorumluğa sahip bir milletiz."
Türkiye'de bir yıl önce 15 Temmuz'un yaşandığını anımsatan Soylu, "Türkiye'de devletimizin içini boşaltmaya çalışan, onu hareketsiz ve karar veremeyen bir hale getirmeye çalışan bir üst aklın hizmetinde ve onun içinde temsilciliğini yapmaya çalışan, bir taraftan devletimizin istihbarat dahil karar verme mekanizmalarımızı etkileyen bütün kurumlarını niteliksiz, yeteneksiz ve reflekssiz hale getirmeye çalışan, millet ve devlet kavramından bizi ayırmaya çalışan ve aynı zamanda milletimizi özgüvenden yoksun hale getirmeye çalışan, milletimizin temel değerlerini eritmeye ve milletimizin temel değerlerini başkalaştırmaya çalışan, bizim bir arada olma unsurlarımızın en önemlisi olarak nitelendirdiğimiz dinimizi başkalaştırmaya çalışan, onu farklı bir şekilde birilerinin arzu ettiği ve istediği gibi yapmaya çalışan velhasıl burada kendi benliğimizi, milli kimliğimizi bize unutturmaya çalışan bir FETÖ belası ile karşı karşıya kaldığımız aşikar." değerlendirmesinde bulundu.
FETÖ'nün darbe girişiminin sadece bir işgal girişimi olmadığını vurgulayan Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Şu çok açık ve net, 15 Temmuz'da ortaya konulan bu hadise, sadece bu toprakları bir işgal girişimi değildi. Bin yıllık devlet aklımızla, bin yıldır bu topraklardaki millet beraberliğimizi ve bu milletin dini İslam ile buluştuğu günden itibaren ortaya koymuş olduğu o büyük sadakati, millet olma kimliğimizi ortadan kaldırmaya yönelikti. Biz bunu çok daha önceleri de gördük. Osmanlı'yı bitap duruma düşürenler, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni de yine bitap duruma düşürmek için büyük bir çaba ortaya koydular ama Allah'a şükürler olsun, toplumumuzun her kesiminden insanlarımızla birliğimizin ve beraberliğimizin ne olduğunu ve aslında millet olma kimliğimizi, devlet olma aklımızı ve medeniyetin birikimlerini öyle kolay kolay bırakmayacağımızı, tam da 15 Temmuz'un bize yeni bir akıl üflediğini ve bununla beraber geleceğe yolculuk ettiğimizi gösteriyoruz."
"Millet olma aklımızı orada görüyoruz"
Bayram namazını Çukurca'da kıldığını dile getiren Soylu, "Bir adım ötesi, başka ülkelerin toprakları. İşte millet olma aklımızı orada görüyoruz. Bir dağın etrafında bir üs bölgesi jandarmamız orada, bir dağın etrafında başka bir üs bölgesi polisimiz orada, bir dağın etrafında başka üs bölgesi Kara Kuvvetlerindeki askerlerimiz, evlatlarımız orada. Hastane beş yıldızlı, doktorlar keza öyle yani 780 bin kilometrekarenin her santimetrekaresine bu anlayışı getiren ve bugüne kadar da adaletten ve hakkaniyetten ayrılmayan bir süreci orada görüyoruz." dedi.
Soylu, bayram namazını kıldıkları caminin 680 yıl önce inşa edildiğine dikkati çekerek, "Az önce de söylediğim gibi, 'bu topraklar ve bu millet nevzuhur bir millet değildir' ifadem aslında burada yatmaktadır. Oradaki evlatlarımızın, vatandaşlarımızın, askerlerimizin, polislerimizin, jandarmalarımızın, güvenlik korucularımızın her birisinin o büyük sadakatini görüyoruz. Bu bir millet olma aklıdır, bu kendimize sahip çıkma aklıdır. Orada tam 30 yıldır yapılan ve çıkılan operasyonların dışında kalınmayan ve eksi 35, 40 derece soğuklarda bir binbaşımızı da şehit verdiğimiz, yaklaşık 90 gündür operasyon yapılan İkiyaka Dağları'na gittik. Ay yıldızlı bayrağın her yere görkemli bir şekilde yakıştığını gördüm de en çok yakıştığını gördüğüm yer o büyüklüğüyle nazlı nazlı dalgalanmasıyla ve görkemiyle beraber İkiyaka Dağları'nın tepesiydi." ifadelerini kullandı.
Buraya ulaşımın sadece helikopterle sağlanabildiğine dikkati çeken Soylu, şunları kaydetti:
"Geçen sene terör örgütünün üs olarak kullandığı bir alanı şimdi bizim aslanlarımız, canparelerimiz bu devletin hakimiyet noktası olarak tescil ettiler. Biz 80 milyon nüfusuz. Bu nüfusun her bir bireyi bu fırsatı ve bu dönemi iyi yönetmelidir. Millet tarihimizde de devlet tarihimizde de çok önemli bir fırsat önümüzde durmaktadır ya sıçrayarak yükseleceğiz ya da biraz önce bahsettiğim FETÖ'nün başaramadığı, başka örgütlerin ve unsurların başaramadığı anlayışlara durarak teslim olacağız. Önümüzdeki karar noktası budur. İkincisine uzağız, birincisine yakınız."
Bizim milletimiz korkak bir millet değildir, bizim milletimiz cesaretli ve cengaver bir millettir. Bu topraklardan bizi ne zaman söküp atmak isteseler can verdik, devletimizi, hürriyetimizi, özgürlüğümüzü ve bağımsızlığımızı vermedik. Devletlerimizi yıktılar, yeniden ismini değiştirdik aynı ruh kökeniyle beraber devletlerimizi yeniden kurduk ve bundan hiçbir zaman sarfunazar etmedik. Şimdi önümüzde büyük bir fırsat durmaktadır. Yapacak çok işimiz var. Dünyaya söyleyecek çok sözümüz var, geleceğimize bırakacağımız güçlü bir mirasımız var ve bunu hep birlikte yapmakla yükümlüyüz. Sadece sorumluluk Cumhurbaşkanının, Başbakanın, bakanların, valilerin, belediye başkanlarının yani sorumlu yerde olanların değil, kundaktaki çocuğun kulağına ezan okuyandan, bu ülkede sabahleyin dükkanını açan herkesin sorumluluğu olduğu bir dönemin içerisindeyiz. Tarihimizin en büyük fırsatı önümüzdedir. Bugün topyekün Türkiye'ye çullanmalarının ve etrafında arklar açarak Türkiye'yi hareketsiz hale getirmek istemelerinin temel sebebi budur."
(Sürecek)
İçişleri Bakanı Soylu: (3)
"Türkiye'nin sahip olduğu en önemli fırsatı liderimizdir. Coğrafyayı bilen, dünyayı bilen, o masaların etrafında defalarca muhataplarıyla beraber oturan, her türlü riske karşı milletinin bir gram hakkını kimseye vermemek için bazen bizim de anlayamadığımız ama nihayeti gördüğümüzde haklılık verdiğimiz sonuçları millet adına ortaya koyan bir anlayışın sahibi"
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Türkiye'nin sahip olduğu en önemli fırsatı liderimizdir. Coğrafyayı bilen, dünyayı bilen, o masaların etrafında defalarca muhataplarıyla beraber oturan, her türlü riske karşı milletinin bir gram hakkını kimseye vermemek için bazen bizim de anlayamadığımız ama nihayeti gördüğümüzde haklılık verdiğimiz sonuçları millet adına ortaya koyan bir anlayışın sahibi." dedi.
Soylu, Trabzon Büyükşehir Belediyesi'nde düzenlenen bayramlaşma programında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin önündeki fırsatı her açıdan iyi değerlendirmesi gerektiğine işaret ederek, "Bu da yıllarca dost bildiğimiz ülkelerin arabalarını değil, kendi arabalarımızın satın alınmasının kuyruğunda olan bir millet demektir. İşsizliğimizi yüzde 3-3,5-4'ler seviyelerine çekmek, ihracatımızı 500 milyar dolar seviyesine getirmek, dünyanın 100 üniversitesi içinde bir elimin parmaklarından fazla üniversitenin yerini alması demektir. Yetiştirdiğimiz gençlerin, bütün dünya tarafından imrenilerek 'acaba bize gelir de katkılarını sunar mı?' diyerek bekleşmelerini sağlamaktır." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin şimdi bu fırsatları değerlendirme noktasında olduğuna dikkati çeken Soylu, "Biz kişi başına gelir seviyesinde 700 dolarları, hatta 25, 30 dolarları görmüş bir coğrafyayız. Oradan 11 bin dolarlara geldik. İnanıyorum ki bugün çok daha güçlüyüz, çok daha kuvvetliyiz ve bugün çok daha büyük bir anlayışımız var." diye konuştu.
Soylu, Türkiye'nin çok önemli bir fırsata daha sahip olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin sahip olduğu en önemli fırsatı liderimizdir. Bu çok açık ve nettir. Bir yıl önce Başbakanlığa, Cumhurbaşkanlığına başlamış bir lidere sahip değiliz. Coğrafyayı bilen, dünyayı bilen, o masaların etrafında defalarca muhataplarıyla beraber oturan, her türlü riske karşı milletinin bir gram hakkını kimseye vermemek için bazen bizim de anlayamadığımız ama nihayeti gördüğümüzde haklılık verdiğimiz sonuçları millet adına ortaya koyan bir anlayışın sahibi. Bazen, bazı meselelerdeki ısrarını, bazı meselelerdeki sabrını ve bazı meselelerdeki o geniş bakışını bizim de anlayamadığımız ve bugün memleketimizi geleceğe taşıyabilmek için sadece ve sadece bu milletin tarihine, gücüne ve onun aklına itimat eden ve bütün tecrübesiyle, bilgi ve birikimiyle bu büyük Anadolu medeniyetini zenginleştirerek geleceğe taşımak isteyen liderimiz."
"Demokrasiler, içinde bulunduğumuz dünyada bize sunulmuş en iyi rejimdir." ifadesini kullanan Soylu, şunları kaydetti:
"Buna inanıyoruz ama demokrasiler her zaman bu fırsatı vermeyebilirler. Şimdi bu fırsatımız var çünkü demokrasiler beğenmediğini değiştiren, daha iyi önereni iş başına getiren ve tecrübeyi, bilgiyi, birikimi, anlayışı bazen önceliklerinin ikincisi haline getiren ve milletin toplum kararına riayet eden anlayıştır. İşte şimdi bu anlayış içinde hem ikinciye itileni hem birincide olanı bir araya getirmiş bir fırsatımız var. Hem bilgi hem tecrübe hem millete olan sadakat ve samimiyet hem milletin ehliyet verdiği bir anlayış. İşte bu dönemin belki de en büyük fırsatlarından bir tanesi bu. Bunu da Türkiye iyi yönetmelidir."
Soylu, görevlerin geçici olduğuna işaret ederek, "Biz bugün bu görevlerdeyiz ama yarın bizler gideceğiz, yerimize başka arkadaşlar gelecek ama bu milletin yürüyüşü ve bu devletin bekası ilelebet devam edecek. Biz buna bakıyoruz ve bunu sağlarken, gerçekleştirirken de her birimizin üzerine düşen sorumluluğu hatırlatıyorum. Bütün millet bireylerimizin üzerine düşen sorumluluk var." dedi.
İslam inancı gereği yılın tamamının Ramazan atmosferinde geçirilmesi gerektiğini belirten Soylu, "Bu, ilk önce kendime nasihatimdir. Şunu çok açık yüreklilikle ifade etmek istiyorum ki Allah eğer bir hizmet fırsatı vermişse, bunu günün 24 saatinde gerçekleştirme imkanına sahip olmak lazım. Bunun hesabını dünyada demokrasiler üzerinden millet sorar, öteki dünyada da hem bu dünyanın hem de öteki dünyanın sahibi Cenab-ı Allah sorar, bunu biliyoruz. Onun için çok gayret göstermek lazım. Bazen yorgunluktan Ramazan Bayramı'nı, Kurban Bayramı'nı karıştırırsınız ama işin aslını karıştıramazsınız, bu kadar basit ve nettir. İşin aslı önemlidir ve işin mihenk noktası budur." diye konuştu.
Allah'tan nice bayramlara sağlık, huzur ve afiyetle ulaşmayı nasip etmesini dileyen Soylu, "Allah'tan, geleceğin bizim beklentilerimizden, arzularımızdan ve isteklerimizden daha iyi olmasını niyaz ediyorum." ifadesini kullandı.
Bayramlaşma programına, Vali Yücel Yavuz, AK Parti Trabzon milletvekilleri Muhammet Balta, Adnan Günnar, Ayşe Sula Köseoğlu ve Salih Cora, Giresun Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Hakan Saraç, Trabzon İl Jandarma Komutanı Albay Okçin Akşit, Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, eski bakanlardan Eyüp Aşık, Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, siyasi partilerin il başkanları, meslek odaları ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.
(Bitti)