Sosyal Sorumluluk İçin Binlerce Öğrenci İstanbul'da Buluştu
Genç Hayat Vakfı, 22 okulda, 3 bin 150 öğrenci ile gerçekleştirdiği dört yıllık çalışmasını, bugün, İstanbul Teknik Üniversitesi Taşkışla Kampüsü'nde gerçekleştirdiği bir etkinlikle tanıttı.
Genç Hayat Vakfı tarafından dört yıldır yürütülen Renk Çemberi Projesi için Türkiye'nin farklı illerinden İstanbul'a gelen öğretmen ve öğrenciler Kitap Durakta, Bir Alo Bir Can, Senin Sağlığın Onun Hayatı, Keşfi Bekleyen Şehir, Park Etme Fark Et, Haydi Çocuklar Sokağa gibi üretip uyguladıkları projeleri anlattılar. Bugün, İTÜ Taşkışla Kampüsü'nde gerçekleştirilen etkinliğe Beyza Zapsu, Balçiçek İlter, Salih Tahir, Dr. Muammer Yıldız ve Doç. Dr. Ali Yılmaz konuşmacı olarak katıldı.
Dört yılda 11 bin 569 kişiye ulaşılan ve 59 sosyal sorumluluk projesinin hayata geçirildiği Renk Çemberi Projesi'ni anlatmak için Türkiye'nin 10 ilinden İstanbul'a gelen öğretmen ve öğrenciler Kitap Durakta, Bir Alo Bir Can, Senin Sağlığın Onun Hayatı, Keşfi Bekleyen Şehir, Park Etme Fark Et, Haydi Çocuklar Sokağa gibi üretip uyguladıkları projelerini anlattılar.
Üç ayrı oturumdan oluşan "sosyal sorumluluk ve hayata katılım" temalı Renk Çemberi Buluşması Genç Hayat Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Beyza Zapsu'nun yaptığı açılış konuşmasıyla başladı. Projenin başladığı 2010 yılından bu yana 22 okulda, 3 bini aşkın öğrenci ile çalıştıklarını söyleyen Zapsu, "Adana, Çankırı, Elazığ, Eskişehir, Gaziantep, İzmir, Malatya, Mardin, Samsun ve Sivas'ta bin gençle birlikte sosyal sorumluluk projeleri hazırlayıp uyguladık" dedi. Zapsu açıklamalarına şu sözlerle devam etti: "Muhteşem bir çağı birlikte yaşıyoruz. Bundan 100 sene önce, yüz yılda bir olur ancak böyle değişiklikler diyebileceğimiz yenilikler her gün karşımıza çıkıyor. Bilimin beynin sırlarını deşifre etmesiyle beynin sistemini anlamaya ve kendimizi tanımaya başladık. Ben dediğimizin beynimizdeki bilgilerden oluşan bir sentez olduğunu artık biliyoruz. Renk Çemberi Projesi kapsamında sizlerin yaptığı araştırmalar, oluşturduğunuz sosyal sorumluluk projeleri, ulaştığınız yerler, kişiler, bu cömert rüzgarın yol açtığı dönüşüm, ortaya koyduklarınızla örnek olduğunuz insanlar ve buradaki emeklerin dokunduğu daha niceleri hepimize büyük kazanımlar olarak geri dönüyor. Her yeni deneyim ve her yeni doğru bilgi beynimizi, yani bizi geliştirir. Cömertlik, verici olmak beyni açar. Vermek, yaymak, genişlemekle direk bağlantılıdır. Burada gönüllü olarak toplumsal bir dönüşüm için saatlerini vakfetmiş, gayret ve emekle çalışmış olan herkesi en kısa şekilde tanımlayacak olan bir hadisi dile getirerek kucaklamak istiyorum: Veren el alan elden üstündür. Sizler bizim için 'veren eller'siniz."
Zapsu'nun ardından söz alan ve son 12 yıldır sosyal sorumluluk alanında STK'lar ve kamu kuruluşları ile ortak projeler yürüttüklerini söyleyen İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız, "Bu projelerin içinde olmak bizlere katılımcı ve demokratik bir ortam sağlıyor. Genç Hayat Vakfı da değerli projeleri ile bizlere çok büyük emekler verdi. Özellikle bilimsel araştırmalara dayalı, öğrenci ve öğretmen merkezli projeler yürütmeleri bizim için çok anlamlı. Çünkü gençler bu sayede kendi kimliklerini oluşturuyor, kendi sorunlarını keşfedip bu benim diyebiliyorlar" dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürü Doç. Dr. Ali Yılmaz ise, vakıf ile yeni projeler yapmaya devam edeceklerini belirtti: "Bu projenin ana teması beni çok sevindiriyor. Çünkü 21. yy bilgi, bilim, teknoloji çağı olarak isimlendiriliyor. Bu teknoloji çağında sosyalleşmeden, birbirimizin yüzünü görmeden yaşıyoruz. Sadece teknoloji ürünleriyle haşır neşir oluyoruz. Bu projeler özü itibariyle en büyük katkıyı çocuklarımızın sosyalleşmesine veriyor. Bu proje sayesinde farklı düşüncelerden, farklı kimliklerden insanlar bir çember etrafında bir araya geldi."
Beden müzisyeni Gökçe Gürçay'ın "Hayatına Renk Katmak İçin Sıra Sende!" isimli beden perküsyonu gösterisinin ardından Gazeteci Balçiçek İlter toplumsal duyarlılık, Bireysel Dönüşüm Uzmanı Salih Tahir ise sosyal medya, dijital dünya, kişisel gelişim ve girişimcilik konularında konuşma yaptı. Hayatından üç ayrı hikayeyi dinleyicilerle paylaşan Gazeteci Balçiçek İlter, bu tarz projeleri neden önemsediğini şöyle aktardı: "İnsana dokunmak benim için çok önemli. Meslek hayatım boyunca yaşadığım ve karşılaştığım olaylar sonucunda anladım ki bakmak değil görmek lazım. Bu projeler görmeyi sağladıkları ve insanlara dokundukları için önemli. Bu ülkede iyi işler yapılıyor, Genç Hayat Vakfı da bu iyi işleri yapanlardan biri". İyi bir eğitimin tek başına yeterli olmadığını söyleyen İlter, gençlerin insan olma güdüleriyle değerli işler yapmaları için sihirli dokunuşlarla önlerini açmak gerektiğini söyledi. Kişisel gelişim ile ilgili deneyimlerini gençlerle paylaşan Salih Tahir ise Genç Hayat Vakfı'nın bu kadar zengin içerikte projeler üretmesinin nedenini şöyle açıkladı: "Günümüzde bilgiye ulaşmak ve bilgiyi yaymak hiç olmadığı kadar kolay, önemli olan farklılaşmak için neler yapabileceğimizi bilmek. Yaptığımız her işte önemli olan sadece içe doğru değil, bir adım dışarıya atarken iki adım içimize yani kendimize doğru atmaktır. Biz neysek, projelerimiz de odur. Genç Hayat Vakfı bu vizyona sahip, bu nedenle zengin içerikte, yaratıcı projeler üretebiliyorlar."
Genç Hayat Vakfı'nın Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü ortaklığında gerçekleştirilen buluşmaya katılanlar proje sergi alanını gezerek gençlerden bilgi aldılar. Etkinlik sonrasında ise gençler ve öğretmenler tekne turu yaparak Boğaz'ın tadını çıkardılar.