Sosyal Medyanın Gazze'deki Soykırımı Duyurmadaki Rolü
İsrail'in Gazze Şeridi'nde sürdürdüğü soykırımı, sosyal medya ve dijital platformlar aracılığıyla dünya genelinde duyuruluyor. Uzmanlar, Filistinlilerin dijital içeriklerle yaşadıkları acıları paylaşmalarının yanı sıra algoritma sınırlamaları ve sansürle de mücadele ettiklerini belirtiyor.
Sosyal medya ve dijital platformlar, İsrail'in Gazze Şeridi'nde 1 yıldır devam eden soykırımını ve Filistinlilere yaşattığı zulmü dünyaya duyurmada önemli bir rol oynadı.
Filistinliler hazırladıkları dijital içeriklerle Gazze Şeridi'nde yaşananları Arap, İslam ve Batı dünyasında geniş bir kitleye ulaştırdı.
Faslı medya ve iletişim uzmanlarına göre, iletişim ve sosyal medya platformları sayesinde Gazze'de yaşanan trajedi tüm dünyaya duyuruldu ve bu sayede Filistinlilerin yaşadığı acıya ortak olan insanlar gerek İslam dünyası gerek Batı ülkelerinde Filistin'e destek gösterileri düzenledi.
Ancak uzmanlar, sosyal medya platformlarının bu noktadaki olumlu katkısına rağmen bu platformlardaki algoritmaların Filistin ile ilgili içeriklerin yayılmasını sınırladığı görüşünde.
Filistinliler ise bu tür engellemeleri aşmak için çeşitli teknikler kullanarak İsrail'in 1 yıldır devam eden soykırımını ve işlediği savaş suçlarını duyurmaya devam ediyor.
Dijital etkileşim
AA muhabirine konuşan Medya ve iletişim uzmanı Abdulhakim Ahmeyn, "Aksa Tufanı operasyonuyla dijital etkileşime tüm yaş gruplarının katıldığını" söyledi.
Ahmeyn, "Batı'daki üniversite öğrencileri gibi Batı'daki birçok grubu Filistin'e destek gösterilerine katılmaya teşvik eden sosyal medya platformlarının önemini" vurgulayarak, "İster Arap ister Batı dünyasında sanatçıların, aktörlerin, sporcuların ve entelektüellerin dijital etkileşime katılımına" dikkati çekti.
Filistin'de genç nüfusun önlenemez bir şeklide ve yoğun olarak dijital etkileşime katıldığına işaret eden Ahmeyn, bu durumun İsrail'in ünlü sosyal medya platformlarını, YouTube kanalı sahiplerini ve Gazze'den canlı yayın yapan gazetecileri kısıtlamasına ve hedef almasına neden olduğunu belirtti.
Dijital platformlar vesilesiyle bölgeler ve nesiller arasındaki sınırlar kalktı
Faslı uzman Ahmeyn, özellikle daha önce işgal altındaki Doğu Kudüs'teki Şeyh Cerrah Mahallesi'nde protestolara liderlik etmesi nedeniyle "Z kuşağının hem dijital hem de gerçek düzeyde oynadığı önemli role" işaret etti.
Önceki nesillerin uydu kanalları ve medya kanalları çağında yaşadığını ancak artık gençlerin sosyal medya platformlarıyla olaylara dahil olduğunu belirten Ahmeyn, "Dijital platformların yaygınlaşması, bölgeler ve nesiller arasındaki sınırların ortadan kalkmasına neden oldu." dedi.
Kişisel yayınlar olayların duyulmasında etkili oldu
Teknoloji araştırmacısı Hassan Harcuc da, "Sosyal medya platformlarının, gazete, radyo ve televizyon gibi geleneksel medyanın önüne geçecek şekilde İsrail saldırılarının duyurulmasında önemli bir rol oynadığını" belirtti.
Harcuc, "Her Filistinlinin telefonla yayın yapabilecek araçları var, dolayısıyla sosyal medya platformları konuyla ilgili bilgilerin yayılmasına büyük katkı sağladı." ifadesini kullandı.
Görüntülerin dünyanın çeşitli bölgelerinde eş zamanlı ve hızlı bir şekilde yayıldığına işaret eden Harcuc, "Z kuşağının Filistin meselesini takip etmeye başladığını ve büyük ölçüde etkileşime girmeye, içerik paylaşmaya başladığını" belirtti.
"Z kuşağının dijital içeriğin yayılma düzeyi üzerinde büyük etkisi var ve mevcut nesiller, özellikle sosyal medya platformları aracılığıyla bilginin yayılma hızı açısından altın bir dönemde yaşıyor." diyen Harcuc, "yeni neslin Gazze'de olup bitenlerden etkilendiğini" vurguladı.
Algoritma sınırlamaları ile Filistin içeriklerine sansür uygulanması
Dijital platformların algoritmalarının Filistin ile ilgili içerikleri "ağır şekilde sansürlediğini ve yayılmalarını sınırladığını" belirten Harcuc, kullanıcıların algoritmaların bu içeriği silmesini önlemek ve böylece yayılmasını sürdürmek için teknikler bulduğunu kaydetti.
Medya ve iletişim uzmanı Ahmeyn ise gençlere sosyal medya platformlarında kendilerini ifade etmemeleri yönünde "iletişimsel baskı" uygulandığını ifade etti.
Ahmeyn, "başta Fransa ve Almanya olmak üzere bazı ülkelerin önce bir tür dijital kısıtlama uyguladığını, ancak Filistin'e her geçen gün artan halk desteği sebebiyle geri adım atmak zorunda kaldığını" söyledi.
"Sada Social" adlı araştırma merkezinin Mayıs 2023'te ayında yayınladığı bir rapora göre, sosyal medya platformları 2024'ün ilk dört ayında Filistin'le ilgili dijital içeriklere yönelik 5 bin 450'den fazla ihlal gerçekleştirdi.
Raporda toplam ihlallerin yüzde 32'sinin Instagram, yüzde 26'sının Facebook, yüzde 16'sının WhatsApp ve yüzde 14'ünün TikTok'ta gerçekleştiğini, "X" üzerindeki ihlal hacminin ise yüzde 12 olduğu bildirildi.