Haberler
Netanyahu'dan orduya Orta Doğu'yu cehenneme çevirecek talimat: Yoğun savaşa hazırlanın

Netanyahu'dan orduya Orta Doğu'yu cehenneme çevirecek talimat

Bakan Tunç'tan İmralı-DEM görüşmesi açıklaması: Henüz netleşmedi

DEM Parti, İmralı'ya ne zaman gidiyor? Bakan Tunç'tan açıklama var

Suriye'de patlak veren savaşta muhaliflerin ilerleyişi sürüyor

Yanı başımızda patlak veren savaşta son durumu en iyi anlatan görüntü

Villası için ağaçların kesildiği iddia edilmişti! Yücel Arzen'in Suavi için seçtiği şarkı çok manidar

Yücel Arzen'in Suavi için seçtiği şarkı çok manidar

Sosyal medyanın başladığı yerde mahremiyet mi bitiyor?

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

TRT Haber Spikeri Fulin Arıkan'ın moderatörlüğünü yaptığı söyleşide, Öğr. Gör. Sosyolog Serap Duygulu ve Avukat Leyla Yüzücü, ebeveynlerin sosyal medyada çocukları ile ilgili paylaşımlar yapması konusunu tartıştı.

Sosyal Medya Anneleri: "Çocuğumun fotoğraflarını paylaşmanın sakıncalarını bilsem de paylaşmak istiyorum"

İstanbul Kültür Üniversitesi Kadın ve Sosyal Araştırmalar Birimi, 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü kapsamında hem kız çocuklarını hem de ebeveynlerini yakından ilgilendiren güncel bir soruna yönelik "Sosyal Medya ve Mahremiyet İhlali" başlıklı bilgilendirici bir söyleşi gerçekleştirdi.

Öğr. Gör. Sosyolog Serap Duygulu tarafından mahremiyet ve istismar kavramları çerçevesinde ebeveynlerin sosyal medya kullanımı konusunda gerçekleştirilen araştırma sonuçlarının da açıklandığı söyleşide, sosyal medyada fotoğrafları paylaşılarak büyüyen çocukların ileriki yaşamlarında narsizm, egoizm gibi sorunlara sahip olabileceğinin altı çizildi.

Özellikle günümüzde bireylerin yalnızlaşmasına karşın sosyal medyada "takipçi" sayılarının gün geçtikçe arttığını ve bu sebeple insanların sürekli paylaşım yapma; hatta en mahrem alanlarını açma ihtiyacı hissettiğini belirten Duygulu sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye'nin farklı bölgelerinde ve farklı yerleşim birimlerinde yaşayan, farklı yaş gruplarından 850 katılımcının sosyal medyada yapılan paylaşımlarla ilgili duygu, düşünce ve davranışlarını belirlemek üzere bir anket çalışması yaptık. Anket sonuçlarına göre katılımcıların %76'sı sosyal medyada paylaşımlar yapmayı sevdiğini belirtti. Tüm katılımcıların %67'si ise sosyal medyada çocuk fotoğraflarının rahatsızlık verebileceğini söyledi. Rahatsızlık verebilecek içeriklerde ise en başta çocukların mahrem alanlarını ortaya koyabilecek fotoğrafların yer aldığını gördük. Bununla birlikte sosyal medyada çocuk fotoğrafı paylaşılmasına karşı olan katılımcılar ağırlıklı olarak 'çocuk istismarı' ve 'özel hayat' kavramlarını önemsediklerini ifade ettiler. Bu bulgular ışığında çalışmanın temelini oluşturan sosyal medyada paylaşılan çocuk fotoğraflarının, çocukların özel anlarına ait görüntüleri içermesi çocukların mahremiyetini ihlal etmektedir. Ancak buna rağmen anneler küçük çocuklarının fotoğraflarını paylaşırken, takip, taciz, istismar gibi tehlikelerin var olduğunu bilerek paylaşım yapmaya devam ediyor. Bunun sebebi kişinin onaylanma ve beğenilme ihtiyacı. Ayrıca sadece 'kısıtlı bir kitle' ile paylaştıklarını söyleyerek doğabilecek tehlikelere karşı korunduklarını düşünüyorlar."

Konunun hukuksal boyutunu inceleyen Avukat Leyla Yüzücü ise, sosyal medyada yapılan paylaşımların artık "kısıtlı bir kitle"ye sunulmadığını, hatta kısıtlı kitle kavramının yok olduğunu vurguladı. Sosyal medyada paylaşılan bilgilerin kamuya sunulmuş içerik olarak değerlendirildiğini ve bu sebeple kamunun ortak malı olarak kabul edildiğini belirten Yüzücü, "İnsanların kendilerine sosyal medyada paylaşım yapmadan önce "Bunu neden paylaşmak istiyorum? Bana ya da topluma katkısı ne olacak?" diye sormaları gerektiğini belirtti.

Kaynak: Bültenler / Güncel
title