Soner Yalçın'dan İmza Sonrası Açıklama (2)
Odatv Davası'ndan 682 gün sonra tahliye edilen Gazeteci- Yazar Soner Yalçın, mahkemenin kararı gereği ilk kez bugün Levent Polis Merkezi'ne giderek imza attı.
Odatv Davası'ndan 682 gün sonra tahliye edilen Gazeteci- Yazar Soner Yalçın, mahkemenin kararı gereği ilk kez bugün Levent Polis Merkezi'ne giderek imza attı. Soner Yalçın daha sonra karakola yakın bir kafede 'Semizdat', 'Reis', 'Siz kimi kandırıyorsunuz', 'Efendi' ve Behçet Cantürk'ün anıları' isimli kitaplarını okuyucuları için imzaladı.
Soner Yalçın saat 14.00'de arkadaşı Halide Didem Kurt ve avukatlarıyla birlikte Levent Polis Merkezi'ne geldi. Karakolda yaklaşık 20 dakika kalan Soner Yalçın çıkışta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Soner Yalçın, imza sonrası çıkışta gazetecilerin sorularını yanıtlarken şunları söyledi:
"Burada olmamazın sebebi her hafta buraya gelip, imza atmam gerekiyor ve yurtdışına da çıkış yasağım var. Burada olmamızın sebebi, bu kalabalığın burada olmasının sebebi Soner Yalçın'ın fiziki zorluklar nedeniyle buraya gelip her hafta imza atmasına karşı çıkmak değildir. Biz burada bu nedenle değiliz. Burada ceberrut devlet anlayışı her daimi aydının üzerinde bir şüphe yaratıyor. Aydını halka güvenilmez olarak tanıtıyor. Biz buna karşı çıkıyoruz. Bu ülkenin gazetecisi, yazarı, sanatçısı, aydını bu toprağına bağlıdır. Bu topraktan kazıyarak ta çıkaramazsınız. Ama amaçlar her daim, bu dün de böyleydi ve bu gün de ne yazık ki 21. Yüzyılda hala devam ediyor."
"BİZ İZİN ALARAK DÜŞÜNMEYİZ"
"Aydını Türk halkına güvenilmez olarak gösteriyorlar" diyen Yalçın, şöyle konuştu:
"Biz buna karşı çıkıyoruz. Karakol bizim karakolumuz. Haftada bir gün değil hergün de geliriz. Ama mesele bu değil. Mesele bu aydın kıyımına son vermektir artık. Nasıl millletvekilliğinin bir kürsü dokunulmazlığı varsa artık aydınımızın, gazetecimizin, sanatçımızın söz söylemesine bir dokunulmazlık istiyoruz. Gerçeği yazana, gerçeği söyleyene mutlaka eziyet ediliyor. ya hapse atılıyor ya işsiz bırakılıyor ya da katlediliyor. Sonuç itibariyle ya da getiriliyor karakolda bakın 'güvenilmez bir adam imajı doğurmak' isteniyor. Biz bunu kabul edemeyiz. Burada olmamızın sebebi bu. Aydınımıza güveneceğiz. Aydınımızın herşeyi yazıp, her şeyi söylemesini artık kabul edeceğiz. Biz düşünsel baharı bu ülkede böyle yaratırız. Yoksa gördüğünüz gibi çölleşiyoruz. Bir kez daha karakolun önünden de söylüyorum. Biz izin alarak düşünmeyiz. İzin alarak yazmayız. Gerçek neyse ve bedeli ne olursa olsun biz o gerçeğin yanında dururuz. Durmaya da devam edeceğiz."
"ONU MAHKEMEYE SORMANIZI RİCA EDİYORUM"
Bir gazetecinin, "Odatv'nin diğer sanıklarına böyle bir adli kontol tedbiri yok. Niçin size böyle bir şey konuldu sizce?" sorusu üzerine Yalçın,"Onu mahkemeye sormanızı rica ediyorum. Bu dava bir Soner Yalçın bir Odatv Davası değildir. Bu dava bir düşünce davasıdır. Bu dava bir gazetecilik davasıdır. Bu hepimizin davası. Kesinlikle ilk günden itibaren bir Soner Yalçın davası olarak görmedim. Hala da öyle görüyorum. Burada olmamın nedeni kesinlikle kişisel değildir" dedi.
"İçeride(karakolda) neden uzun kaldınız" şeklindeki soruya Soner Yalçın cevap vermezken, Yalçın'ın avukatı Duygun Yarsuvat şunları söyledi:
"Bu imza mahkeme kararı devam ettiği sürece devam edecektir. İçerde uzun süre kalmamızın sebebi karakolda bize ikram da yaptılar, çay da verdiler. Zabıt tuttular. Çünkü denetimli serbestlik bürosundan henüz yazı gelmemiş. Gerçi cuma günü bir dilekçeyle biz müracat ettik. Mahkeme kararını da verdik. Dilekçemiz karakolda pek kabul görmedi. O dilekçeyi iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da yolladık. Kararı verdik. Karara göre de bir zabıt tuttuk. Dolayısıyla 20 dakikayı alan o. Bundan sonraki gelişlerde herhalde bir cetvel yapılacak. O cetvele görede imza atılacak."
Sorular üzerine Avukat Yarsuvat, Soner Yalçın'ın imza attığını sözlerine ekledi.
BARIŞ PEHLİVAN: SONER YALÇIN'I BIRAKSANIZ NEREYE KAÇACAK
Odatv Davası'nın tutuksuz sanığı Barış Pehlivan da gazetecilerin soruları üzerine şöyle konuştu:
"Yaklaşık 3 ay önce Barış Terkoğlu'yla birlikte ben de Odatv Davası'ndan tahliye oldum. Benim hakkımda yurtdışına çıkış yasağı yok. Benim hakkımda karakola haftalık olarak imza verme zorunluluğu yok. Aynı dava, aynı suçlamalar ama Soner Yalçın'a farklı uygulama. Bunun nedenini gerçekten anlamakta zorlanıyoruz. Bununla birlikte hala bu davada iki kişi tutuklu haksız ve hukuksuz bir şekilde içerde tutuluyor. Yalçın Küçük ve Hanefi Avcı'nın bu dava kapsamında tutuklu olmasını gerçekten anlayamıyoruz. Biz çağrı metnimizde de yazdık. 7 TİP'li öğrenciyi hunharca katleden katiller serbest ve adli tedbir uygulanmadı. Küçük N.Ç.'ye tecavüz edenler serbest bırakılırken onlar için adli kontrol tedbiri uygulanmadı. Hizbullah sanıkları yurtdışına çıkana kadar yasalar hiçbir şey yapmadı. Ama devlet katilinden korkmazken aydınından, gazetecisinden korkuyor. Soner Yalçın'ı bıraksanız nereye kaçacak. Bu toprakların insanı, bu zulmün artık bitmesini istiyoruz."
CHPLİ MİLLETVEKİLLERİ VE GAZETECİLERDEN YALÇIN'A DESTEK
Soner Yalçın daha sonra karakola yakın bir kafeye giderek, 'Semizdat', 'Reis', 'Siz kimi kandırıyorsunuz', 'Efendi' ve Behçet Cantürk'ün Anıları' isimli kitaplarını okuyucuları için imzaladı. Öte yandan CHP Eskişehir milletvekili Süheyl Batum, CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur, CHP İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt, CHP İstanbul eski Milletvekili Çetin Soysal, CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, İstanbul Baro Başkanı Ümit Kocasakal, Gazeteciler Ruhat Mengi, Ali Sirmen ve Ümit Zileli, Sanatçı Rutkay Aziz ile Odatv Davası'nın tutuksuz sanıkları Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan da Soner Yalçın'a destek vermek için karakola gelenler arasındaydı.
SONER YALÇIN 27 ARALIK 2012'DE TAHLİYE EDİLMİŞTİ
Odatv Davası'na bakan İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi 27 Aralık 2012 tarihinde görülen duruşmada Soner Yalçın'ın tahliyesine karar vermişti. Mahkeme Heyeti, ayrıca Soner Yalçın'ın yurtdışı çıkış yasağı koymuş, Yalçın'ın her Çarşamba ikamet adresine en yakın polis merkezine giderek imza atmasına karar vermişti.
SK-ÖA - İstanbul / Beşiktas