Son dakika! Sağlık-Sen Genel Başkanı Durmuş: Hastaneler de adliyeler gibi geniş güvenlikli olmalı
Gelen son dakika haberlerine göre SAMSUN'da sağlık çalışanları ile bir araya gelen Sağlık-Sen Genel Başkanı Semih Durmuş, sağlıkta şiddetin önlenmesi için 2011 yılından beri yoğun bir şekilde çalıştıklarını belirterek, "Adliyelerde şiddetin yok denebilecek kadar az olmasının altında yatan tek unsur, insanların orada...
SAMSUN'da sağlık çalışanları ile bir araya gelen Sağlık-Sen Genel Başkanı Semih Durmuş, sağlıkta şiddetin önlenmesi için 2011 yılından beri yoğun bir şekilde çalıştıklarını belirterek, "Adliyelerde şiddetin yok denebilecek kadar az olmasının altında yatan tek unsur, insanların orada devletin varlığını hissediyor olması. Aynı şekilde devletin bu varlığını hastane koridorlarında da hissettirebilirsek şiddeti önleriz. Hastaneler de geniş güvenlikli olmalı" dedi.
Memur-Sen'e bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Sağlık-Sen) Genel Başkanı Semih Durmuş, Samsun'a gelerek Sağlık Bilimleri Üniversitesi Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ndeki sağlık çalışanlarını ziyaret etti. Burada sağlık çalışanlarının sorunlarını dinleyerek 6'ncı Dönem Toplu Sözleşme kazanımları ile ilgili bilgi veren Durmuş, son dönemlerde sık sık gündeme gelen şiddet konusunun önlenmesi için çalışmalar içerisinde olduklarını ifade etti. Şiddetin uygulandıktan sonraki yaptırımları kadar uygulanmadan önce alınabilecek önlemlere de eğilmek gerektiğini belirten Durmuş, hastanelerin de adliyeler kadar geniş güvenlikli yer halini almasını gerektiğini dile getirdi.
CEZALAR YÜZDE 50 ORANINDA ARTTI
Sağlık-Sen olarak sağlıkta şiddetin önlenmesi için 2011 yılından beri mücadele verdiklerini ifade eden Genel Başkan Durmuş, "Yaklaşık 10 yıldır verdiğimiz mücadeleler sonunda çeşitli cezai yaptırımlar genişletildi. Şiddet uygulayanların cezaları yüzde 50 oranında artırıldı. Beyaz kod uygulaması getirildi. Yine şiddet gören sağlık çalışanlarının karakola gitmeden ifadelerinin çalıştıkları kurumlarda alınması sağlandı. Şiddete maruz kalan kişi davacı olmasa da kamu davası olarak devam etmesinin önü açıldı. Tabi önemli adımlar atıldı, ancak bunlar şiddet olduktan sonraki adımlar. Şiddetin ortadan kaldırılması ya da en azından hız kesmesine yönelik olumlu katkıyı sunmuş değil. Bizim de insanları şiddete götürebilecek etkenleri ortadan kaldıracak çalışmalar konusunda adım atmamız gerekli. Bu noktada tedbirlerin alınması ve hayata geçirilmesi gerekiyor" diye konuştu.
HASTANELERDE DEVLETİN VARLIĞI HİSSEDİLMELİ
Sağlıkta şiddetin önlenebileceğine olan inancını dile getiren Durmuş, "Adliyelerdeki güvenlik önlemlerini hepimiz biliyoruz. Adliye binalarında insan hayatları ile ilgili önemli kararlar alınıyor. Buralarda şiddet unsurlarına çok az rastlıyoruz. Ancak sağlıkta her gün bir şiddet vakası ile karşılaşıyoruz. Adliyelerde şiddetin yok denebilecek kadar az olmasının altında yatan tek unsur, insanların orada devletin varlığını hissediyor olması. Aynı şekilde devletin bu varlığını hastane koridorlarında da hissettirebilirsek şiddeti önleriz. Buralar da geniş güvenlikli olmalı. Çünkü önlük içerindeki sağlık çalışanı arkadaşlarımız savunmasız görülüyor ve çok rahat bir şekilde şiddet uygulanabiliyor. Geçtiğimiz ay 39 arkadaşımıza şiddet uygulanmış. Bu olaylara karışan kişilerden 34'ünün ifadesi alınıp serbest bırakılmış, 5'i tutuklanmış. Sonuçta bu, yapanın yanına kar kalan bir sonucu doğuruyor. Tabi toplum olarak da bu konunun üzerine daha yoğun bir şekilde gitmemiz gerekiyor" dedi.
TOPLU SÖZLEŞMEDE ÖNEMLİ KAZANIMLAR ELDE ETTİK
Toplu sözleşme ile ilgili de konuşan Durmuş, önemli kazanımlar elde ettiklerini belirterek, "Toplu sözleşmedeki en büyük kazanımlarımızdan biri 3 bin 600 ek gösterge. Tüm kamu çalışanlarının uzun yıllardır beklediği, emekli olduklarında maaşlarını 700-800 lira, emekli tazminatlarını 34 bin lira artıracak çok önemli kazanım. Biz bu ek göstergenin 2022 yılı içerisinde sonuçlanmasını bekliyoruz. Bir diğer konu da aynı okuldan mezun olan, aynı dönemde kuruma girmiş arkadaşlarımızın ekonomik özlük sosyal hakları, statüleri birbirinden çok farklı. 21'inci yüzyılın Türkiye'sine yakışmayan bir durumdur bu. Bu adaletsiz ortamın kalkmasını ve tek tipleşmesini istiyoruz. Bununla alakalı da toplu sözleşmede anlaşmaya vardık, 2022 yılı içerisinde farklı istihdam modellerine son verilecek bir çalışma yapılacak" şeklinde konuştu.