Son dakika haberi | ANTALYA Bıçakçı ailenin Kurban Bayramı mesaisi

Bıçakçı ailenin Kurban Bayramı mesaisi

ANTALYA'nın Serik ilçesinde, yaklaşan Kurban Bayramı öncesi evlerinin bahçesinde kurdukları atölye ile el emeği göz nuru bıçaklar için gece gündüz mesai harcayan Durmaz ailesi, uzun bir geçmişe sahip kültürel bir ürün olan Serik bıçağı imalatında teknolojiye meydan okuyor. Serik'teki dört kişilik Durmaz ailesi, verdikleri dayanışma ile el işi bıçakların imalatını yaparak geçimlerini sağlıyor. 22-23 yıllık bıçak ustası eşi Hüseyin Durmaz'a (36) 6-7 yıldır yardım eden Azra Durmaz (28), işlerinin yoğun ve zor olduğunu söyledi. Sipariş üzerine çalıştıklarını belirten Azra Durmaz, Kurban Bayramı öncesinde aşırı yoğunluk yaşadıklarını aktardı. Eşine yardımcı olduğunu ve yapılan işin zor olduğuna dikkati çeken Durmaz, bu işi her kadının yapabileceğini düşünmediğini ifade etti.

Durmaz şöyle konuştu

'Annem, kayınvalidem, ben eşimin bize yapabileceğimizi söylediği işleri yapmaya çalışıyoruz. Hem aile ekonomisine katkıda bulunuyor hem de eşimin işlerini kolaylaştırıyoruz. Gerçekten zor bir iş. Aile ortamında yaptığımız için konuşarak, sohbet ederek yapılınca zevkli oluyor. İşin zorluğundan çok, aldığımız zevke bakıyoruz açıkçası. Bunun dışında yaptığımız işçilik, el emeği ve kendi elimizden çıkan emek olduğu için müşterilerden gelen olumlu yorumlar ziyadesiyle bizi mutlu ediyor. Daha çok aşkla çalışıyoruz.

Kadınlara da tavsiyede bulunan Azra Durmaz, 'İşin zorluğuna değil sonucuna baksınlar, hiç zorlanmayacaklarını anlayacaklar dedi. Hem çalışmak hem de anne olmanın zorluğundan bahseden Durmaz, 'Çocuğum 4 yaşında. Yeni yeni bir şeyleri idrak etmeye ve konuşmaya başladı. Sürekli 'Neden benimle oynamıyorsun' diyerek kendisiyle oyun oynanmasını istiyor. Antalya bölgesi çok sıcak olduğu için özellikle gece çalışıyoruz. Çocuğum bizimle uyumak istiyor. Atölyemizde ona bir köşe yaptık. Onu sallayarak uyutuyoruz ya da hem çalışıp hem de ona hikayeler anlatıyoruz. Bıçak mesleği daha çok babadan oğula geçen bir meslek olduğu için onları anlatıyoruz. 4 yaşında olmasına rağmen babadan oğula geçen bir meslek olduğunu biliyor. Gerçekten çok zor ama çocuğumun da dedesinden miras kalan bu mesleği yapmasını istiyorum diye konuştu.

'TATİLDE KIZIMA VE DAMADIMA YARDIMCI OLUYORUM'

Azra Durmaz'ın annesi Türkan Torun (44) ise, 'Aslen Sivaslıyım, tatile geldim. Kızım ve damadıma yardım etmek amaçlı buradayım. Çok zor bir meslek ama güzel yönleri de var dedi.

Azra Durmaz'ın kayınvalidesi Ümmü Durmaz (55), 'Kayınpederimden hatıra bir meslek bıçakçılık. Rahmetli eşim de bıçak işlerini çok güzel yapardı. Dededen toruna, nesilden nesile gelen bir meslek. Yapmak isteyen herkes yapamaz. Oğluma yardım etmek amacıyla katkıda bulunmak istedik. Bir şekilde bu Kurban Bayramını atlatmamız gerekir. Bu işler sipariş üzerine yapılır. Gelecek nesillerden bu işi yapacak, çok fazla kişi olacağını sanmıyorum. Eleman yetiştirmek sorun. Oğlumdan sonra torunum Ahmethan yapabilirim derse ne mutlu bize. Bu işin nesilden nesile gitmesini biz de çok istiyoruz diye konuştu.

'ÇOK RAĞBET GÖRÜYOR'

Bıçak ustası Hüseyin Durmaz ise şöyle konuştu

'İşim atadan oğula miras kalan bir meslek. Zamanında bu işi dedem Hüseyin Durmaz başlatmış. Sonrasında babam Ahmet Durmaz'a, ardından bana geçti. Bıçakları ilk yapmaya başladığımda beşinci sınıftaydım. Günümüze kadar bu işi yaptım. Esas mesleğim gıda teknikerliği ama bu işi yapmıyorum. Ata mesleğimi yapıyorum. Bıçakçılık ilçemizin tarihi ve kültürel bir değeri. Kurban Bayramının yaklaşması ile işlerimiz sıkışıyor. Yaptığımız iş çeliğe örs üzerinde yön ve şekil verilmesiyle yapılan bir iş. Fabrikasyon bıçaklar gibi olmuyor. El emeği ile yapıldığı için de çok rağbet görüyor. Fabrikasyon bıçaklara çok talep yok. Kullandıkları çelik yumuşak çelik olunca ve çabuk bozulduğu için benim mesleğimin ön plana çıkmasını sağlıyor.

Ailesinin her bayramda kendisine yardım ettiğini belirten Durmaz, 'Eşim bana normalde de yardımcı oluyor, fakat bayram sezonunda yoğunluk çok olduğu için daha çok yardım ediyorlar dedi.