Sudan'da binlerce kişi nihai barış anlaşmasını kutladı
Sudan'da, geçiş hükümetiyle yıllardır silahlı mücadele yürüten ayrılıkçı hareketler arasında geçen ay imzalanan nihai barış anlaşması, binlerce kişinin katılımıyla kutlandı.
Sudan'da, geçiş hükümetiyle yıllardır silahlı mücadele yürüten ayrılıkçı hareketler arasında geçen ay imzalanan nihai barış anlaşması, binlerce kişinin katılımıyla kutlandı.
Ülkenin farklı bölgelerinden binlerce Sudanlı, ellerinde Sudan ve mensubu oldukları hareketlerin bayraklarıyla başkent Hartum'daki Özgürlük Meydanı'nda toplandı.
Yöresel danslar ve şarkılar eşliğinde barışı kutlayan Sudanlılar, birlik çağrısı yaptı, savaşı reddeden sloganlar attı.
Kutlamaya Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Orgeneral Muhammed Hamdan Dagalu (Hımidti), Güney Sudan Arabuluculuk Komitesi Başkanı ve Güney Sudan Devlet Başkanı Danışmanı Tut Gulwak ile silahlı hareketlerin liderleri ve temsilcileri katıldı.
"Trajedi ve acılarla dolu bir sayfa kapandı"
Dagalu, törende yaptığı konuşmada, barışın sağlam bir irade ve halis niyetlerle sağlandığını, silahlı hareketlerin liderlerinin ülkeye gelişiyle trajedi ve acılarla dolu bir sayfanın kapandığını söyledi.
Dagalu, "Silahlar sustuğu için halkımız bu kutlamayı hak etti. Yolumuz, zorluklar ve engebelerle dolu ancak iş birliği ile bunların üstesinden gelebilir, Sudan devriminin özgürlük, adalet ve barış sloganlarını gerçekleştirebiliriz. Ülkemizi çevreleyen güvenlik, siyasi, ekonomik ve sosyal risklerin büyüklüğünün farkındayız. Ancak kararlılık ve ısrarla bunları aşabiliriz." ifadelerini kullandı.
Anlaşma uygulanıncaya kadar vatandaşları doğrunun yanında olmaya çağıran Dagalu, ırkçılığı reddettiklerini, birleşik ve güçlü bir Sudan için birlikte çalışılması gerektiğini belirtti.
Anlaşmaya yanaşmayan taraflara çağrı
Abdulvahid Nur liderliğindeki Sudan Kurtuluş Hareketi (SLM/AM) ile Güney Kurdufan ve Mavi Nil eyaletlerinde 2011'den bu yana hükümet güçleriyle çatışan SPLM-N örgütünün Güney Kurdufan lideri Abdulaziz el-Hılu'yu barış sürecine katılmaya davet eden Dagalu, barış anlaşmasındaki rolü nedeniyle Güney Sudan hükümetini övdü, uluslararası toplumdan barışın inşasında destek istedi.
Sudan Egemenlik Konseyi (Devlet Başkanlığı) Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ve Başbakan Hamduk, kutlamalar öncesi nihai barış anlaşması kutlamaları için Sudan'a gelen silahlı hareketlerin liderlerini kabul etmişti.
Egemenlik Konseyinden yapılan yazılı açıklamaya göre, başkent Hartum'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda silahlı hareketlerin liderlerini ağırlayan Burhan, burada yaptığı konuşmada, Cuba'daki barış anlaşmasını imzalayan silahlı hareketlerin liderlerinin ülkeye gelişinin, barış sürecini destekleyen, Sudan tarihinde barış, güvenlik ve istikrarın hakim olduğu yeni bir dönemi temsil eden büyük bir adım olduğunu belirtmişti.
Nihai barış 3 Ekim'de Güney Sudan'da imzalanmıştı
Burhan, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda da "Merhaba vatanın evlatları, barışın mimarları ve ortakları. Cesur olanlar başarır. Barış daimi bir zaferdir." ifadelerini kullanmıştı.
Sudan geçiş hükümetiyle Güney Sudan'da nihai barış anlaşması imzalayan isyancı silahlı hareketlerden Devrimci Cephesi lideri El Hadi İdris, Adalet ve Eşitlik Hareketi lideri Cibril İbrahim, Sudan Kurtuluş Hareketi lideri Mini Arko Minnavi ve Sudan Halk Kurtuluş Hareketi-Kuzey (SPLM-N) örgütünün liderlerinden Malik Akkar, kutlamalar için bugün başkent Hartum'a gelmişti.
Sudan hükümeti, nihai barış anlaşması imzalayan silahlı hareketlerin liderlerinin ve davetlilerin ağırlanacağı 15 Kasım Pazar gününü, kutlamalar için resmi tatil ilan etmişti.
Sudan hükümeti ile ülkenin farklı bölgelerinde Devrimci Cephesi çatısı altındaki çok sayıdaki silahlı grup, Güney Sudan'ın başkenti Juba'da 3 Ekim'de nihai barış anlaşması imzalamıştı.
Sudan Egemenlik Konseyi (Devlet Başkanlığı) Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan, 2 gün önce yayımladığı kararnameyle silah taşıyan, herhangi bir askeri operasyon ya da çatışmaya katılan ya da çatışmalarla ilgili herhangi bir eylem ya da açıklama yapan kişileri kapsayan genel af kararnamesi yayımlamıştı.
Kararnamenin, Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından hakkında tutuklama emri çıkarılanlar ile soykırım ve insanlığa karşı suç işleyenleri kapsamadığı kaydedilmişti.