Son dakika... DİYARBAKIR HEVSEL ÜRETİCİSİ, PAZAR YERİ İSTİYOR
Son dakika gelişmesine göre DİYARBAKIR'da UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'nde bulunan ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin sebze, meyve ihtiyacının bir kısmını karşılayan Hevsel Bahçeleri'ndeki üreticiler, yakınlarında pazar yeri istiyor.
DİYARBAKIR'da UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'nde bulunan ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin sebze, meyve ihtiyacının bir kısmını karşılayan Hevsel Bahçeleri'ndeki üreticiler, yakınlarında pazar yeri istiyor. Organik sebze ve meyve yetiştirdiğini belirten Hatip Erim, "Burada herkesin 15-20 dönümlük meyve bahçeleri, sebze ekebileceği tarlası var. Bu ürünleri sebze ve meyve haline götürmek onları kurtarmıyor. Hevsel Bahçeleri yakınlarında sebze ve meyvelerimizi satabileceğimiz bir semt pazarı istiyoruz" dedi.
Diyarbakır'da UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'nde yer alan ve Dicle Nehri kıyısında bulunan Hevsel Bahçeleri'nde yüzlerce yıldır sebze ve meyve yetiştiriliyor. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin sebze, meyve ihtiyacının bir kısmını karşılayan bahçelerde üretim yapan çiftçiler, organik olarak yetiştirdikleri ürünleri sebze meyve haline götürdüklerinde zarar ettiklerini ifade ederek, bahçelere yakın bir pazar yeri kurulmasını istedi. Kavun, karpuz, domates, patlıcan, biber, gibi sebzelerin yanı sıra, şeftali, erik, elma, kayısı, üzüm gibi meyvelerin de yetiştirildiği Hevsel Bahçeleri'nde çiftçilik yapan Hatip Erim, vatandaşların özellikle meyvelere rağbet ettiğini söyledi.
'BUNLARI SATACAK SABİT BİR YERİMİZ YOK'
Sabit bir yerleri olmadığı için hem kendilerinin hem de vatandaşın mağdur olduğunu savunan Erim, "Bunları satacak bir pazar yerimiz yok. Biz yetkililerden yardım bekliyoruz. Yani bize yer yapsınlar. En azından surların yakınında veya Hevsel Bahçeleri'ne yakın bir yerde bize bir pazar yeri yapsınlar ki, biz bu yerli malı orada tüketebilelim. Ürünlerimiz yüzde yüz organiktir. Herhangi bir ilaçlama yok. Şimdi git manavda, her hangi bir markette bu eriğin aynısını al sana bu tadı vermez. Tadının böyle olmasının sebebi organik yetişmesidir. Domateslerimiz organiktir. Diyarbakır'da bu organik meyve sebzenin de müşterisi var. Bunun nerede satıldığını bilseler gelirler ama bizim satacak sabit bir yerimiz yok. Caddelerde satmaya kalksan zabıta bırakmaz. Sebze meyve haline gönderdiğimiz zaman bizi kurtarmaz. Mesela, adamın 3 kasa domatesi, 2 torba patlıcanı var. Bunu hale sepetli motosikletle gönderdiği zaman 50 TL nakliyesi var, bunun artı komisyonu var, hamallığı var. Dolayısıyla o üreticiye bir şey kalmaz ama yakın bir yer olduğu zaman adam eşeğine de bindirir, sırtına da alır götürür ve satabilir. Bir de satış yerimiz olduğu zaman daha fazla üretilir. Çünkü sen alnının teriyle kazandığın şeyin hakkını alırsan, daha fazlasını üretirsin ama hakkını almadığın zaman ne yapacaksın? Mecburen baba mesleği de olsa yavaş yavaş bırakacaksın" diye konuştu.