Soma Maden Faciası Davasında, Oğlunu Kaybeden Emekli Mühendis ve Taşeron Konuştu
Manisa'nın Soma İlçesi'nde 301 madencinin yaşamını yitirdiği faciayla ilgili 8'i tutuklu 46 sanıklı davaya, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde, kaldığı yerden devam edildi.
Manisa'nın Soma İlçesi'nde 301 madencinin yaşamını yitirdiği faciayla ilgili 8'i tutuklu 46 sanıklı davaya, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde, kaldığı yerden devam edildi. Duruşmada, faciada maden mühendisi oğlu Koray Karadağ'ı kaybeden baba emekli maden mühendisi Cihat Karadağ, konuştu. Duruşmaları takip edip sürekli not tutan Karadağ, mahkemeye 100 sayfalık facia sunumu yaptı. 35 yıllık madenci olduğunu İmbat ve Soma Kömürleri A.Ş.'de 3.5 yıl taşeronluk yaptığını söyleyen Cihat Karadağ, değerlendirme analizi raporu ve acil eylem planının, adeta uygulama amacıyla değil, prosedür gereği oluşturulduğunu savundu.
Soma'da geçen yıl 13 Mayıs'ta meydana gelen faciada, 301 madencinin yaşamını yitirmesi ardından başlatılan adli soruşturmada, haklarında, 'Olası kastla öldürme', 'Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma', 'Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama' suçlarından 301 kez, 2 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan toplam 46 sanığın yargılanmasına, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde iki günlük aranın ardından kaldığı yerden devam edildi.
35 YILLIK EMEKLİ MADENCİ, OĞLU İÇİN KONUŞTU
Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Genel Müdür Ramazan Doğru ile İşletme Müdürü Akın Çelik'in de aralarında bulunduğu tutuklu 8 sanık ile tutuksuz sanıklarının bir kısmının avukatlarıyla hazır bulunduğu duruşmada, tüm duruşmaları yakından takip eden, sanıklardan tanıklara kadar herkesi dinleyip notlar alan emekli maden Mühendisi Cihat Karadağ, dinlendi.
TAŞERON ELİYLE ÜRETİMDE ZORLAMA
Karadağ, faciada, kendisi gibi maden mühendisi olan, 3 kişinin kurtulup 263 kişinin öldüğü, S panosunda üretimden sorumlu vardiya amiri olan oğlu Koray Karadağ'ı kaybettiğini söyledi. Duruşmalarda yaklaşık 100 sayfa not aldığını anlatan Cihat Karadağ, 35 yıllık maden mühendisi olduğunu, 2004 yılında kamudan emekli olduktan sonra İmbat Madencilik'te 1, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.'de de 2,5 yıl taşeronluk yaptığını kaydetti. Sanıkların taşeronluk sisteminin bulunmadığını söylediklerini hatırlatan Karadağ, "2008 yılında taşeron sistemi yasal olarak kalksa da ekip başı veya dayı başı adıyla aynı sistem devam etti. Ocakta, 22 - 23 taşeron ekibi bulunuyordu. Ocakta çalışan 3 bin 367 kişiden ayak, baca, ateşleme, tarama ve sökümdeki tüm personel, taşerona bağlıydı. Yani ocakta çalışanların yüzde 85'i, taşerona bağlı çalışıyordu. Üretim zorlaması, taşeron eliyle yapılıyordu" dedi.
S PANOSU PLAN DEĞİŞİKLİĞİYLE ÜRETİME AÇILDI
Faciada, en çok ölümün gerçekleştiği S panosunun, 2010 yılında kaçış yolu olarak planlanmasına rağmen, ocaktaki başka bölüm metan gazı dolayısıyla üretime kapanınca plan değişikliğiyle üretime açıldığını ileri süren Cihat Karadağ, "Soma Kömür İşletmeleri A.Ş., deneyimli çekirdek kadrosunu, art arda açtığı yeni ocaklara dağıttı. Ocaktaki yetkili kadro, bu nedenle yeterli bilgi birikimi ve tecrübeye sahip değildi" dedi.
Planlanan üretimin 2,5 katına çıkmasına, çalışan sayısı 1000 kişi artmasına rağmen havalandırma sisteminin değişmediğini savunan Karadağ, "Karbonmonoksit, metan problemleri, yangın riski hep vardı, ama işçi sağlığı ve güvenliği yerine üretimi ön planda tutmuşlar. Risk değerlendirme analizi raporu ve acil eylem planı, adeta uygulama amacıyla değil, prosedür gereği oluşturulmuş. İlk kurtarma işlemi, saat 19.00'de yapan tahlisiye ekibinin kurtardığı işçi sayısı, sadece 5. Tahlisiye ekibi, temiz hava tersine döndürüldükten sonra sadece cesetleri buldu, dışarıdakiler galeyana gelmesin diye cesetlere oksijen maskesi koyarak ocaktan çıkarıp buzhaneye koydu. Olay günü ilk planda mahsur kalanları kurtarmayı değil, kaynağını belirleyemedikleri yangını söndürmeyi planladılar. Olay anında ocaktaki en üst düzeyde sorumlu teknik müdür İsmail Adalı'nın da bulunduğu yangın söndürme ekibi, alev görmeden boş dumana su tutarak, ana yolda bayılmış insanların cesetlerini haşladı" dedi.
KAMU GÖREVLİLERİ DE YARGILANMALI
Ocakta işveren olarak sorumluluğu bulunduğunu söylediği, TKİ Ege Linyitleri İşletmesi Müessesesi Müdürlüğü yöneticilerinin de, davada yargılanması gerektiğini savunan Cihat Karadağ, "Ben bilirkişi raporlarını, büyük ölçüde doğru buluyorum. Kaza başlangıcı, bant veya kablo yangınından olamaz çünkü sanıkların da dediği gibi malzeme, zaten yangına dayanıklı. Bir bant, birden alev topu şeklinde yanmaz. C panosundaki eski imalatta kalan kömürlerin oksidasyon sonucu yanıp kor hale geldiğini, sonra da metan gazı birikimiyle tavandan ana yola sirayet ederek açık aleve kavuştuğunu tahmin ediyorum. 4'üncü bandın çalışmaması da üzerine düşen kömürlerden ileri gelmiştir" dedi.
Cihat Karadağ, duruşmalarda tuttuğu notları, Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı'nın kabul etmesi üzerine, dosyaya ekletti. Ocakta üretimden sorumlu maden mühendisi olarak çalışan Vedat Eren de, tanık olarak verdiği ifadede, "Halen aynı ocakta çalışıyorum. Bana aylık üretim hedefi konuyordu. Bana, üretim miktarı da gözetilip verilen prim, işe girdiğimden bu yana sürekli arttı" dedi. İfadelerin tamamlanmasından sonra, duruşmaya ara verildi. - Manisa