Soma Davasında İkinci Duruşmayı Bölen Çığlık: Eşim 3 Günlüktü
45 sanıklı Soma Davası'nın 2. duruşmasında acılı aileler, ölen işçilerin adlarını söylerken ağladı. Madenci Ali Kavak'ın eşi, "Eşim 3 günlüktü, 3 günlük" diye bağırdı.
Manisa'nın Soma İlçesi'nde 301 madencinin hayatını kaybettiği faciayla ilgili 8'i tutuklu 45 sanıklı dava, olaylı geçen ilk duruşmanın ardından bir gün aradan sonra yeniden başladı. 8 tutuklu, güvenlik gerekçesiyle, farklı güzergahtan, gece yarısı ilçeye getirildi. Ayrıca tutuklular için spor salonunun arkasına özel demir nezarethane de yapıldığı öğrenildi. Bu arada geçen duruşmanın aksine ölen işçilerin birinci derece yakınları, kimliklerini gösterip içeriye girdi, ilk günkü gerginlikler de yaşanmadı. Duruşma salonunda da kargaşa yoktu ancak hıçkırık ve ağlama sesleri vardı. Sanıklar, sanık avukatları, mağdur avukatları isimlerini söyledi. Ardından duruşmaya katılan acılı aileler, ölen yakınlarının ve kendilerinin isimleri ile yakınlık derecelerini söyledi. Çok sayıda işçi yakını, ölen işçilerin adını söylerken ağladı. Duruşmada, ölen işçilerden Ali Kavak'ın eşi, "Eşim 3 günlüktü, 3 günlük" diye bağırdı.
İLK KEZ YÜZ YÜZE
Soma davasının duruşmasına 3 aşamalı güvenlik aramasından geçirilerek alınan aileler, ilk kez tutuklu sanıklarla yüz yüze geldi. Jandarma, sanıkların etrafında çember oluşturdu.
İKİNCİ KEZ HAKİM KARŞISINDALAR
Soma'da geçen 13 Mayıs'ta meydana gelen maden facİasında, hayatını kaybeden 301 işçinin ölümünde kusurları bulunduğu için haklarında "olası kastla öldürme", "neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama", "Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma" suçundan dava açılan 8'i tutuklu 45 sanık, bir günlük aranın ardından özel olarak hazırlanmış kültür merkezinde ikinci kez hakim karşısına çıktı. Bu kez geçen duruşmada, SEGBİS (Ses ve görüntü bilişim sistemi) ile ifade verecekleri için tepkilere neden olan ve getirilmelerine karar verilen tutuklu sanıklar, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, maden mühendisleri Yasin Kurnaz, Hilmi Kazık, Ertan Ersoy; Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürü Ramazan Doğru, İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Adalı, İşletme Müdürü Akın Çelik, Emniyet Teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik de hazır bulundu.
GÜVENLİK GEREKÇESİYLE GECE YARISI YOLA ÇIKTILAR, GÜZERGAHI DA DEĞİŞTİRDİLER
Tutuklu sanıklar, yattıkları Şakran Cezaevi'nden güvenlik gerekçesiyle gece yarısı alınıp yola çıkartıldı. Ayrıca daha yakın güzergah olan Soma üzerinden değil, Aliağa, Menemen, Manisa üzerinden Akhisar'a getirildi. Tutuklu sanıklar, polisin ve jandarmanın yoğun güvenlik önlemleri altında sabaha karşı spor salonuna alındı. Sanıklar burada kendileri için özel yaptırılan demir nezarethaneye konuldu.
CHP'Lİ VEKİLLER DE GELDİ
Duruşmaya CHP milletvekilleri Veli Ağbaba, Nurettin Demir, Mustafa Moroğlu, Musa Çam, Sakine Öz, Dilek Akagün Yılmaz ve Özgür Özel de geldi.
TÜM BİRİNCİ DERECE YAKINLAR İÇERİYE ALINDI
Bunun yanı sıra duruşma öncesinde geçen duruşmada yaşanan tartışmalar da yaşanmadı. Bu kez ölen işçilerin birinci derece tüm yakınları, kimliklerini gösterdikten sonra içeriye alındı. Ancak bu kez ailelerin geçen seferki gibi toplu olarak değil bireysel olarak da geldikleri gözlendi.
Mağdur avukatlarından Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı, "Tutuklu sanıkların hazır olduğu, olağan yargılanmaya başlanmasını bekliyoruz" derken mağdur avukatlarından Zeynel Balkız da, "Hem tutuklu sanıklar hem de kamu görevlileriyle ilgili taleplerimiz olumlu değerlendirildi. Pazartesi yaşanan olayların tekrarlanacağını, bir sorun çıkacağını sanmıyorum" diye konuştu.
POLİSTEN YOĞUN GÜVENLİK ÖNLEMİ
Polis ekipleri, olası olayların önüne geçmek için güvenlik önlemlerini de arttırdı. Hem duruşmanın yapılacağı kültür merkezinin çevresinde hem de duruşma salonunun içerisinde, jandarma ve polis sayısı arttırıldı. Sanıklarla izleyeciler arasına iki sıra çevik kuvvet polisi etten duvar ördü. Aynı önlem sanık avukatları için de alındı. Bu arada geçen duruşmada izleyenler salona sığmazken bu duruşmaya katılımın az olduğu da dikkat çekti. Bazı ailelerin avukatların uyarısı üzerine duruşmaya gelmediği belirtildi.
İÇERİYE ELEKTRONİK CİHAZ ALINMADI
Soma davasının ilk duruşmasında, yaşanan tartışmalarla ilgili içeriden çok sayıda görüntünün sosyal medyaya sızması üzerine bu kez polisin bu yöndeki önlemleri de artırıldı. Özellikle basın mensuplarının, içeriye dizüstü bilgisayar, cep telefonu ve tabletlerini sokmalarına izin verilmedi.
GERGİN ANLAR
Polis noktasından geçerek salona girmek isteyen bazı üst düzey sendika yöneticileri ile polis arasında gergin anlar yaşandı. İtişme ve tartışmaların yaşandığı olay sonrası polisler, yöneticileri içeri aldı.
DURUŞMA SAAT 10.00'DA BAŞLADI
Salonda yoğun güvenlik önlemleri altında duruşma başladı. Tutuklu 8 sanık, jandarma kordonu altında salonda ayrılan bölüme alındı. Jandarma ekibi, sanıkların etrafında çember oluşturarak, güvenliklerini sağladı. Duruşma salonundaki sanıklar ile müşteki ve mağdurların bulunduğu oturma grupları arasındaki iki sıraya ise çevik kuvvet ekibi yerleştirildi. 400 kişilik salonun orta kısmı müşteki ve mağdurlara ayrılırken, sağ kısma basın mensupları ve izleyiciler, sol kısma ise avukatlar oturtuldu.
TAKIM ELBİSEYLE GELDİLER
Duruşmaya 8 tutuklu, 19 tutuksuz sanık katıldı. Tutuklu sanıklar Can Gürkan ve Ramazan Doğru'nun takım elbise, kravatlı olduğu görüldü.
Duruşma başlamadan önce mahkeme başkanı salonda uyulması gereken kuralları hatırlattı.
AVUKATLARIN 'BİZ ÇIKALIM, AİLELER GİRSİN' TALEBİ REDDEDİLDİ
Daha sonra söz alan müşteki avukatları, salon dışında bazı madencilerin yakınlarının kaldığını belirterek, bu kişilerin içeri alınmasını, kendilerinin duruşmayı ayakta takip edebileceğini söyledi.
Mahkeme başkanı, salona giremeyenlere bir sonraki duruşmalarda öncelik verileceğini ifade ederek, bu talebi reddetti. Bunun üzerine avukatlar, kendilerinin salon dışına çıkabileceğini, yerlerine ailelerin alınmasını önerdi. Mahkeme başkanı, bu talebi de karışıklık yaşanacağı gerekçesiyle kabul etmedi.
EN ACI YOKLAMA!
Davanın bugünkü duruşmasında ilk olarak sanıklar, sanık avukatları, mağdur avukatları isimlerini söyledi. Ardından duruşmaya katılan acılı aileler, ölen yakınlarının ve kendilerinin isimleri ile yakınlık derecelerini söyledi. Çok sayıda işçi yakını, ölen işçilerin adını söylerken ağladı. Bu sırada bir işçi yakını kadın bayıldı. Hakim içeriye sağlık görevlilerini çağırdı.
(Duruşma salonunda fenalaşan bir madenci yakını sedye ile ambulansa taşındı.)
İşçi yakınları, mahkeme başkanı Aytaç Ballı'nın duruşma öncesinde, söz verilmeden kesinlikle kimsenin konuşmayacağı, konuşanın dışarı çıkarılacağı uyarısını, bu yoklama sırasında deldi. Bir işçi yakını içeriye neden su ile giremediklerini sorunca, hakim "güvenlik gerekçesiyle" dedi.
DURUŞMAYI BÖLEN ÇIĞLIK: EŞİM 3 GÜNLÜKTÜ
Duruşmada, ölen işçilerden Ali Kavak'ın eşi, "Eşim 3 günlüktü, 3 günlük" diye bağırdı. Bu sırada oğlunun adını söyleyen bir başka anne "Ben yavruma doyamadım, kuzuma doyamadım" diyerek gözyaşı döktü. Ölen yakınlarının adlarını söyleyen yakınlarından bazıları "Canımız çok yanıyor", "İki işçinin yakınıyım. İki şehit verdim", "37 günlük evladım yetim kaldı", "Benim kocam çocuğunu göremedi", "Benim çocuğum yandı onlar da yansın" dedi.
Ölen işçilerden Uğur Çolak'ın babası, sanıklara doğru bakarak, "Bunun hesabını hem bizim, hem de Allah'ın önünde veremezsiniz" diye bağırdı. Bir başka anne "Biz nasıl ağladıysak onlar da ağlasın" diye konuştu.
"432 ÇOCUK 'BABA' DİYE KARA TOPRAĞA SARILIYOR"
Bu arada ölen işçilerden Muhammet Girgir'in eşi Derya Girgin, "Eşim çocuğunu göremedi. Devletten adalet istiyorum" diye konuştu. İşçilerden Bayram Erol'un eşi Selda Erol ise "432 çocuk baba diye kara toprağa sarılıyor. Adalet istiyoruz" dedi. Ölenlerden İsmail Coşkun'un eşi Hüsniye Coşkun da "Benim evladım var. Nasıl yaktınız onu, nasıl kıydınız. 28 yaşındaydı o" dedi.
KARGAŞA YOK, HIÇKIRIK SESLERİ VAR
Geçen duruşmada Mahkeme Başkanı'nın koyduğu kurallar çerçevesinde salonda bağırma ve kargaşa yok ancak hıçkırık ve ağlama sesleri var.
'GELİRİM YOK' DİYEN CAN GÜRKAN'A TEPKİ: ŞEREFSİZ
Yoklama bittikten sonra mahkeme başkanı Aytaç Ballı, iddianamenin kabul edildiğini hatırlatarak, tutuklu ve tutuksuz sanıkların kimlik tespitine geçti. 45 sanıklı davanın kimlik tespitine, davanın bir numaralı sanığı olan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan'dan başlandı. Can Gürkan'a aylık geliri sorulduğunda, "Şu anda yok" yanıtını verdi. Bu duruma aileler "Yalan söylüyor, var" diyerek tepki gösterdi. Ardından Genel Müdür Ramazan Doğru'ya geliri soruldu. O da aylık gelirinin 37 bin lira olduğunu söyledi. İşletme Müdürü Akın Çelik de 12 bin lira aylık geliri bulunduğunu belirtti. Bu sırada ölen işçilerin yakınlarından bazılarının 'şerefsiz' diye bağırdığı duyuldu. Hakim de görevlilerden, bu tür sözler söyleyenlerin bunu tekrarlamaları durumunda dışarı çıkarılmasını istedi.
İDDİANAME OKUNDU, ARA VERİLDİ
Mahkeme salonuna gelenlerin içeriye çakmak, parfüm şişesi ve su şişesi ile girmesine izin verilmeyen duruşmada, kimlik tespitlerinin ardından iddianamenin okunmasına geçildi. Tutuklu sanıkların ifadelerinin bulunduğu iddianamenin okunmasının ardından bir saat ara verildi.
DURUŞMANIN SANIKLARI
Cezalandırılmaları istenen sanıklardan tutuklu olan ilk 8 kişi:
Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan;
maden mühendisleri Yasin Kurnaz, Hilmi Kazık, Ertan Ersoy;
Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürü Ramazan Doğru,
Maden Mühendisi, İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Adalı,
İşletme Müdürü Akın Çelik,
emniyet teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik.
Tutuksuz yargılanan 37 kişi ise,
maden mühendisleri, Yalçın Erdoğan, Harun Güneş, Fuat Ünal Aydın,
emniyet teknikerleri Ergün Yılmaz, Coşkun Derici, Necati Karadeniz ve Harun Yılmaz, Erdem Cambaz, Serkan Kocaman, Soner Günay, Ümit Şahin, Nazmicem Nesemioğulları, Hüseyin Alkan, Adem Ormanoğlu, Burhan Karabaş, Sertaç Büyükgüney, Nimetullah Uğurlu, Efkan Kurt, Mehmet Bayri, Sertan Günay, Batuhan Ünlüyol, Ozan Sezer, Erdoğan Cinoğlu, Halil Sarı, Serhat Dinç, Saltuk Alp Demir, Uğur Karabulut, Serdar Günay, Mehmet Uçgun, Ömer Değirmenci, Fahri Pançar, Olcay Erşin, Mehmet Avcı, Halil Burhan, Hüseyin Ergin, Hilmi Karakoç, Caner Uysal'dan oluştu.
SANIKLAR HAKKINDA İSTENİLEN CEZALAR
Faciada sorumlulukları bulunduğu iddiasıyla bazı maden şirketi yöneticileri ve çalışanları hakkında açılan davada, tutuklu 8 sanık "olası kastla öldürme" suçundan 301 kez 20 yıldan 25 yıla, "neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama" suçundan da 162 kez 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle yargılanıyor.
Tutuksuz 37 sanıktan 12′sinin "taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmalarının istendiği davada, 25 tutuksuz sanık hakkında ise bu suçları "bilinçli taksirle" işledikleri gerekçesiyle aynı aralıktaki ceza süresinin, üçte birden yarısına kadar artırılarak uygulanması talep ediliyor.