Haberler
NATO lideri Rutte, Türkiye'yi ikna için gelmiş

NATO lideri Rutte, Türkiye'yi ikna için gelmiş

İsrail ve Hizbullah ateşkese çok yakın: 36 saat içinde ilan edecekler

Savaşın bitmesine saatler kaldı! Ateşkes artık çok yakın

Kreş tartışmasında CHP'li Başarır ağzını fena bozdu: Tweet bu kadar, geri zekalı

CHP'li Başarır ağzını fena bozdu! Varank'ın yanıtı ise daha bomba

Gayrimenkulde yeni dönem, vergide rayiç bedel tarih oluyor

Gayrimenkul alım satımında yeni dönem

Soma Davası'nda Söz Sırası Savunma Avukatlarında (3)

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Can GÜRKAN'I AVUKATI KADİR ÇETİN SAVUNDU Manisa'nın Soma İlçesi'nde 301 madencinin hayatını kaybettiği faciayla ilgili 8'i tutuklu 45 sanıklı davanın, Akhisar'da görülen altıncı oturumda, tüm sanıkların ifade işlemlerinin tamamlanmasıyla sanık avukatlarının savunmalarına geçildi.

Can GÜRKAN'I AVUKATI KADİR ÇETİN SAVUNDU

Manisa'nın Soma İlçesi'nde 301 madencinin hayatını kaybettiği faciayla ilgili 8'i tutuklu 45 sanıklı davanın, Akhisar'da görülen altıncı oturumda, tüm sanıkların ifade işlemlerinin tamamlanmasıyla sanık avukatlarının savunmalarına geçildi. İlk olarak soruşturmanın bir numaralı sanığı Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan'ın avukatı Kadir Çetin, savunmasına başladı. Konuşmasında sık sık bilirkişi heyetinin hazırladığı raporu eleştiren, ideolojik amaçlı olduğunu ileri süren Çetin, barkovizyon üzerinden de açıklamalarda bulundu.

Müvekkili Can Gürkan'ın samimi olarak görüşlerini açıkladığını ve söylediklerine de katıldığını anlatan avukat Kadir Çetin, şöyle konuştu:

"Olay günü ben madenin bulunduğu alana gittim. Olayla ilgili daha iyi bilgi sahibi olmak için. Sağlam bir şirketti. Ardından savunma aşamasına geçildi. Savcılık bize izin vermedi. Polis zoruyla dışarıya çıkardı. Oradaki durum, linç kampanyası olmuş, sanki mevcut sanıkların üzerine yıkılsın olay ve nedeni bulunmasın kalsın deniyordu. Ama biz sonuna kadar savunma yapacağız gerçek ortaya çıksın diye. Müvekkilim, 2013 aralık ayında yönetim kurulu görevini aldı. Görevi, kendisine ulaşan talepleri yerine getirmektir. Alt birimlerden üste iletilmiş bir talep yok. Üste iletilecek bir durum da yoktur. Müvekkilim bizzat ocağa girip bulunamaz, teknikerlik yapamaz. Zaten bunun içini kanunen de yetkisi yoktur. Can Gürkan bu yerlere ehil kişileri atamadığı için suçlanabilir. Ama zaten böyle biri suçlama da yok. Atanan kişiler de ehil kişilerdir. Üste iletilen bir sorun yok. Bir sorumluluk yok. Peki benim müvekkilim neden 11 aydır tutuklu bunu anlamıyorum."

Bilirkişi heyetinin hazırladığı raporları okuyup eleştiren Kadir Çetin şöyle devam etti:

"Bilirkişinin kusur bulmaları yüzünden bu günlere geldik. Hayatında madene inmemiş, madeni bilmeyen top atışı, dinamit atışı nedir bilmeyen bilirkişiler. Ocağın içini gezmeyen bilirkişiler, kaza yerini gezen TBMM araştırma komisyonu da gaz püskürmesi çıkmış diyor ama biz buna da katılmıyoruz. İçeriden bir örnek bile almamışlar, tahminlere göre yorum yapmışlar. O derece karbon monoksit gazı çıkaran duman U 3 bölgesinde iz bırakması lazım ama yok. Zaten sensör değerleri de olayın ani ve hızlı olduğunu gösteriyor. Mevcut maskeler de bu yoğunluktaki bir karbon monoksit gazını kaldıracak durumda değildi. Ancak yönetmeliklerde olan maske de bu. Bilirkişi olayı aydınlatmak yerine müşteki tarafmış gibi ona göre deliller ortaya koymuş. Sensör değerleri deniyor. Bakın 23 nisan 29 ekim günlerinde sensör değerleri sıfır çünkü o günlerde üretim yok. Bilirkişi olaya ideolojik yaklaştı. Bu olayın nedeni bulunsun. Herkesin istediği de bu. Olay günü de sensör değerleri çok normal ta ki olay anına kadar. Sensör değerlerinde de bilirkişi, zaman zaman bahsettiği gibi ortalama değerler almak yerine hep üst seviyedeki değerleri almış, bunlar bir anlık olsa bile bunları almış."

Bilirkişi heyetinin raporunda ikinci havalandırmanın devreye girmemesinin de eleştirildiğini hatırlatan Çetin, "O havalandırma sistemi, belli yerlerdeki üretim başladıktan sonra devreye girecekti. Eğer o sistem çalışsaydı, o zaman fazla oksijen içeride olacaktı ve bu da yangın çıkartırdı. Bilirkişi de bu kez 'fazla oksijen yangın çıkarttı' derdi. O ocağa 3 bin 367 işçiye yetecek oksijen verilirse o ocak cayır cayır yanar. O zaman onun hesabını kim verecek? Bu kişiler işlerinde uzman kişiler, ne gerekiyorsa onu yapmışlardır" dedi.

İŞÇİ İFADELERİNDEN ÖRNEKLER VERDİ, 'YALAN SÖYLEDİLER' DEDİ

Faciaya yönelik en büyük eleştirilen birisi olan gaz maskeleri konusunda da açıklamalarda bulunan Kadir Çetin, "Maskelerin hemen hepsi 2010 ile 2012 yıllarına ati. Çin maskesi o ocakta hiç kullanılmadı. Ancak kullanılan maskeler içeriğindeki maddeler itibariyle 15 yıllık maskeler" dedi. TÜBİTAK'a giden maskelerin nereden ve nasıl alındığını bilmediklerini kaydeden avukat Kadir Çetin, "Bazı işçilerin ifadeleri var. Hepsi yalan söylüyor, yer üstünde çalışıyor. Onun zaten maske kullanmasına gerek yok. Bazıları da şu tarihten itibaren maskesine bakım yapılmadığını söylüyor ama zaten maskeler 2010 yılı üretimi. Bunlar yalan ifadeler. Ne amaçla verdiklerini anlamıyoruz. Bu maskeler de zaten bir kez kullanılmak üzere yapılır. Açıldığı zaman tekrar kullanılmaz" diye konuştu.

Ocakta da ani bir gaz püskürmesinin alev aldığını ve bunun sonrasında ocağını 10 dakikada, 15-20 bin PPM'lere yükselen karbon monoksit gazıyla dolduğunu ileri süren Çetin, "Bu miktardaki karbon monoksit gaz maskelerini çalıştırmamıştır. Zaten ocağa 5 bin 200 maske alınmış. Neden eski maske verilsin? İşçilerin bu yalan ifadeleri müvekkillerime katil damgasının vurulmasına neden oldu. Ancak bir insaf ölçüsü var. Ben müvekkillerimin suç işlediğine inanmıyorum. Masum olduklarına inanıyorum. Onları savunmaktan da onur duyuyorum" dedi.

ÜRETİMLER MİGEM'İN ONAYINDAN GEÇER

Avukat Kadir Çetin, işçilere üretim baskısı olmadığını, raporda yer alan 1.5 milyon ton ibaresinin, bundan aşağı üretim yapılamayacağını gösterdiğini söyledi.

Çetin, "Zaten bu rakam da sözleşmede vardır. Bundan aşağı üretim yaptıkları zaman sözleşme gereği ceza alırlar. Teknik daha önce iki kez bunun için ceza alma durumuyla karşı karşıya kalmıştır. Mesela 2013 yılında planlanan 3.5 milyon tondur. Bu rakamlar hazırlanır ve Migem'in onayından geçer" dedi.

BİLİRKİŞİNİN EŞİNİN DENETİM YAPTIĞI TARİHLERE BAKILMAMIŞ

Bilirkişinin 2010 yılından öncesine bakmadığını çünkü bu tarihten önceki denetimlere bilirkişilerden birisinin eşinin katıldığını hatırlatan Kadir Çetin, incelemelerin ardından savcılığın ocağı şirkete devretmesine gerekli delillerini toplanması için karşı çıktıklarını, ancak sonrasında dinamit kayıt defteri gibi delilleri kendilerinin bulduğunu öne sürdü.

Kadir Çetin olarak, müvekkillerinin gerekli önlemleri almadıklarına inanmadığını söyleyerek, "Olayın tedbirsizlik sonucu olduğuna inanmıyorum. Bu olaydan en büyük zararı gören sanıklardır. Hem arkadaşlarını kaybettiler hem de 301 kişinin ölümünden sorumlu tutulup yargılanıyorlar" dedi.

DOĞRU'NUN AVUKATI SAVUNMA YAPTI

Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürü Ramazan Doğru'nun avukatı Ömer Fatih Şimdi, kazanın nedeninin ortaya çıkarılmasının önemli olduğunu söyleyerek, "Ramazan Doğru altı işletmenin genel müdürüdür. Bu kurumlardaki yetkileri çok dardır. Kazanın meydana geldiği Eynez Kömür İşletmeleri'nde işveren vekilliği yoktur" dedi.

Müvekkili Doğru'nun, tüm işletmelerin detaylarına hakim olmasının imkansızlığından söz eden Ömer Fatih Şimdi, "Cezai sorumluluk doğrudan önlem almakla görevli olan ancak bunda ihmali olan kişilere aittir. Bu olayda ise göz göre göre gelen bir kaza söz konusu değildir. 11 aydır kazanın nedeni bulunamadı" dedi. Avukat Şimdi, hazırlık soruşturmasını yapan savcıların bilirkişiye yönelik "Hocam nokta atışı yapamadın" dediğine de şahit olduğunu aktardı.

Ramazan Doğru'nun diğer avukatı Ali Rıza Belgin ise tüm raporlar değerlendirildiğinde kaza nedeninin tahminlere dayalı olduğunu tahminden yola çıkılarak müvekkiline kusur verilmesinin yanlış olduğunu bu nedenle de mahkemenin olayın gerçek nedeninin bulunması için yeni bilirkişi heyeti oluşturmasını talep etti.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title