Haberler

Soma Davasının Tutuksuz Sanığı: Bu Olayı Ancak Akın Bey Çözer

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

301 madencinin yaşamını yitirdiği faciayla ilgili ifade veren tutuksuz sanık Serhat Dinç, olayla ilgili İşletme Müdürü Akın Çelik'i işaret etti; "Çözerse o çözer." dedi.

Manisa'nın Soma İlçesi'nde 301 madencinin yaşamını yitirdiği faciayla ilgili 8'i tutuklu 45 sanıklı davanın, Akhisar'da görülen altıncı oturumunda, tüm sanıkların ifade işlemleri tamamlandı. Tutuksuz sanıklardan Serhat Dinç, olayın neden olduğu konusunda, "Onu Akın Bey çözemezse, biz hiçbirimiz çözemeyiz." yanıtını verdi.

Soma'da, 301 işçinin ölümüne neden olan maden faciasının ardından Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlayan 8'i tutuklu 45 sanıklı davanın ilk duruşmasının 6'ncı celsesinde kalan 10 tutuksuz sanığın ifadeleri alınmaya başlandı. 28 tutuksuz, 8 tutuklu sanığın hazır bulunduğu duruşma salonunda, aileler de savunmaları izlemeye devam etti.

İlk olarak ifadesi alınan tutuksuz sanıklardan Üretim Amiri Fahri Pançar, 2013 Mart ayında işe başladığını belirterek, olay günü vardiya amiri olarak çalıştığını ifade etti. Görevinin üretim takibi ve işçilerin nakli olduğunu söyleyen Pançar, hakkına isnat edilen suçları kabul etmediğini dile getirdi. Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı'nın her dinamit atımlarında emniyetçi olma zorunluluğu yönündeki sorusuna Pançar, "Her panoda bir tane emniyetçi vardı" diye cevap verdi. Madende üretim zorlamasının da olmadığını ifade eden Pançar, sensörlerle de bir görevi olmadığını aktardı.

"ACİL DURUMA KARŞI EĞİTİM ALMADIK"

Olayın olduğu bölgede hiç görevlendirilmediğini belirten Pançar, "Olay günü evdeydim. Haberi alınca hemen madene geldim. S panosuna girdim ve cenazeleri çıkarmaya başladık. Ortamda duman yoktu, gaz kokusu vardı. Ocakta okul arkadaşım Burak Kaya'yı kaybettim. Hemen olayın ertesi onu gömdük. Ve bir daha da madene uğramadım" diye konuştu. Pançar, mahkeme başkanının sorusu üzerine acil durumlara karşı herhangi bir tatbikat eğitimi almadıklarını sözlerine ekledi.

2007 yılından olay anına kadar madende çalıştığını belirten tutuksuz sanıklardan vardiya amiri Hilmi Karakoç da, mekanize panosunda görevli olduğunu aktardı. Olayın meydana geldiği alanda çalışmadığını dile getiren Karakoç, mahkeme başkanının sorusu üzerine dinamit atımlarında her zaman bir emniyetçi olduğunu söyledi. Mahkeme Başkanı'nın 'Herhangi bir acil duruma karşı size verilen eğitim veya tatbikat oldu mu' sorusuna Karakoç, "Bana denk gelmedi. Belki hafta sonu tatilindeydim. Ama olsa duyardım"" dedi.

"DİNAMİT ATIMLARINA YETİŞEMEDİĞİMİZ ZAMAN OLUYORDU"

Tutuksuz sanıklardan Emniyet Teknikeri Serhat Dinç de olayın olduğu gün izinli olduğunu ifade etti. Mahkeme Başkanının sabit sensör değerleri ile deftere not alınan değerlerin uyuşmadığını söylemesi üzerine Dinç, "Bana değerleri vardiya amiri bildirir ben kayıt yaparım. Biz saniye saniye yazmaya kalksak bütün bir gün bitiremeyiz. Sadece vardiya aralarında değerleri alırız. En sağlıklı olanı budur. Arada çalışmayan sensörler oluyordu ancak hemen kablolara müdahale edilip çalıştırılıyordu" diye konuştu.

Mahkeme Başkanının, dinamit atımlarında emniyetçinin bulunup bulunmadığı yönündeki sorusu üzerine Dinç, "Emniyetçiler bulunuyordu. Ancak, yetişemediğimiz zamanlar oluyordu" dedi. Olayın olduğu bölgeye 15 gün gitmediğini aktaran Serhat Dinç, ocağın üçüncü ayağında sıcak kömür çıktığı bilgisini verdi.

"KİMSENİN GİRMEDİĞİ ALANA EMEKLEYEREK GİRDİM"

Olayın beşinci günü bilirkişi heyetinin bile girmediği alana emekleyerek girdiğini itiraf eden Dinç, "4'üncü bant 149 irtibat kapılarına 35-40 metre emekleyerek geçtim. Tavanda göçme ve sıcaklık vardı. Ellerim yandı sıcaktan ama tabi iz bırakan bir yanma değil. Göçmeler olduğu için emekledim." dedi.

Bunun üzerine mahkeme başkanı bu ifadesini başsavcılığa niçin söylemediğini sordu. Dinç de sorulmadığı için söylemediğini belirtti. Mahkeme Başkanı bilirkişinin o bölgeye niye girmediğini sorması üzerine Serhat Dinç de, heyetin su birikintileri olduğu için o alana girmeden geri döndüğünü ifade etti. Mahkeme Başkanının 'Sen niye girdin kimsenin girmediği yere?' sorusuna ise Dinç şöyle yanıt verdi: "Nefeslik ve revir kapıları açık kaldığı ve temiz hava için kapatılması gerektiği için girdim. Talimat geldi öyle girdim. Yalnızdım yanımda kimse yoktu. İmbat Madencilikten Yavuz Burgut ve Ergün Yılmaz bana talimat verdi. Yanlış hatırlamıyorsam onlar beni 3'üncü bantta bekledi."

"OLAYI AKIN BEY ÇÖZEMEZSE HİÇBİRİMİZ ÇÖZEMEYİZ"

Meclis Araştırma Komisyonu ile bilirkişi raporlarının da gerçeği yansıtmadığını savunan Dinç, olayın neden olduğu konusunda ise, "Onu Akın Bey çözemezse, biz hiçbirimiz çözemeyiz" yanıtını verdi. Kimsenin girmediği bölümde gördüğü manzarayı da anlatan Serhat Dinç, "İçeride bantlar yanmıştı ama buna ne sebep oldu anlamadım. Tavan göçmüştü. Yanan bir şey yoktu. Çok terletici bir sıcaklık vardı. Hatta sıcaktan bitkin, halsiz bir hale gelmiştim. Hemen kapıları kapattım ve geri döndüm" ifadelerini kullandı.


(Facianın yaşandığı madenin İşletme Müdürü Akın Çelik)

"HAFIZA KAYBI YAŞADIM, HATIRLAMIYORUM"

A-0 Panosu'nda görevli tutuksuz sanık Maden Teknikeri Emniyetçi Mehmet Uçgun da, kazada son anda kurtulanlardan biri olduğunu ifade etti. Mahkeme başkanının madenle ilgili sorularına ise Uçkan, "Ben son anda kurtuldum. Hatta geçici hafıza kaybı yaşadım. Hâlâ onun izleri var, birçok şeyi hatırlamıyorum" diye cevap verdi.

Sanıklardan maden mühendisi Saltuk Alpdemir, ayakta sıcaklık olduğunu ama kömür üretimini de yaptıklarını söyledi. Mahkeme başkanının 'Neden?' diye sorduğu Saltuk Alpdemir, "Daha büyük bir olay yaşanmaması için sıcak kömürleri de alıyorduk" yanıtını verdi.

"BASKI YOKTU"

Sanıklardan vardiya teknikeri Serdar Günay, bazı yerlerdeki sensör değerlerinin yüksek gösterdiğini, buralarda dinamit patlatıldığı için bunların yüksek çıktığını ancak, kömür çıkartılan ayaklarda bu yüksekliklerin bulunmadığını öne sürdü. Yeraltında kendi ölçüm değerlerini yazdırdıklarını, dinamit patlatılması sonrasındaki değerlerin yukarıdan takip edildiğini söyleyen Serdar Günay, şöyle devam etti:

"Emniyetsiz dinamit atımı yapılmazdı. Klasik ayaklarda bazı yerlerde hava akımı iyi olduğu için emniyetçiye gerek olmazdı. Bazı yerlerde 8 saat boyunca dinamit atıldığı da olurdu. Üretim baskısı yoktu. Havalandırma sıkıntısı da yoktu."

Serdar Günay, ayrıca bazı işçilerin amirlere 'gıcık' olduğu için yalan ifade verdiklerini, sınıf arkadaşlarıyla yakınlarının madende hayatını kaybetmesinden dolayı ise, olaydan sonra madene girmediğini anlattı. Tutuksuz sanıklardan Uğur Karabulut ise tam mekanizeyle üretim yapılan bölümde çalıştığı için çok fazla dinamit kullanılmadığını, vardiya başlarında gaz ölçümünün yapıldığını, kontrol yetkisi olmadığı içinde değerlerin yazıldığı defterleri kontrol etmediğini söyledi.

İŞÇİ YAKINLARI TEPKİ GÖSTERDİ: SUSTUK HAKİM BEY, ZATEN SUSTUK

İfadelere tepki gösteren salondaki işçi yakınları, "Ramazan Doğru da ölümcül. Patronlar bakalım sizi ne kadar koruyacak. Doğru yanıt verin" dedi. Mahkeme başkanının 'Susun' çıkışı üzerine bu kez de "Sustuk hakim bey, zaten sustuk" karşılığını verildi. Bir işçi yakını da "Bu anlatılanlardan sonra insanın madende çalışası geliyor" dedi.

İfadelerini tamamlanmasının ardından mahkeme başkanı Aytaç Ballı, üç sanığın da askerde bulunmasından dolayı talimatla ifadelerinin alınacağını açıklayıp duruşmaya ara verdi.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
4 bebeğin ölümünden sorumlu tutulan doktorun cevaplamak istemediği soru

4 bebeğin ölümünden sorumlu doktorun cevaplamak istemediği soru

Antalya sele teslim! Yüzlerce vatandaş tahliye edildi

Antalya sele teslim! Yüzlerce vatandaş tahliye edildi

Erdoğan'dan, İçişleri Bakanı'nı komisyon görüşmelerine almayan CHP'li vekillere sert sözler

İçişleri Bakanı'nı komisyon görüşmelerine almayan CHP'li vekillere sert sözler

Kılıçdaroğlu'ndan Akşener için olay sözler: Ailemi emanet ederim diyen 'işbirlikçi' çıktı, güvenmem hataydı

Akşener için öyle bir ifade kullandı ki, salon resmen buz kesti

title