Soma'daki Maden Faciası Davası

Manisa'nın Soma ilçesinde 301 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasına ilişkin davanın görülmesine devam edildi.

Akhisar Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Soma Kömür İşletmeleri AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Genel Müdür Ramazan Doğru, İşletme Müdürü Akın Çelik, Teknik Müdür İsmail Adalı, Teknik Nezaretçi Ertan Ersoy ve Emniyet Teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik ile bazı tutuksuz sanıklar, mağdur aileleri ve taraf avukatları katıldı.

Duruşmada, mahkemeye gelen evraklar ile bilirkişi heyetinde yer alan İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Yard. Doç. Dr. Mehmet Maden'in heyetten çekilme talebi ve gerekçeleri okundu.

Sanık avukatlarından Kadir Çekin'in reddi hakim talebinde bulunmak için söz istemesi üzerine Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, gelen evraklara ilişkin usula göre sırasıyla mağdur aile avukatlarına, sanıklara ardından da sanık avukatlarına söz hakkı verileceğini söyledi.

Söz alan mağdur ailelerin avukatlarından Can Atalay, bilirkişilikten çekilme talebinde bulunan Maden'in usule uygun olmayan 2 dilekçesinin de çelişki içerdiğini kaydetti. Sanık avukatlarının bunları duruşma haricinde bilmesine imkan olmadığını savunan Atalay, dosyaya esaslı şekilde müdahale edildiğini öne sürerek adil yargılanma için üzerilerine düşeni yapacaklarını vurguladı.

Atalay, bu davadan ayrı olarak, Soma Kömür İşletmeleri AŞ'nin de bağlı bulunduğu şirketin sahibi Alp Gürkan ile 4 yönetici hakkında "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmakla" ikinci bir davanın açıldığını hatırlattı.

Sanıklardan Can Gürkan ise geçmiş duruşmalarda Mahkeme Başkanı Ballı'nın bilirkişilerle görüşme konusunda kendisinin talebine sert bir şekilde "Biz bilirkişilerle görüşmeyiz, geleni dosyaya koyarız" dediğini hatırlatarak, bilirkişilerle mahkeme heyetinin mesajlaşma programı üzerinden haberleştiğinin ortaya çıktığını öne sürdü.

Gürkan, "Biz adil yargılanmaya çalışıyoruz, ek bilirkişi raporu hakkında söyleyeceğimiz çok şey var. Üzülerek söylüyorum ki, açık yargılanmak istiyoruz. Gerçeğin ortaya çıkmasını istiyoruz. Gelen evrakların dosyaya işlenmediğini görüyoruz. İlk bilirkişi raporunda nasıl geri adım atıldığını açıklayacağız. Bilimsel çalışma yapılmasını talep etmiştim. Usulüne uygun adil yargılanma talebim var." diye konuştu.

Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, mahkemenin kendisini savunacak bir durumda olmadığını vurgulayarak, "Sakladığımız bir şey yok, gizli bir yazışma yok," dedi.

Sanık avukatlarından Kadir Çekin, bilirkişi raporunun eksik imzalı kabul edilerek usul hatası olduğunu ve ayrıca dosyaya gelen evrakların alınmamış gibi göründüğünü, gizlendiğini, UYAP'a yüklenmediğini öne sürerek reddihakim talebinde bulundu.

Diğer sanık avukatları da mesajlaşma programı üzerinde kurulan gurubunun içeriklerinin açıklanmasını, tercihli olarak reddihakim talebinde olduklarını ifade etti.

Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı tarafından taleplerin değerlendirilmesi amacıyla duruşmaya ara verildi.

Bu arada duruşma öncesi, İstasyon mevkisinde toplanan madencilerin yakınları ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, duruşmanın yapılacağı Akhisar Ağır Ceza Mahkemesine kadar ellerinde pankart ve dövizlerle slogan atarak yürüdü.

Olay

Manisa'nın Soma ilçesi Eynez mevkisinde Soma Kömür İşletmeleri AŞ tarafından işletilen ocakta, 13 Mayıs 2014'te saat 15.00 sularında başlayan yangında, 420 metre derinlik ve 3,5 kilometre uzunluğundaki galeriler dumanla dolmuş, faciada 301 madenci hayatını kaybetmiş, 162 işçi kurtarılmıştı.

Açılan davada tutuklu 6 sanık ile 5'inci duruşma sonunda yargılanmalarına tutuksuz devam edilmesine karar verilen vardiya amirleri Yasin Kurnaz ve Hilmi Kazık'ın, "olası kastla öldürme" suçundan 301 kez 20 yıldan 25 yıla, "neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama" suçundan ise 162 kez 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor.

Tutuksuz 38 sanık hakkında ise "taksirle birden fazla kişinin ölümüyle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istenirken, bunlardan 25'i hakkında da bu suçları "bilinçli taksirle" işledikleri gerekçesiyle aynı aralıktaki cezanın 3'te 1'den yarısına kadar artırılarak uygulanması talep ediliyor.