Soli Pompeiopolis Antik Liman Kenti İlgi Bekliyor

Soli Pompeiopolis Antik Liman Kentini Koruma ve Tanıtma Derneği Genel Sekreteri Cem Civaoğlu, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından koruma altına alınan antik kentin, yasal koruma ve kazı projesi dışında geleceği ile kamulaştırma ve çevre düzenlemesi uygulanmasında hiçbir ciddi adım atılmadığını söyledi.

Soli-Pompeiopolis Antik Liman Kenti kazılarının bir üniversite projesi olarak 1999 yılından beri sürdürüldüğünü anımsatan Civaoğlu, Mersin'in modern yerleşim alanında, kentin ortasındaki ara çevrede kalan 300 dönümlük arazinin halen günümüzde birinci derece arkeolojik SİT alanı olduğunu vurguladı.

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından koruma altına alınan antik kentin aslında günümüzde birinci derece arkeoloji SİT değil, birinci derece arkeolojik tarım alanı olarak işlev gördüğüne dikkat çeken Civaoğlu, "1999 yılından beri yasal koruma ve kazı projesi dışında bu alanın geleceği ile kamulaştırma, çevre düzenlemesi dahil hiçbir ciddi adım atılmamıştır. Buna karşılık süreç içerisinde SİT I. ve III. derece arkeolojik SİT alanlarına yasa dışı olarak toprak dökülmüş, kaçak inşaat yapılmış, antik limana atık su pompalama istasyonu bile kurulmuştur. Ayrıca SİT alanındaki tarımsal faaliyetler en hafif tahribat nedeni arasındadır" dedi.

Çevre düzenlemesi için kamulaştırma, SİT alanının hem korunması hem de arkeolojik park olarak değerlendirilmesi ve kazıdan çıkan eserlerin sergileneceği yerel bir müze kurulması ile ilgili bütün girişimlerin sonuçsuz kaldığını ifade eden Civaoğlu, günümüzde yapay engeller yüzünden antik liman kentini bir bütün olarak görülmediğini, hatta yalnızca Sütunlu Cadde'den ibaret sanıldığının altını çizdi. Antik kentte sütunlu caddenin demir çitlere mahkum edildiğine işaret eden Cem Civaoğlu, şöyle konuştu:

"Antik kent ile ilgili bilgi panosu şehir magandaları tarafından tahrip edilmiştir. Tarihi çevrenin korunması en başta tarihi koruma bilincinin geliştirilmesi ve ona sahip çıkılması ile ilişkilidir. Bunun için Mersin'e layık büyük bir Müze düşünülmelidir. Mersin Müzesi'nin yer seçimi konusu bile yıllar almıştır. Ağır bürokrasi çarkı, isteksizlik, kararsızlık yer beğenip- beğenmeme gibi subjektif konular kimi zaman ön plana çıkmış yıllara mal olmuştur. Buna karşılık Soli/Pompeiopolis'in çevresindeki betonlaşma giderek artmakta ve daralmaktadır. Hatta kazıların fonksiyonu, bazı ilgililere kısa vadede reklam aracı olmasının dışında hiç bir şey ifade etmemektedir." (ÖT-RA-Y)