Sokak Hayvanları İçin Mahallesinden Ayrılmıyor - Kastamonu

ÖZGÜR ALANTOR - Kastamonu'da yaşayan ve kar, yağmur, soğuk demeden 9 yıldan beri günde iki kez sokak hayvanlarına yemek veren Özden Neval Türkmen, sokaktaki canlıları ihmal etmemek için zorunlu bir durum olmadıkça mahallesinden ayrılmıyor.

Kastamonu Milli Eğitim Müdürlüğünde memur olarak çalışan 55 yaşındaki Türkmen, 9 yıl önce sokakta karşılaştığı aç bir kediden etkilenerek sokak hayvanlarını beslemeye başladı.

İşten çıktıktan sonra markete uğrayıp alışveriş yapan Türkmen, her gün aksatmadan evinde hazırladığı yiyecekleri sabah ve akşam sokak hayvanlarına veriyor.

Türkmen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hayvanları çok sevdiğini, bu nedenle onlar için her şeyi severek yaptığını söyledi.

Hayvanlarla ilgilenmeye başladıktan sonra diğer hayvanseverlerle dayanışmak amacıyla "Sokaktaki Canlılar için El Ele Derneği"ni de kurduğunu belirten Türkmen, "Gönüllülük esasına göre çalışıyoruz. Bağış ya da başka bir şey toplamıyoruz. Her şeyi üyelerimiz kendi bütçesinden yapıyor." dedi.

Dernek aracılığıyla vatandaşları aydınlatmaya, sokak hayvanları hakkında bilgi vermeye çalıştıklarını dile getiren Türkmen, bir kap mama ve bir kap su ulaşacakları yere bırakıldığında hayvanların kimseye zararı olmayacağını vurguladı.

İşten çıkar çıkmaz alışverişe gittiğini anlatan Türkmen, "Kendi bütçemle yiyeceklerini marketten alıyorum. Hayvanlar için aldığım malzemeleri evde pişirip hazırlıyorum. Yemekleri sıcak sıcak yesinler diye her sabah ve akşam sokağa çıkıp onları besliyorum. Hayvanlar beslenme saatlerini biliyor. Yemeklerini yiyor, sonra tekrar geldikleri yere dönüyorlar." diye konuştu.

Her gün en az 50 liralık yiyecek aldığına işaret eden Türkmen, "Maaşımın neredeyse tamamını onlara harcıyorum. Kızım mühendis, evin geçimini o sağlıyor. Gelirimi ve hayatımı hayvanlara adadım. Yaklaşık 100 sokak hayvanını besliyorum." ifadesini kullandı.

Sokak hayvanlarını 9 yıldır aksatmadan beslemeyi sürdürdüğüne dikkati çeken Türkmen, şunları söyledi:

"Hastalık ya da acil bir durum olmadığı sürece hiçbir yere gitmiyorum. Bu durum senede 5 günü geçmez. Kar, yağmur ya da soğuk fark etmiyor. Asla onları ihmal etmiyorum. Çok acil bir durum olup gitmek zorunda kaldığımda ise arkadaşlarım var. Hülya ve Baran'dan rica ediyorum. Onlar bakarsa ancak gidebiliyorum. Bakım yaparken de fotoğraflarını görmek istiyorum. Bana fotoğraflarını atıyorlar. Bu süreçte yine yiyeceklerini bırakıyorum."

Türkmen, hayvanların yaşam alanlarının yok edildiğini aktararak, "Hayvanlar asla barınaklarda tutulamaz. Bakımı ve tedavisi yapıldıktan sonra alındığı yere bırakılır. Tok hayvan, sevilen hayvan saldırgan olmaz. Kendisine zarar vereceğini hissetmeyen bir hayvan asla saldırmaz. Hayvanları Allah bizlere emanet etti. Bunları korumakla yükümlüyüz. İnsanlar hayvanlarla barışık yaşamalı." değerlendirmesinde bulundu.