Haberler
Lübnan-İsrail arasındaki ateşkes için saat veren Biden'dan dikkat çeken Türkiye açıklaması

Lübnan-İsrail arasındaki ateşkes için saat veren Biden'dan dikkat çeken Türkiye açıklaması

Lübnan Başbakanı'ndan ateşkes sonrası kritik çağrı: Derhal uygulayın

Lübnan Başbakanı'ndan ateşkes sonrası kritik çağrı: Derhal uygulayın

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı: İran tehdidine odaklanmak

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı

BAE'de öldürülen İsrailli hahamın katilleri Türkiye'de yakalandı

BAE'de öldürülen İsrailli hahamın katilleri Türkiye'de yakalandı

Söğüt - Ertuğrulgazi'yi Anma Ve Söğüt Şenlikleri

Söğüt - Ertuğrulgazi'yi Anma Ve Söğüt Şenlikleri
Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Bahçeli, Arınç ile Tokalaştı, Ayrı Yürüdü, Ayrı Oturdu

BAHÇELİ, ARINÇ İLE TOKALAŞTI, AYRI YÜRÜDÜ, AYRI OTURDU

BİLECİK'in Söğüt ilçesinde düzenlenen 729'uncu Ertuğrulgazi'yi Anma ve Söğüt Şenlikleri'nde MHP lideri Devlet Bahçeli, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile tokalaştı, daha sonra ön taraftaki protokol yerine arka sırada yürümeyi tercih etti. Bahçeli, tören alanında da protokol tribünün ön sırasında en soldaki koltuklarda oturdu, Bilecik Valisi'nin kendisine Arınç'ın yanına oturması davetini kabul etmedi. Protokolde Arınç, Faruk Çelik ve BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu yan yana oturdu.

Ertuğrulgazi'yi Anma ve Söğüt Şeklikleri Bilecik'in Söğüt ilçesinde yapıldı. İlk olarak düzenlenen şenlik yürüyüşüne Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Devlet Bakanı Faruk Çelik, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu, Bilecik Valisi Halil İbrahim Akpınar, AK Partili Bilecik Belediye Başkanı Selim Yağcı, AK Parti Milletvekili Fahrettin Poyraz ile çok sayıda kişi kaldı.

Yürüyüş alanına ilk olarak Devlet Bahçeli geldi. Daha sonra gelen bakanlar Bülent Arınç, Faruk Çelik ve BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu, Bahçeli ile tokalaştılar. Bahçeli bir süre bakanların yanında kaldıktan sonra yürüyüş başlayınca arka sıralarda duran partililerinin yanına geçti. Kaymakamlık önünde başlayan yürüyüş sırasında Arınç, Çelik ve Topçu ön sırada, Bahçeli'de onların yaklaşık 100 metre gerisinde yürüdü. Yürüyüş yaklaşık 2 kilometre ilerideki Ertuğrulgazi Türbesi önünde son buldu.

AYRI AYRI TÜRBEYİ ZİYARET ETTİLER

Ertuğrulgazi Türbesi'ni Bülent Arınç, Faruk Çelik, Vali Akpınar, Belediye Başkanı yağcı ve BBP Genel Başkanı Topçu birlikte ziyaret edip dua okudu. Bakan Arınç ve beraberindekilerin çıkmasının ardından türbeyi Devlet Bahçeli ziyaret etti. Bahçeli bir süre kaldığı türbede dua okudu.

Bu arada devlet bakanları ve BBP Genel Başkanı, Ertuğrulgazi Türbesi'ni ziyaret ederken türbe önüne gelen uzun sakalı ve fesli iki kişi, ziyaret sonrasında Arınç'ın arkasındaki kalabalıkla birlikte çadırların önünden yürüyerek protokol tribüne geldi ve protokol tribünün en arka sırasına oturdu.

Bülent Arınç, Faruk Çelik, Yalçın Topçu ve beraberindekiler kurulan Yörük çadırlarının yanından geçerek tören alanına geldiler. Ardından tören yerine gelen Devlet Bahçeli protokol tribünün sol tarafında subayların olduğu yerin yanındaki koltuğa oturdu. Bülent Arınç, Bilecik Valisi Halil İbrahim Akpınar aracılığı ile Bahçeli'yi yanına oturmaya davet etti. Bahçeli, valinin davetini kabul etmeyerek, "Ben burada iyiyim. Buradan etkinlikleri rahat görüyorum" diyerek daveti kabul etmedi. BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu ise Arınç, Çelik ve Vali Akpınar'ın yanına oturdu.

BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu etkinliklerde yaptığı konuşmada "Alperenlerin Serdarı ceddimiz Ertuğrulgazi'yi anma şenliği büyük milletimizin birliğine ve dirliğine vesile olsun. Yüreği tunç olan bu millete kefen biçmek hiç kimsenin haddi değil. Birliğimiz devam edecek, her türlü fesat yuvalarına karşı kıyamete kadar bir olacağız diri olacağız. Yürekli tunç olan bu millete kefen biçmek hiç kimsenin haddi değil. Birliğimiz devam edecek her türlü fesat yuvalarına karşı kıyamete kadar bir olacağız diri olacağız." dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'de yaptığı konuşmada Osmanlının hüküm sürdüğü coğrafyada bulunan ülkelerin bugün barış ve huzuru aradıklarını söyledi. Bahçeli şöyle devam etti:

"Kutlu ceddimiz, yüzyıllar boyunca 3 kıtayı kuşatan ve bütün dünyaya yayılan bir medeniyeti ve güçlü bir milletin bütün özelliklerini göstermiyştir. Ne yazık ki bu büyük devletin hüküm sürdüğü coğrafya bugün dünyanın en fazla barış ve huzur arayan bölgelerini ve ülkelerini barındırmaktadır. Osmanlı sonrasında onun yarattığı uzlaşma, hoşgörü ve barış ortamı bir daha yakalanmamış, Balkanlardan Ortadoğu'ya kadar pek çok yerde savaşlar ve çatışmalar süregelmiştir. Biz muhteşem Osmanlı medeniyeti ve barışının mirasçısı bir devlet olarak işte bu iklimi yeniden ihya etmeye ve yaşatmaya mecbur olduğumuzu görmek durumundayız. Bunun yolu da hem kendi tarih ve medeniyetimizi iyi bilmekten hem de bölgesel denge hedef ve beklentileri çok iyi tahlil etmekten geçmektedir. Türk milleti Ertuğrul ocağının bu kılavuzluğu ile birlikte kültürleri, inançları, ticaretin ve kıtaların kavşak noktasında bulunan bir dünya devletini yönetme imkanı bulmuştur. Bu itibarla milletimizin bir eseri olan Osmanlı imparatorluğu ve akabinde Türkiye Cumhuriyeti bu yüksek yönetim mirasının bir devamı yüzyıllardır yüreklerde taşınan kutlu veraset ve vasiyetin de bir ifadesidir. Ancak son zamanlarda muhatap kaldığımız sıkıntılar, artan ve mesafe alan bölücü niyetler dünden devraldığımız mirası birileri tarafından idrak edilmediği ve sahiplenilmediğini göstermektedir."

OSMANLI ŞAMARI

MHP lideri Devlet Bahçeli öncelikle vatandaşlar arasında beliren ve boy atan ayrışma ve itilaf noktalarını tahlil etme yoluna gidilmesi gerektiğini söyledi. Bahçeli şunları kaydetti:

"Tarihin şahitliğinde Sultan Alpaslan'la başlayan ve Ertuğrulgazi ile birlikte daha da sahiplendiğimiz Anadolu coğrafyası uğruna verdiğimiz şehitlerimizle beraber tarihi karar, Türksüz bir Anadolu arayışındaki Haçlı zihniyetine yönelik verilmiş en keskin ve kati cevap olmuştur. Ne var ki yüzyıllardır hapsoldukları karanlık mahsenden çıkmak için fırsat kollayanlar ve Türkün hayat hakkını gasp etmek için plan yapanlar şimdilerde tekrar doğrulmuşlar ve kendilerine sunulan imkanları kullanmaya başlamışlardır. Gaflet ve ihanet arasındaki esas çizgide faaliyet yapmanın yoğun çabalarıyla milli kimliğimizi zedelemeye ve tahrip edilmeye uğraşıldığı bugünlerde Ertuğrul ocağının bize verdiği hikmetli derslere çok ihtiyaç olduğu kuşkusuzdur. Elbette dün içimize fitne sokmaya çalışan tekfurlara Türkü yok etmeye kararlı güçlere nasıl cevap verilmişse bugün de büyük milletin iradesini yeniden şahlanarak hak edenlere Osmanlı şamarını indireceği muhakkaktır. Bu itibarla Türk milletini yeniden küresel arenada güçlü ve sözü dinlenir bir hale gelmesi muhterem ceddimizle başlayan tahini mirasa sarılarak gerçekleşecektir."

HİÇBİR MEDENİYETİMİZ SADECE KILIÇTAN SİLAHTAN GÜÇ ALMADI

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, etkinlikte bir Yörük çadırının önüne Türk Bayrağı dikti. Arınç daha sonra kürsüye gelerek konuşma yaptı. Osmanlının yüzyıllar boyunca tarihin akışına adaletle yön verdiğini belirten Bülent Arınç şöyle konuştu:

"Ecdadımızın kurduğu medeniyet hiçbir zaman kaba kuvvet, ve zorbalık üzerine oturmadı. Ertuğrulgazi atamızın mayasını verdiği medeniyetimiz yüzyıllar boyunca başta Anadolu olmak üzere tarihin akışına adaletle yön vermiş, ayrım gözetmeksizin tüm insanlığa sevgiyle hoşgörü ile yaklaşmıştır. Başta Osmanlı olmak üzere hiçbir medeniyetimiz sadece silahtan ve kılıçtan güç almadı. Her nereye gittiksek adaletle gittik, ilim ve irfan ile gittiğimiz her yeri herkes için huzurlu bir beldeye çevirdik. Gücümüzün temeli evrensel insani eğerler üzerine oturtulmuştur. Tarihteki istikametimizi inancımız ve milletimizin değerlere şekillendirmiştir. Bu değerler bilimle yoğrulmuş adalet, irfanla harmanlanmıştır. Onun için bizler Malazgirt'i, ne İstanbul'un Fethini, ne Çanakkale'yi ne de İstiklal mücadelesini sadece kılıçla, topla tüfekle yapmadık. Eşsiz gücümüzün kaynağı birlik ve beraberlikten, müstesna kardeşlik ruhudur. Dün atalarımız burada Söğüt ve Domaniç'te toprağa bir tohum koydular, bugün bu tohum bizim yüreklerimizde ulu çınara dönüşmüştür. Geçmişimizle, tarihimizle gurur duyuyoruz. Tüm dünyaya adaleti ilmi ve sevgiyi götüren ecdadımızın mirasçısı olmakla iftihar ediyoruz. Dün atalarımız dünyanın sınırlarını zorlayan büyük bir imparatorluğun sahibiydi. Şükürler olsun ki bugün onların mirasçısı olan bizler de tarih sahnesinin en büyük ve en saygın milletleri arasında yine tarihin akışına yön vermekteyiz. Çünkü bugün bizlerin de yediden yemiş yediye yüreklerinde ecdadımızın aleme ışık saçan çırası parlamaktadır. Bugün dünya sahnesinde kabuklarını kıran, üzerindeki yorgunluk ve miskinliği bertaraf eden tıpkı ecdadımız gibi dünyanın her bölgesinde varlığını gösteren bir Türkiye vardır. Bugün bir ayağımız ata yurdumuzda, bir ayağımız Kafkaslardadır. Bir taraftan Balkanlarda Avrupa'da, diğer tarafta Ortadoğu'da, Afrika'da tekrar dünya sahnesinde aktif bir şekilde yer almaktayız. Atalarımızın mirasına sahip çıkarak aynı zamanda kendi öz kimliğimize sadakatla bağlı kalarak tarihteki yolculuğumuza sağlam adımlarla devam edeceğiz. Şunu tüm dünya bilmelidir. Hem dostlarımız hem de düşmanlarımız açıkça bilmelidir. Bu kutlu milletin tarihteki yolculuğu da sonsuza kadar devam edecektir. Bu milletin karşında hiçbir güç duramaz. Ayrıca milletimizin tarihteki yürüyüşüne de tüm insanların ihtiyacı vardır. Çünkü milletimiz zalim ve zulme karşı karşı aslan kesilir, ancak hangi milletten ve dinden olursa olsun tüm insanlara sevgi ve adetle yaklaşır. Dünya insanlığının bu kutlu milletin yler yüzündeki yürüyüşüne ve duruşuna ihtiyacı vardır. Çünkü bu millet devletinden önce yüreklerindeki insanlık devletini inşa eder. Yok etmek için değil yaşatmak için davranan bir neslin mirasçısıdır. Ecdadının dünyaya öğrettiği sevgi, aşk, hoşgörü, inanç ve adalet anlayışı bugün bütün insanlığa huzur ve barış getirecektir. Çünkü Ertuğrulgazi'nin Osmangazi'nin bizlere bıraktığı medeniyetin mayası aşktır, ilimdir, irfandır. Dünyayı yönetmeye talip oldular. İnsanlığa huzur ve barışı sundular. Kendileri dar ve kısır çekişmelerin içerisine koymadılar. Dünyayı sömürmediler insanlığı yok etmeye kalkmadılar."

BUNDAN SONRA DA KARDEŞÇE YAŞAYACAĞIZ

Bülent Arınç, kimseyi hor görmediklerini, asırlardır bu topqraklarda kardeşçe yaşandığını söyledi. Milleti bölmeye kimsenin gücünün yetmeyeceğini ifade eden Arınç şunları kaydetti:

"Atalarımız da biz de bu topraklarda kimseyi hor görmedik, horlamadık. Asırlardır beraberce kardeşçe yaşadık, bundan sonra da yaşayacağız. Bizim kardeşliğimizin dinamiğini Ertuğrulgazi'nin, Osmangazi'nin, Sultan Fetih'in kalp çırpıntıları oluşturur. Birliğimiz ve beraberliğimiz gücünü Şeyh Edebali'den, Hacı Bektaşi Veli'den ve Yunus Emre'nin manevi ruh ikizinden alır. Tarih boyunca nice devletler, nice şer güçler bu büyük milleti yok etmeye, tarih sahnesinde silmeye ve küçültmeye çalıştı. İçimizden yetişen nice hainler, sinsi nifaklarla bu büyük milleti bölmeye ve parçalamaya çalıştı. Türlü bahanelerle araya ayrılık tohumları ekmek istendi. Hala da aynı çaba içerisinde olanlar var. Ancak şunu herkes iyi bilmelidir. Özellikle milletimiz birbirine düşürmek isteyenler, terörden, kandan, ölümden medet ummanlar şunu iyi bilmelidir; Mayasını Ertuğrulgazilerin, Sultan Fatihlerin, Şeyh Edebali'nin, Yunusların,Pir Sultanların, Hacı Bektaşi Velilerin kardığı bu büyük millete karşı hiçbir hainlik para etmez. Karılan harç öylesine sağlamdır ki, kimse bu milletten zırnık kopartamaz. Bu millete karşı hainlik düşünen her kim olursa olsun en büyük cevabı milletimizden alır. Umutsuzluktan nemalananlar, zaaflardan beslenenler, toplumun ıstırap duymasından kendilerine gün doğunu zannedebilirler. Ama kaya gibi sağlam, kan kardeşi can kardeşi olmuş bu milletin köküne nifak tohumlarını eriştiremezler. Biz asırlardan beri kardeşiz ve öylede kalacağız. Biz tesadüfen bir araya gelmedik. Onlara söyleyecek tek bir söylemimiz var. Dönüp tarihi yeni baştan okusunlar. Okuduklarında Pir Sultanları, Hacı Bektaşi Veli'yi, Yunus'u, Şeyh Edebali'yi göreceklerdir. "

Yapılan konuşmaların ardından askeri bando, mehter takımı, halk oyunları ekipleri gösteri sundu, at üzerindeki Yörükler protokolü selamladı. Bilecik Valisi Halil İbrahim Akpınar Devlet Bakanı Faruk Çelik, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu'ya birer plaket verdi. Plaketini alıp tribüne doğru giden Bahçeli, çimlerin üzerine yatarak fotoğrafını çekmeye çalışan bir partiliye gülümseyerek yerden kalkmasını söyledi.

GÖRÜNTÜ GEÇİLECEK

Kemal ATLAN-Hakan TÜRKTAN / SÖĞÜT,(Bilecik),(DHA)

(Tür: Yurt)

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title