Haberler
Yenidoğan Çetesi davasında kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

Sanık hemşireden kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

Bahçeli, Öcalan çağrısını bir kez daha yineledi

Tartışma yaratan Öcalan çağrısını bir kez daha yineledi

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan teğmenler için talimat

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan teğmenler için talimat

Komisyonda gerginlik! Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler salonu terk etti

CHP'li vekilin sözleri sonrası Bakan Güler salonu terk etti

Skandal, Türk Kızını Gündeme Getirdi

Skandal, Türk Kızını Gündeme Getirdi
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Çin'de durgun vaziyetteki siyaset suları son haftalarda dalgalanmaya başlarken, bir Türk kızının adı da sürece karıştı.

Tinanmen olaylarından bu yana Çin'de durgun vaziyetteki siyaset suları son haftalarda dalgalanmaya başlarken, bir Türk kızının adı da sürece karıştı. Çin'de Politbüro üyesi ve ülkenin en büyük belediyesi Chongqing'in parti şefi Bo Xilai'in 'sağ kolu' olarak görülen polis şefinin, can güvenliği korkusuyla önceki ay kendisini Amerikan Konsolosluğu'na atmasıyla başlayan skandallar zinciri devam ediyor. Ülkenin en popüler politikacısı olan Bo Xilai'in ciddi disiplin ihlalleri gerekçe gösterilerek önceki gün Politbüro üyeliğinden alındığının açıklanmasını takiben, eşi Gu Kualai, aile dostu olarak tanınan İngiliz İşadamı Heywood'u öldürmekten göz altına alınarak adli makamlara teslim edildi.

DİKTATÖRLÜK KURDU

Ticaret bakanıyken 2007 yılında Chongqing kentinin başına atanan Bo Xilai, mafyaya karşı savaş ilan ederek aralarında bürokrat, işadamı, polis ve avukatların da yer aldığı yüzlerce kişiyi hapse attı. Bo'nun insan hakları ve hukukun üstünlüğünü hiçe saydığını iddia eden muhalifleri ise, Pekin'in yollarını aşındırarak Chongqing'in küçük bir diktatörlüğe dönüştüğünü iddia etti. Çoğu gözlemci, Bo'nun mafya kampanyasını siyasetin zirvesi olarak görülen 9 kişilik Daimi Komite'de koltuk kapmak için girişilen bir şov olarak değerlendirdi. Mao sonrası, dışa açılma ve reform politikalarına sarılan yönetici elit ise, Bo'nun kızıl şarkılarının 30 yıldır elde edilen kazanımların kaybedilmesine yol açacağından endişeleniyordu. Başbakan Wen Jiabao ise, geçen ay düzenlediği yıllık basın toplantısında, Bo Xilai'in politikalarına atıfta bulunarak, "Kültür Devrimi trajedisinin tekrar yaşanmasına izin vermemeliyiz" dedi. Bo Xilai, Başbakan'ın konuşmasının ertesi günü Chongqing parti sekreterliği görevinden alınmış ve kamuoyu karşısında bir daha görünmemişti. Kent halkına Mao şarkıları söyleten ve cep telefonlarına Mao'nun sözlerini kısa mesaj olarak gönderen Bo Xilai'in başta karısı olmak üzere akrabalarının zenginliği de, Bo Xilai'in samimiyetinin sorgulanmasına yol açıyordu.

MAOİST BABA, LÜKS DÜŞKÜNÜ OĞUL

Kent halkına söylettiği komünist şarkılarıyla Maoist çizgide yürüyen Bo Xilai'in, lüks araç ve partilere düşkünlüğüyle tanınan oğlu Gu'nun ise İngiltere'de öğrenim gördüğü dönemde bir Türk kız arkadaşının olduğu ortaya çıktı. İngiltere ve ABD'nin en pahalı okullarında öğrenim gören Bo ile Lale Şaşmaz isimli kız arkadaşının fotoğrafları, İngiliz gazeteleri tarafından yayımlandı.

GÖNLÜNÜ TÜRK KIZINA KAPTIRDI

Telegraph gazetesinin yayımladığı haberde, 24 yaşındaki Bo'nun Oxford'da okuduğu dönemde Lale Can isimli bir kız arkadaşı olduğu iddia edilirken, ikilinin birlikte düzenledikleri bir baloya Çin'in ünlü sinema yıldızı Jackie Chan'in de katıldığı belirtildi ve üçünün yer aldığı bir fotoğraf yayımlandı. İkilinin gazeteye konuşan sınıf arkadaşlarından biri, "Lale sakin ve çok güzel bir kızdı. Bo, ona gönlünü kaptırmış gibiydi" dedi.

CİNAYET ZANLISI ANNE

Önümüzdeki Ekim ayında yapılacak Komünist Parti Kongresi'nde yaşanacak liderlik değişimiyle, ülkeyi yöneten ve mutlak gücü elinde tutan 9 kişilik Politbüro Daimi Komitesi'nde yer almasına kısa süre önceye kadar kesin gözüyle bakılan Bo Xilai'in karısı ise, uzun yıllardır aile dostları olarak tanınan ve oğul Bo'nun öğrenim yolunu çizen Neil Heywood'u öldürmekle suçlanıyor. Kasım ayında bir otel odasında ölü bulunan 41 yaşındaki İngiliz'in aşırı alkol kullanımdan dolayı hayatını kaybettiği bildirilmiş ve cesedi yakılarak külleri ailesine teslim edilmişti. Buna karşın, işadamının alkol tüketmediğini öne süren çevresinin dillendirdiği cinayet iddialarına ilişkin olarak, ABD Konsolosluğu'na sığınan polis şefi Wang Lijun'ün bir takım kanıtlar taşıdığı belirtiliyor.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title