Siyasi Yaşamı 28 Şubat Süreciyle Sonlandı
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ : 28 Şubat mağduru Abdulmecid Ergenç'in masasında çalışması Ergenç'in konuşması Ergenç'in yürümesi Siyasi yaşamı 28 Şubat süreciyle sonlandı Van'da, kapatılan Refah Partisi'nin yöneticiliğini yaparken yargılanan Abdulmecid Ergenç, belediye başkanlığı adaylığının, siyasi yasaklı olması nedeniyle kabul edilmemesinin üzüntüsünü yaşıyor İl Milli Eğitim Müdürlüğünde memur olarak çalışan Ergenç: "Yıllar geçmesine rağmen, seçimlerde adaylık engeliyle karşılaşmamın yanında, olayın psikolojik etkileri halen benim ve ailemin üzerinde.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :
28 Şubat mağduru Abdulmecid Ergenç'in masasında çalışması
Ergenç'in konuşması
Ergenç'in yürümesi Siyasi yaşamı 28 Şubat süreciyle sonlandı
Van'da, kapatılan Refah Partisi'nin yöneticiliğini yaparken yargılanan Abdulmecid Ergenç, belediye başkanlığı adaylığının, siyasi yasaklı olması nedeniyle kabul edilmemesinin üzüntüsünü yaşıyor
İl Milli Eğitim Müdürlüğünde memur olarak çalışan Ergenç:
"Yıllar geçmesine rağmen, seçimlerde adaylık engeliyle karşılaşmamın yanında, olayın psikolojik etkileri halen benim ve ailemin üzerinde. Bu, ölünceye kadar da devam edecek"
ÖZKAN BİLGİN / FATMA GÜVEN KARAHAN - Van'da, 28 Şubat sürecinde kapatılan Refah Partisi'nin il başkan yardımcılığını yaparken yargılanan Abdulmecid Ergenç, 15 yıl siyasi yasaklı olması nedeniyle belediye başkanlığına adaylığının kabul edilmemesinin üzüntüsünü yaşıyor.
İl Milli Eğitim Müdürlüğünde memur olarak çalışan 56 yaşındaki Ergenç, 28 Şubat'ta yaşadığı zor günleri AA muhabirine anlattı.
Olaylarının hem tanığı hem de mağduru olduğunu belirten Ergenç, o dönemde parti olarak seçimlere hazırlandıklarını ve seçim masrafları için kanunen Hazine'den siyasi partilere verilen ödenekten aldıklarını söyledi.
İl teşkilatlarına dağıtılan bütçeden partisi adına Ankara'da 10 bin lira aldığını ve bu paranın faturasını imzaladığını kaydeden Ergenç, şunları kaydetti:
"Aldığımız parayı her kuruşuna kadar harcadığımız yerlerin faturasıyla dosyalandı. Ancak aradan 6 ay geçtikten sonra 'Erbakan Hoca'yı nasıl saf dışı bırakalım? Onun ekibini nasıl siyaset dışına itelim?' diye formalite bir mahkeme yaptılar. Mahkemede 2 saat ifade verdim. Hiçbir suçumuz olmadığı halde bütün illerden birer kişi olmak üzere ceza verdiler. Cezadan sonra bana tutuklanma emri geldi. Gevaş cezaevinde 2005 yılında 4 ay 24 gün yattım. Tabii hiç mahkeme yüzü görmemiş, suç işlememiş birisinin hemen tutuklanıp cezaevine girmesini ve onda yaratacağı psikolojik etkiyi takdirlerinize bırakıyorum."
"Adaylığım engellendi"
Mahkemenin hakkında ayrıca 15 yıl siyasi yasak kararı verdiği Ergenç, yerel seçimlerde adaylık engeliyle karşılaştığını belirterek, şunları söyledi:
"İlçeme hizmet için belediye başkanlığı adaylığına başvurdum ancak adaylığımı açıklayacağım gün Ankara'dan bana 'Sen aday olamazsın' diye bir yazı geldi. Yıllar geçmesine rağmen, seçimlerde adaylık engeliyle karşılaşmamın yanında, olayın psikolojik etkileri halen benim ve ailemin üzerinde. Bu, ölünceye kadar da devam edecek.
Şu anda 28 Şubat mağduruyuz. Halkın oyuyla seçilmiş ve büyük hizmeti olan siyasi bir hareketi saf dışı bırakmaları doğru değildi. Halk seçmiştir, seçime gider halk tekrar onu indirirse buna kimsenin bir itirazı olmaz."
28 Şubat süreci nedeniyle halen devam eden yasağı için avukatı aracılığıyla hukuk mücadelesini sürdüren Ergenç, şöyle devam etti:
"Bir daha 28 Şubatların olmasını istemiyorum. Düşünebiliyor musunuz halk size hangi gözle bakıyor. Birisi bana baktığında 'Acaba bir suç mu işledim, insanların bakışları üzerimde bu kadar yoğunlaştı' diye hayıflanıyoruz. Eşimin hiçbir hastalığı olmazken ben cezaevine girdiğim dönemde üzüntüden tansiyon hastası oldu. Hala da ilaç kullanıyor. Bu ölünceye kadar da devam edecek. Son olarak birlik, beraberlik ve kardeşlik diliyorum. Bunun yolu da İslami kardeşlikten geçiyor, ahlak ve maneviyattan geçiyor. İnsanlar ancak Kur'an'ın adil düzenine gelirlerse refah, saadet ve özgürlük bulur."