Sivil Toplum Profesyonelleri ve Sosyal Girişimciler Öğrencilerle Bir Araya Geldi
- İstanbul Bilgi Üniversitesi Küresel Yetenek Yönetimi Merkezi 'Hayata İz Bırak! Sivil Toplum ve Sosyal Girişimcilik Kariyer Buluşmaları'nı düzenledi.
- İstanbul Bilgi Üniversitesi Küresel Yetenek Yönetimi Merkezi 'Hayata İz Bırak! Sivil Toplum ve Sosyal Girişimcilik Kariyer Buluşmaları'nı düzenledi. Etkinlikte, Sivil Toplum Kuruluşları (STK) temsilcileri ile sosyal girişimciler öğrencilerle buluştu.
İstanbul Bilgi Üniversitesi Küresel Yetenek Yönetimi Merkezi, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve sosyal girişimcileri öğrencilerle buluşturdu. 'Hayata İz Bırak! Sivil Toplum ve Sosyal Girişimcilik Kariyer Buluşmaları' etkinliğinde sosyal girişimciler ve sivil toplum profesyonelleri başarı hikayelerini, kariyer imkanlarını öğrencilerle paylaştı.
Üniversitenin santralistanbul Kampüsü'nde düzenlenen etkinlik iki oturumdan oluştu. İlk oturumda öğrenciler, başarıya ulaşmış sosyal girişimcilerin hikayelerini dinledi. İkinci oturumda ise sivil toplum temsilcilerinden, kariyerler planlaması hakkında bilgi aldılar.
Etkinlik kapsamında Elektronik Atıkların Geri Dönüşümü Girişimi Kurucusu Burak Candan, Demgoodcoffe Girişimi Kurucusu Ayşe Damla İşeri, SOGLAB Kurucusu Göksel Gürsel, Hayata Destek Derneği İletişim ve Kaynak Geliştirme Uzmanı Ceyla Altındiş, Sosyalben Vakfı Kurucusu Ece Çiftçi, Empati Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Cem Arslan, AÇEV Kurumsal İletişim Yöneticisi Sait Beyazyürek, Ahtapot Gönüllüleri Derneği Kurumsal İletişim ve Kaynak Geliştirme Yöneticisi Ayfer Evkuran, WWF Eğitim Programları Müdürü Esra Turam ve Caritas Internationalis Dilşad Turan çeşitli sunumlar yaptı.
KÖY OKULLARINA TEKNOLOJİ SINIFI YAPIYORLAR
Sosyal girişim felsefesi hakkında konuşma yapan ve kendi oluşumları hakkında bilgi veren Elektronik Atıkların Geri Dönüşümü Girişimi Kurucusu ve Ortağı Burak Candan, "Elektronik atıkların geri dönüşüme kazandırılması için son kullanıcıya hitap ederek toplumsal fayda elde etmeye çalışıyoruz. Köy okullarına teknoloji sınıfı veya bilgisayar desteğinde bulunuyoruz" dedi.
Daha öncesinde bilişim sektöründe çalıştığını ifade eden Candan, "Cihazların kullanım durumlarını tamamlamadan tüketim zincirinde eridiğini fark ettik. Atık olarak görülen, kullanılmayan eşyalardan fayda elde edilebileceğini düşündük. Yaklaşık 2012'den beri faaliyet gösteriyoruz. Elektronik atıklar elimize geldiği zaman ilk önce yeniden kullanıma imkan verip vermediğine bakıyoruz. Yeniden kullanıma imkan vermeyen materyalleri de geri dönüşüm halkasına ham madde olarak entegre ediyoruz. Bütün atıkları bu şekilde sınıflandırıyoruz" diye konuştu.
Böyle faaliyetlerin kendileri için çok önemli olduğunu dile getiren ve aynı zamanda bu yıl 'BİLGİ Genç Sosyal Girişimci Ödülü'nü de kazanan Candan, "Sosyal fayda dediğimiz zaman insanlarla iletişimde olmak birinci önceliğimiz. Her zaman böyle bir topluluğa hitap etme şansımız olmuyor. O açıdan bu etkinlikler çok faydalı oluyor. Derdimizi anlatmamızı, kendimizi tanıtmamızı, insanları bilinçlendirmemizi ve bu şekilde büyüyerek ilerlememizi sağlayacak en önemli organizasyonlardan biri" dedi.
BM'NİN KALKINMA HEDEFLERİNİ ÇOCUKLAR ARACILIĞIYLA HAYATA GEÇİRİYORLAR
Etkinlikte sunum yapan bir diğer girişimci olan Sosyal Gelişim Laboratuvarı (SOGLAB) Kurucusu Göksel Gürsel ise, "Birleşmiş Milletler'in (BM) 2030 gündemini de içeren sürdürülebilir kalkınma hedeflerini çocuklar aracılığıyla gündelik hayata taşımaya çalışıyoruz. Yani özellikle bu hedefleri başarabilecek nesle bu hedefleri başarabilecek becerileri öğretmeyi amaçlıyoruz. Bunun için de Türkiye'nin en dezavantajlı bölgelerine öğrenme ortamları kuruyor, öğretmen eğitimleri tasarlayıp uyguluyor ve çocuklarla sürdürülebilir kalkınma için eğitim programları gerçekleştiriyoruz" dedi.
Kendi hikayesini paylaşan Gürsel, şöyle konuştu:
"Sosyal girişimle, Türkiye'nin ilk sosyal girişimci platformu SOGLA'nın (Sosyal Girişim Laboratuvarı) kurucusu Timur Tiryaki aracılığıyla tanıştım. 18 yaşımda Bursa'dan İstanbul'a geldim ve Timur'la beraber birçok şeyi görerek veya tartışarak öğrenme şansına eriştim. SOGLAB aslında Türkiye'nin dört bir yanında sosyal girişimciliği yaygınlaştırmaya çalıştığımız kar amacı gütmeyen bir platform. Şu anda benim kurduğum Sosyal Girişim Laboratuvarı'nın (SOGLAB) da aslında gelişmesine aracı olan bir kuluçkaydı benim için. Çünkü orada kendi akranlarıma hizmet ettim ve sosyal girişimciliği onlara anlattım. Kendim için anlamlı ve para kazanabileceğim bir yaşamın böyle bir şey olduğunu düşündüm ve onu tasarlamaya uğraştım. Farklı şirketlerdeki 3 yıllık kurumsal bir deneyimden sonra 'Artık tamam, kendi şirketini kurabilir ve bu anlamlandırdığın şeyi hem sosyal etkiye hem de gençleri istihdam edecek bir ekonomik faydaya dönüştürebilirsin' dedim ve o kısa hikaye bugün buralara kadar geldi."
"GENÇLER ANLAMA ODAKLANSIN"
"Gençler anlama odaklandıkları sürece var olan iş modellerinin ötesine geçip yepyeni şeyler kurgulayabilirler" diyen Gürsel, "Çalıştığım şirketlerde gördüğüm toplumsal cinsiyet eşitsizliği, insanların üst alt ilişkilerindeki insani değerlerden yoksun oluşları bana 'Acaba ben daha iyi, daha etik, gençlere daha fazla imkan tanıyabileceğim bir şirket kurabilir miyim' diye düşündürdü. Aslında aradığım şey sosyal girişim kurmaktı. Günde 20 lira harçlık alan bir genç bir şirket yönetebilir mi, yönetebilirmiş onu öğrendim aslında" ifadelerini kullandı.
Uluslararası Gençlik Vakfı (International Youth Foundation), Laureate Uluslararası Üniversiteler Ağı ve İstanbul Bilgi Üniversitesi tarafından hayata geçirilen BİLGİ Genç Sosyal Girişimci Ödülleri'nin bu yılki kazananları arasında yer alan Gürsel, "Benim yolculuğa başladığım anda hayata geçen çok kıymetli bir program bu. Biz SOGLAB'de bu ekosisteme dahil olamayan Anadolu'daki gençleri ekosisteme dahil ettiğimizde bizim için başarı kriteri bu çok prestijli ödüle sahip olmaktı. Kişisel olarak 10'uncu yılımda bu yarışmayı kazanmak çok kıymetli benim için. ve daha nice 10 yıllarca sürmesi için de elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Bir üniversitenin 10 sene boyunca Türkiye'nin çok farklı yerlerinden genç sosyal girişimcilere destek olmaya çalışması ve maddi olarak da bir destek sağlaması neredeyse hiçbir üniversitenin yapmadığı bir şey. İstanbul Bilgi Üniversitesi'ni bu yüzden kutlamak gerek" dedi.
Ayrıca etkinlik süresince kurulan alanda, Ahtapot Gönüllüleri Derneği, Caritas Internationalis, Dünya Çocukları Derneği, Greenpeace, Hayata Destek Derneği, Koruncuk Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfı, LÖSEV, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı, Tema Vakfı, Toplum Gönüllüleri Derneği ve Türk Eğitim Vakfı'nın açtığı stantlarda öğrenciler ilgilendikleri kuruluşların temsilcileriyle bir araya gelme imkanı buldu. - İstanbul