Haberler
Hasan Arat, Beşiktaş başkanlığını bu kez resmen bıraktı

Bu kez her şeyi bıraktı

CHP lideri Özgür Özel hakkında soruşturma başlatıldı

CHP lideri Özgür Özel hakkında soruşturma başlatıldı

Asgari ücret için ilk toplantı 10 Aralık'ta

Asgari ücret maratonu başlıyor! İşte toplantı tarihi

Türk-İş Başkanı Atalay'dan asgari ücret çıkışı: Ortada dolaşan rakamları kabul etmek mümkün değil

Türk-İş Başkanı Atalay'dan gündem yaratacak asgari ücret çıkışı

Sivas Olaylarının 20. Yılı

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Sivas Belediye Başkanı Ürgüp, Cumhuriyet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kocacık ve kentteki bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, Bilim ve Kültür Merkezi'ne dönüştürülen eski Madımak Oteli binasında oluşturulan anı köşesine karanfil bıraktı Ürgüp: "2 Temmuz 1993'te Sivas'ta meydana gelen olay, Türkiye'de tüm kesimlerin üzerinde ittifak ettiği şekilde birtakım karanlık odakların planlı provokasyonlarıyla meydana gelmiştir" "Bu olayda bilinmeyen, gizli, ortaya çıkmayan ne varsa bunun ortaya çıkarılması için Devlet Denetleme Kurulunun faaliyetlerini beklemek durumundayız"

Sivas Belediye Başkanı Doğan Ürgüp, Cumhuriyet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Faruk Kocacık ve kentteki bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, Bilim ve Kültür Merkezi'ne dönüştürülen eski Madımak Oteli binasında oluşturulan anı köşesine, 2 Temmuz 1993'te çıkan olaylarda hayatını kaybeden 37 kişi için karanfil bıraktı.

Ürgüp, Sivas olaylarında yaşamını yitirenlerin isimlerinin yazılı olduğu anı köşesine karanfil bıraktıktan sonra, eski Madımak Oteli binası önünde, aralarında Cem Vakfı Sivas Şubesinin de bulunduğu 104 sivil toplum kuruluşunun imzasının yer aldığı bildiriyi okudu.

Olaylarda hayatını kaybedenleri saygıyla andıklarını belirten Ürgüp, "20 yıl önce şehrimizde tezgahlanan insanlık dışı olaylarda halkımızın ayrıştırılması hedef alınmış ve en güzel örneğini yaşattığımız birlik ve beraberlik kültürünün temellerine nifak tohumları atılmak suretiyle kardeşliğimiz yok edilmek istenmiştir" ifadesini kullandı.

Sivas olaylarından hemen sonra yaşanan Başbağlar olayıyla verilmek istenen mesajın, bu düşünceleri doğrular nitelikte olduğunu savunan Ürgüp, şunları söyledi:

"Her iki hadisenin de aynı karanlık odaklar tarafından planlandığı ve uygulandığı aşikardır. Bu olaylarda, Sünni, Alevi ve gayrimüslim kardeşlerimiz hayatını kaybetmiştir. Bu karanlık olayları planlayan ve uygulayan odaklar için Alevi, Sünni, gayrimüslim, mezhebi ve meşrebi ne olursa olsun her kesim hedef olmuştur. Şehrimizde yaşanan bu elim olayın gerçekleştiği 1993 yılı, Türkiye'de faili meçhul cinayetler ve olaylar ile şüpheli ölümlerin sıkça yaşandığı bir yıl olup, bahsi geçen yılda yaşanan olaylar hala aydınlatılamamış ve şüpheler de giderilmemiştir. 2 Temmuz 1993'te Sivas'ta meydana gelen olay, Türkiye'de tüm kesimlerin üzerinde ittifak ettiği şekilde birtakım karanlık odakların planlı provokasyonlarıyla meydana gelmiştir. Bu olayla ilgili yaşanan yargı süreci, olayın gerçek faillerini ortaya çıkaramamıştır."

Belediye Başkanı Doğan Ürgüp, 1993 yılına bir kez daha dikkatleri çekmekte yarar olacağı kanaatinde olduklarını ifade ederek, Sivaslıların nefretle kınadığı "provokatif" olayın gerçek faillerinin ortaya çıkarılmasını devletin yetkili makamlarından geçen yıl talep ettiklerini anımsatarak, şöyle konuştu:

"Bu bağlamda gerçek faillerin ortaya çıkarılabilmesi için Devlet Denetleme Kurulunun bu konuyu incelemesini ve inceleme sonucunda ortaya çıkacak bulguları rapor etmesini, Sivas'ta faaliyet gösteren 114 sivil toplum kuruluşunu temsilen 18 kişilik heyetle 12 Kasım 2012'de Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül'ü makamında ziyaret ederek talep etmiştik. Cumhurbaşkanımızın bu konudaki hassasiyetlerine bizzat şahit olduk. Bu talebimizin ardından kısa bir süre sonra Sayın Cumhurbaşkanımız, Devlet Denetleme Kurulunu bu konularla ilgili görevlendirmişler ve şu anda çalışmalarına devam etmektedir."

Sivaslılar olarak 2 Temmuz 1993'te çıkan olaylarda hayatını kaybedenlerin acısını samimi olarak yüreklerinde yaşadıklarını ve paylaştıklarını dile getiren Ürgüp, elim olayın kesinlikle Sivaslıların inisiyatifiyle meydana gelmediğini savundu.

Buna rağmen, gelinen süreçte her 2 Temmuz'da Sivas'ın ve Sivaslıların "katliam" kelimesiyle anılmasının, mezhebi ve meşrebi ne olursa olsun tüm Sivaslıları derinden üzdüğünü belirten Ürgüp, "Bu nedenle Sivaslılar olarak konuyla ilgili görüş sarf eden kişi ve kuruluşların, haber yapan gazete ve televizyonların 'Sivas' ve 'katliam' kelimelerini yan yana kullanmalarını arzu etmiyoruz" dedi.

Ürgüp, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Anadolu'nun köklü kültüründen, Allah, Peygamber ve Ehl-i Beyt sevgisine dayalı inançlarımızdan kaynaklanan ve bin yıldan fazla bir zamandır birlikte kardeşçe yaşama kültürünün en güzel örneğini gösteren Sivas şehri, bundan sonra da birlik ve beraberliğini bozacak her türlü girişime asla müsaade etmeyecektir. Birlik ve kardeşliğin devamı için Sivas halkı olarak her türlü çabanın içerisinde olacağımızı beyan eder ve kamuoyuna saygıyla duyururuz."

"Devlet Denetleme Kurulunun faaliyetlerini beklemek durumundayız"

Bir gazetecinin "Olayların katliam olarak nitelendirilmemesi gerektiğini söylüyorsunuz, sizce buradaki durum nedir?" şeklindeki sorusu üzerine Ürgüp, "Sivaslıların katliam kelimesiyle anılmasını arzu etmiyoruz. Burada yaşanan olay bir vahşettir, Başbağlar'da yaşanan olay bir vahşettir, 33 askerimizin şehit edilmesi bir vahşettir" dedi.

Aynı gazetecinin "Cafer Erçakmak'ın burada saklanmasına neden göz yumdunuz?" şeklindeki sorusu üzerine ise Ürgüp, "Biz mi göz yumduk? Sivaslıları buna bulaştırmamak lazım. Bu olayda bilinmeyen, gizli, ortaya çıkmayan ne varsa bunun ortaya çıkarılması için Devlet Denetleme Kurulunun faaliyetlerini beklemek durumundayız. Bu konudaki düşüncelerimiz sizden farklı değil" şeklinde konuştu. - Sivas

Kaynak: AA / Güncel
title