Sivas Katliamı Davası'nda Tahliyelere Tepki

Sivas Katliamı Davası'nda Tahliyelere Tepki
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Laiklik Meclisi, Sivas Katliamı Davası'nda hapis cezası alan 17 hükümlünün zamanaşımı nedeniyle tahliye edilmesini eleştirerek, bu durumun yargı tarihine kara bir leke olarak geçtiğini ifade etti. Açıklamada, laik cumhuriyete yönelik saldırıların devam ettiğine dikkat çekildi.

(ANKARA)- Laiklik Meclisi, geçen günlerde Sivas Katliamı Davası'nda hapis cezası alan 17 hükümlünün zamanaşımı nedeniyle tahliye edilmesine tepki göstererek, "30 yıl boyunca zamana yayıla, ancak hiçbir şekilde laik cumhuriyete ve anayasal düzene yönelik bir kalkışma ve Gladyo yargılaması olarak ele alınmayan bu davaların sonuncusu da 14 Eylül 2023 tarihinde 'zamanaşımı' bahanesiyle düşürülerek, yargı tarihimize bir kara leke daha olarak kazındı" açıklamasını yaptı.

Geçen günlerde, Sivas Katliamı Davası'nda müebbet ceza alan 17 hükümlü, zamanaşımından dolayı tahliye edildi. Sivas Katliamı'nda hayatını kaybedenlerin yakınları, mücadelelerinin yıllardır görmezden gelindiğine ilişkin açıklama yaptı. Tahliyelere, Laiklik Meclisi de bir açıklama yaparak tepki gösterdi. Açıklamada, özetle şu ifadelere yer verildi:

"Ülkemizde, sola karşı istikrarlı bir yargı pratiği olarak uygulanan 'örgütlü suç' kapsamı, faşist veya şeriatçıların yargılandığı çoğu davada olduğu gibi, Sivas Katliamı Davası'nda da uygulanmadı. Yine bu davada da katliam faillerine zamanaşımından yararlanma 'ödülü' sunularak, birçoğuna mahkümiyetten; mahküm olanlara ise kalan cezalarını çekmekten kurtulma yolu açıldı. Bunun sonucunda Sivas Katliamı'ndan hüküm giyerek ceza alanların sayısı iyice azaltıldı; kalanlarsa son günlerde benzer bahanelerle bir bir tahliye edilmeye başladı. 30 yıl boyunca zamana yayılan, ancak hiçbir şekilde laik cumhuriyete ve anayasal düzene yönelik bir kalkışma ve Gladyo yargılaması olarak ele alınmayan bu davaların sonuncusu da 14 Eylül 2023 tarihinde 'zamanaşımı' bahanesiyle düşürülerek, yargı tarihimize bir kara leke daha olarak kazındı.

Benzer birçok siyasi cinayet ve katliam davasında olduğu gibi, bir kaç tetikçiye yönelik 'kasten (adiyen) insan öldürme' davası olarak açılan Sivas katliamı ana davasında da sonradan açılan diğer davalarda da klasik yargılama(ma) yöntemleri ile failler korundu. Duruşmalar yıllarca havanda su dövülerek zamana yayılırken; 2005 yılında mevzuatımıza giren 'insanlığa karşı suç' tartışmaları ile de Gladyo'nun ve anayasal düzene karşı şeriatçı kalkışmanın üzeri iyice örtüldü.

"Büyük bir utanca daha imza atıldı"

Ancak, siyasi iktidarın 'yeni hukuku' bununla da yetinmedi. Anayasa Mahkemesi kararıyla geçtiğimiz günlerde kalan 23 failden 17'si daha tahliye edilirken, diğer 6 sanığın tahliyelerinin de yolda olduğu bilgisi verilerek büyük bir utanca daha imza atıldı. Açıktır ki 1993'teki kalkışma ile bugün hız kazanmış olan karşı devrim sürecinin hedefleri aynıdır. Onlarca yıldır toplumumuzun laiklik ve cumhuriyetle bağını kesmek için yapılan katliamlar ve işlenen cinayetlerde rol alanlarla bugün karşı devrim cephesinin unsurları aynı menzile doğru koşmaktadır.

1990'larda Sivas'ta, laik cumhuriyete yönelik yakılan karşı devrim fitili bugün ülkemizin üzerinde her an patlamaya hazır bir bomba olarak durmaktadır. Demokrasiyi ve anayasal düzeni tamamen ortadan kaldırarak, şeriat düzeni kurma aşamasına gelen bu bombayı etkisiz hale getirmek, karşı devrimi durdurabilmek ve bu emperyalist projenin gerçek sorumlularından hukuk önünde hesap sorabilmek için tüm yurttaşları laiklik mevziinde buluşmaya ve laiklik mücadelesine güç vermeye çağırıyoruz."

Kaynak: ANKA / Güncel
500
Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.
title