Haberler
Netanyahu'dan orduya Orta Doğu'yu cehenneme çevirecek talimat: Yoğun savaşa hazırlanın

Netanyahu'dan orduya Orta Doğu'yu cehenneme çevirecek talimat

Türkiye sınırında kritik gelişme: Muhalifler, ikinci büyük kenti ele geçirmek üzere

Türkiye sınırında kritik gelişme! Muhaliflerin ikinci büyük kenti geçirmesi an meselesi

İslam Memiş uyardı: Sadece dolar değil sahte euro da var

Kritik uyarı: Sadece dolar değil sahte euro da var

Fuhuşa zorlanan 17 yaşındaki kızın anlattıkları kan dondurdu: Günde 180 kişi ile birlikte oluyordum

Günde 180 kişiyle birlikte olmaya zorlamışlar

Sivas Adliyesi'nde 'Uzlaştırma' Toplantısı

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Sivas Adliyesi'nde 'Uzlaştırma' toplantısıSİVAS Adliyesi Uzlaştırma Bürosu Cumhuriyet Savcısı Dr. Ayhan Bozlak, "Uzlaştırma, kişilerin birbirlerini karşılıksız bağışlaması veya sadece özür dileyerek olayın kapanması anlamında bir kurum değildir.

Sivas Adliyesi'nde 'Uzlaştırma' toplantısı

SİVAS Adliyesi Uzlaştırma Bürosu Cumhuriyet Savcısı Dr. Ayhan Bozlak, "Uzlaştırma, kişilerin birbirlerini karşılıksız bağışlaması veya sadece özür dileyerek olayın kapanması anlamında bir kurum değildir. Uzlaştırma, şikayetten vazgeçmek değildir" dedi.

Sivas Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Sivas Adliyesi Konferans Salonu'nda "Sivas Barosu Avukatları ve Sivas Cumhuriyet Başsavcılığı Listesine Kayıtlı Diğer Uzlaştırmacılarla, Uzlaştırma Uygulamasının Değerlendirilmesi" konulu toplantı düzenlendi. Toplantıda konuşan Sivas Cumhuriyet Başsavcısı Murat İrcal, uzlaşma sisteminin çeşitli sebeplerden dolayı etkin bir şekilde uygulanamadığını, bu nedenle Sivas'ta bir uzlaşma bürosu kurduklarını belirterek, "Uzlaşma, polis aşamasında gerçekleşmesin istedik. Kolluk kuvvetleri, taraflara olayın sıcağıyla bir şey sormasın. Çünkü kolluk kuvvetlerimiz uzlaştırmanın mahiyetini bilmiyorlar. Olayın tazeliğini koruduğu sırada, 'uzlaşmak istiyor musunuz' diye sorulması insanlar tarafından şikayetten vazgeçelim, bu olayı kapatalım manasında anlaşılıyor. Biz istiyoruz ki dava Cumhuriyet Başsavcılığımıza geldiğinde savcımız gördükten sonra uzlaştırma büromuza devredilsin" dedi. Adalet Komisyonu Başkanı Mehmet Burçin Çetinkaya ise, "Adliyelerin iş yükü son 10 yılda gerçekten arttı. Ben bu bakımdan uzlaştırmanın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Mahkemelerin iş yükünü azaltmada, insanların arasındaki uyuşmazlıkların devam etmesini engellemede önemli olduğunu düşünüyorum. Uzlaştırma aslında bizim kültürümüzde var. Henüz mahkeme aşamasına gelmeden, davalar açılmadan kişiler buluşturulup anlaşmaları istenirdi. Uzlaşma eski kültürümüzde olduğu gibi umarım etkin bir şekilde uygulanır" dedi. Sivas Uzlaştırma Bürosu Cumhuriyet Savcısı Dr. Ayhan Bozlak da, dava sayısı arttıkça adliye binası yapmanın, hakim ve savcı sayısı artırmanın çözüm olmadığını belirterek bu nedenle 2005 yılında uzlaştırma konusuna önem verildiğini söyledi. Sistemin tanınmaması ve meslektaşlarının isteksizliği nedeniyle istenilen seviyeye gelinemediğini belirten Savcı Bozlak, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü tarafından bu konunun uygulanması için yeni bir kampanya başlatıldığını ifade etti.

"ADLİYELERDE GEREKSİZ İŞ YÜKÜ VAR"

Ceza mahkemelerinin uzlaştırma kurumları gibi çalıştığını belirten Bozlak, bu nedenle adliyelerde gereksiz bir iş yükü olduğunu ifade ederek, "Ceza hukuku, evrensel ceza hukuku ilkelerine göre en son çare olmalıdır. Yani bir uyuşmazlığı çözmek için yargılama mercilerinin önüne gideceksek, bu konunun diğer yollarla çözülememiş olması gerekir. Çünkü ceza hukukunun araçları serttir, katıdır, insanlar üzerinde çok büyük etkiler bırakır. O yüzden vatandaşları son çare kapısına götürmeden önce başka ara yollarını sunulmuş olması gerekir. Ceza hukuku en son çare ancak Türkiye'de en son çare olduğu halde çok etkili bir görev ifa edebiliyor mu? Yapılan bunca yargılamaya, bunca binaya, bunca personele rağmen mahkumiyet oranlarının düşük olduğunu görüyoruz. Ceza mahkemeleri esasında uzlaştırma kurumları gibi çalışıyor. Ceza veriyor, erteliyor. Ceza veriyor, hükmün açıklanmasını geri bırakıyor. Dolayısıyla etkin bir yargılama olmuyor. Mağdur taraf tatmin olmuyor. Bu şekildeki kararlar nedeniyle şüpheli taraf tekrar suç işleyebiliyor. Bir etkinlikte yok aslında. Sadece adliyelerde gereksiz bir iş yükü birikimi var. O yüzden uzlaşma konusunun Türkiye'de etkin olarak uygulanması yönünde bakanlığın ciddi şekilde almış olduğu bir karar kapsamında, yeniden uygulamaya dönülmesi ve hatta konunun kapsamının genişletilmesi, birçok suçun bu kapsama alınması planlanmaktadır" dedi.

"UZLAŞTIRMA, ŞİKAYETTEN VAZGEÇMEK DEĞİLDİR"

Uzlaşma kavramını açıklayan Bozlak, "Uzlaştırma kesinlikle kişilerin birbirlerini karşılıksız bağışlaması veya sadece özür dileyerek olayın kapanması anlamında bir kurum değildir. Uzlaştırma, hiçbir şekilde şikayetten vazgeçme değildir. Uzlaştırma, tarafların uğradığı bir olay nedeniyle ahlaka ve hukuka uygun her türlü edimle, ceza mahkemesinin ya da hukuk mahkemesinin hapis hariç verebileceği her türlü edimle her iki tarafı da tatmin ederek onarıcı ve uzlaştırıcı bir adalet uygulamasıdır. Yani şikayetten vazgeçmeden farklıdır. Yani bağışlama değildir, af değildir" dedi.

Savcı Bozlak geçtiğimiz yıl Sivas Cumhuriyet Başsavcılığı'na 15 bin 654 suç geldiğini belirterek bunların yaklaşık 10 bin tanesine takipsizlik kararı verildiğini ve sadece 201 dosyanın uzlaştırma kapsamında görüldüğünü söyledi.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title