Sivas - 12 Eylül´Cülere Bir Suç Duyurusu Da Şarkışla´Dan
Referandum Oylaması Sonucu Sandıklardan, "evet" Çıkmasıyla Anayasa'nın 15'inci Geçici Maddesinin Yürürlükten Kalkması ile Birlikte 12 Eylül Mağduru Olduğunu Belirten Halim Doğan Şarkışla Adliyesine Giderek 12 Eylül Darbecileri Hakkında Suç Duyurusunda Bulundu.
Referandum oylaması sonucu sandıklardan, "Evet" çıkmasıyla Anayasa'nın 15'inci geçici maddesinin yürürlükten kalkması ile birlikte 12 eylül mağduru olduğunu belirten Halim Doğan Şarkışla adliyesine giderek 12 Eylül darbecileri hakkında suç duyurusunda bulundu.
Sivas'ın Şarkışla ilçesinde yaşayan evli ve 4 çocuk babası Halim Doğan, Şarkışla Cumhuriyet Savcılığına 12 Eylül askeri darbesinde görev alan başta dönemin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren olmak üzere Kara Kuvvetleri eski Komutanı Nurettin Ersin, Hava Kuvvetleri Eski Komutanı Tahsin Şahinkaya, Deniz Kuvvetleri Eski Komutanı Nejat Tümer, Jandarma Genel Eski Komutanı Sedat Celasun, Harp Akademileri Komutanı Bedrettin Demirel, Genelkurmay eski İkinci Başkanı Ali Haydar Saltık, Eski Başbakan Bülend Ulusu ile dönemin bürokratları ve emirleri icra eden polis, gardiyan ve jandarma görevlileri hakkında kasten yaralama, işkence, eziyet etme ve hürriyetten yoksun bırakma suçlamalarıyla kamu davası açılması için suç duyurusunda bulundu. Darbe döneminde Gaziantep'te memur olduğunu ve 12 Eylül sabahı evine gelerek bir grup askerin kendisini göz altına aldığını ve 108 gün işkence gördükten sonra 3,5 yıl hapis yatığını belirten Halim Doğan, "Geçtiğimiz günlerde bir referandum yapıldı. İhtilalleri yapanların yargılanabileceği maddede de geçince, 12 Eylül işkencelerini bedeninde bire bir yaşamış biri olarak, avukatımla birlikte adliyeye gelerek suç duyurusunda bulundum. Referandumun süreci içinde evetçilerin yanında yer almasam da, hükümetin samimiyetini ölçmek açısından bu suç duyurusunu yaptım."dedi. İki kez idam ile yargılandığını belirten Doğan, "Ben iki tane dosyadan dolayı idam ile yargılandım. Uzun süre işkence hanelerde kaldım. Bedenimde hala o günlerin izleri bulanmakta. 108 gün işkence hanelerde kaldıktan sonra 3,5 yıl hapis yattım. Daha sonra delil yetersizliğinden serbest kaldım. Fakat Askeri Yargıtay bizim bu dosyalarımızı bozdu. Ben bunun bozulacağını hissettiğim için kaçak yollardan yurt dışına çıktım. Ben yurtdışındayken Adana Sıkı Yönetim Mahkemeleri bizim gıyabımıza idam cezası verdi. Bu cezamda suç unsuru bulunmayınca 11 yıl hapis cezasına çevrildi. 1991 yılında çıkarılan yasa ile Türkiye'ye döndüm ve hakkımda açılan dosyaları temizledim. Ama 30 yıldır kaybettiğim haklarımı alamadım." dedi. Avukatı Ercihan Altınkaya ise, "12 Eylül ihtilalini yapanların hakkında soruşturma yapılamıyordu. 12 Eylül 2010 tarihi itibariyle 15'inci madde kaldırıldı ve yargı yolu açıldı. Müvekkilim de bu olayları bire bir yaşayan biri olarak bu zamana kadar yargı yolu açık olmadığı için bir suç duyurusunda bulunamadık. Yargı yolu açılınca da savcılığa gelerek suç duyurusunda bulunduk. Bizim kanaatimiz bu zamana kadar yargı yolu açık olmadığı için zaman aşımının işlememiş olmasıdır. Ayrıca insanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımı yoktur." diye konuştu.