Şırnak 26 Yıl Sonra Tekrar İlçe Oldu, Cizre İse Yıllardır Beklediği Statüye Kavuştu

Şırnak Belediyesi Eş Başkanı BDP'li Serhat Kadirhan, Şırnak'ın il yapılmasının güvenlikçi politikadan kaynaklandığını belirterek, "Şırnak'ın yüzde 70'ı yıkıldı, haritadan silindi. Şimdi resmi statüsünü de silmek istiyorlar. Şırnak'ın ilçe yapılmasında valinin büyük katkısı var. Bu bir cezalandırmadır" dedi. Cizre Belediye Eş Başkanı Kadir Konur ise, Cizre'nin il yapılmasının tarihi, kültürü veya medeniyetlerin yaşadığı bir yerleşim yeriyle ilgili bulunmadığını, tamamen güvenlikçi politikadan kaynaklandığını söyledi. Siirt'in ilçesiyken 26 yıl önce 1990 tarihinde 3 bin 647 sayılı kanunla Türkiye'nin 73'üncü ili olan Şırnak'a Siirt'in Eruh ilçesine bağlı Güçlükonak bucağı, Mardin'in İdil, Cizre, Silopi, Hakkari'nin Uluduere ve Beytüşşebap ilçeleri bağlandı. 26 yıldan bu yana 'İl' statüsünde bulunan Şırnak, son 4 ayını ise kentte PKK'lılar tarafından kazılan hendekler ve kurulan barikatlar nedeniyle yaşanan çatışmalarla geçirdi. Halen sokağa çıkma yasağının bulunduğu Şırnak kent merkezindeki ev ve işyerlerinin yüzde 70'nin ise tahrip olduğu belirtildi.

ŞIRNAK'IN RESMİ STATÜSÜNÜ DE BİLMEK İSTİYORLAR

Şırnak'ın 26 yıl sonra tekrar ilçe yapılmasını eleştiren Belediye Eş Başkanı DBP'li Serhat Kadirhan, Şırnak'ın ilçe yapılmasının güvenlikçi politikadan kaynaklandığını söyledi. Kadıihan şunları söyledi:

"Şırnak il yapılmasıda güvenlikçi politikalardan kaynaklandı. Şimdi ilçe yapılmasında da güvenlikçi politika uygulandı. Ayrıca Cizre'nin il olması da yine güvenlikçi politikadan kaynaklanıyor. Şu an aynı uygulama Cizre için yapılacak. Ancak, bu yapılırken yerel dinamikler ve Şırnak'ta yaşayanların ne olacağı düşünülmedi. Bir valimiz var. Bu valinin Erdoğan'a önermesiyle büyük ihtimalle bu olmuştur. Erdoğan da bir dönem Şırnak için 'Şırnak'a il demek mümkün değildir' demişti. Bence de Rize'ye il demek mümkün değildir. Rize ile Şırnak arasında çok fark yok. Rize'yi de gördüm. Yani böyle düşmanca, hiç biralt yapısı olmayan, ordaki insanları cezalandırmaya yönelik politikalardır. Ama bunun neticesinde dediğim gibi 65 bin düşmanları oldu. Şırnak ilçe olduktan sonra 20 binlere düşecektir. İnsanlarımızın öngörüsü Şırnak'ın il kalması üzerineydi. Ancak, ilçe yapılınca mutlaka göç de olacaktır. Bütün ekonomik yaşamınızı bağlamışsınız bir şeye sonra onu alıp cezalandırmak üzere başka yerde veriyorsunuz. Yerelden hiç bir görüş, hak hukukunu gözetmiyorsunuz. Şırnak'ın bundan sonra ne olacağı belli değil. Tümü ile yıkıldı. Bir şehri haritadan sildiler şimdi resmi statüsünü silmek istiyorlar. Kabul edilemez bir şeydir. Bir cezalandırmadır. Cizre neden il merkezi olacak, oradaki asker ve polis sayısı fazla olduğu içindir. Bu Cizre'ye hiç bir fayda sağlamayacaktır. Sadece asker ve polis sayısı artacaktır. Şırnak il olduğunda aynı durum ile karşı karşıya kalmıştı. Bu durumun aynısını Cizre'de uygulamak için il yapmak istiyorlar. Şırnak'ın yüzde 70'i yıkılmış durumda ve halen yıkım sürüyor. Dolayısıyla haritadan silindi şimdi resmi statüsünü silmek istiyorlar."

"ŞIRNAK DİYALİZE BAĞLIYDI, ŞİMDİ ÇIKARDILAR VE ÖLDÜ"

Şırnak Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Osman Geliş, hükümetin girişimini olumsuz karşıladıklarını belirterek, Şırnak'ın ilçe yapılmasının her anlamda Şırnak'ı bitirmek anlamına geldiğini söyledi. TSO Başkanı Osman Geliş, şunları söyledi:

"Hükümetin bu girişimini son derece olumsuz karşılıyoruz. Başka yerlerin il olması Hükümetin ve büyüklerimizin tasarrufundadır ama Şırnak'a bunu yapmak Şırnak'ı her anlamda bitirmektir. Şırnak'tan göç edenlerin en fazla yüzde 30'u dönecektir. Şırnak şimdiye kadar oradaki kamu yatırımları ile ayakta duruyordu. İnsanlar ona göre yatırım yapmış, bayilikler almıştı. Bu konu gündeme geldiğinden beri başta Cumhurbaşkanı, Başbakan ve bakanlarla görüşerek görüşlerimizi bildirdik. Bu kararın Şırnak ve Hakkari'ye büyük zarar vereceğini söyledik. Ama Şırnak ve Hakkari'ye yıllar önce verilen bu hakların alınması konusunda huzursuz ve yanlış bir karar olarak görüyoruz. Cizre ve Yüksekova il yapılabilir ama diğer iki ilin hakları korunmak kaydıyla. Son aylarda yaşananlarla birlikte Şırnak zaten hasta ve diyaliz makinasına bağlı yaşıyordu bu karar ile oradan çıkardılar ve öldü, Allah rahmet eylesin diyoruz."

"YERİNDE BİR KARAR"

Şırnak Baro Başkanı Nuşirevan Elçi ise, Cizre'nin il yapılmasının geç kalınmış bir karar olduğuna değinerek, "Cizre'nin il yapılması geç kalınmış bir karardır ve olumludur. Şırnak ve Hakkari'nin de il olarak bırakılması daha doğru olurdu" diye konuştu. Şırnak ve Hakkari'nin il olarak bırakılması şehirlerin gelişimi açısından da olumlu olurdu" dedi.

İL YAPILMASI CİZRE'NİN TARİHİYLE, KÜLTÜRÜYLE İLGİLİ DEĞİL

Cizre Belediye Başkanı Eş Başkanı Kadir Konur, Cizre'nin il yapılmasının tarihiyle, kültürüyle, medeniyetiyle bir ilgisinin bulunmadığını, bunun tamamen güvenlikçi bir politikadan kaynaklandığını belirterek şunları söyledi:

"Cizre bir şehir olarak, tarihi kent olarak her zaman il olmayı hak etmiş bir yerleşim yeridir. Ama gerçekten güvenlikçi politikalarla stratejik hamlelerle il yapılması, zamanında il olması gerekirken ilçe olarak bırakılması pek hakkaniyete uygun olmadığı bir durumdu. Dolayısıyla bugün il olması tarihiyle, kültürüyle, medeniyetlere ev sahipliği yapmış bir şehirle ilgili durum değildir. Sürdürülen politikaların kendileri açısından daha uygulanabilir güvenlikçi bir karardır. Dolayısıyla bugün ilimiz Şırnak ve bütün ilçelerimizin yıkıldığı süreçte doğrusu Cizre'nin il olması bizi pek sevindiren ve ilgilendiren bir durum değildir. Gerçekten vicdani açıdan baktığımızda Şırnak 4-5 ay öncesine kadar il statüsündeki güzel bir şehirdi. Şu anda yıkılmış, harap edilmiş kent merkezi ortadan kaldırılmıştır. Bu insanları düşündüğümüzde bizi ilgilendiren bir durum olmuyor. Şu anda bölgede süren yıkım operasyonlarının önce durması gerekir. Halkın beklentisi bu yöndedir. Hangi merkezin il olması,ilçe olması halkı pek ilgilendirmiyor."

Cizre Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Süleyman Çağlı ise, Irak'a açılan Uluslararası karayolunun üzerinde bulunan Dicle nehri kenarındaki Cizre'nin çok önceden il olması gerektiğini belirterek, "Sayın Başbakanımız Davutoğlu bize bu müjdeyi vermişti ve bundan dolayıda çok mutlu olmuştuk. Cizre il olmayı önceden de hak etmişti. Cizre'nin 6 bin yıllık tarihi var. Tarihiyle, kültürüyle, ipek yoluyla Cizre gelişmeye müsait bir yerdir" dedi.

CİZRELİLER: KARARDAN MUTLUYUZ

Cizre'de esnaf Ahmet Cavıldak, ilçenin geçmişiyle il olmayı hak ettiğini anlatırken, "Öncelikle Cizre ve halkına hayırlı olsun. Bu karardan mutluyuz" dedi. Abdurrahman Yural ise, "Cizre'nin il olmasında çok memnunuz Cizre'nin daha önce il olması gerekiyordu. Cumhurbaşkanı, başbakanımıza teşekkürlerimizi sunuyoruz" dedi.

CİZRE

Suriye sınırında bulunan ve Irak'a acçılan Uluslararası karayolu üzerinde bulunan Cizre, Dicle nehri kenarında yaklaşık 140 bin nüfusa sahip. Ticaret haci açısından bölgede sayılı ilçelerden biri olan Cizre 'de çok büyük islam alimleri ve düşünürler yetişti. Kürt yazar ve şair Ahmede Hani'nin yazdığı Kürt destanı olan Mem-u Zin'in türbelerininde bulunduğu Cizre, Nuh tufanının yaşandığı ve Hz. Nuh'un gemisinin indiği Kuran-ı Kerim'de geçen Cudi Dağı'nın altında yer alıyor. Cizre'de 1153'te doğan fizikçi İsmail Ebül-İz El Cezeri ise Sibernetik ve Robotik bilimin kurucularından biridir. Şırnak'a yaklaşık 40 kilometre mesafede bulunan Cizre 1990'lı yıllardan itibaren ise yer yer büyük çatışmaların yaşandığı yerlerden biri oldu. Cizre'de özellikle 1992 yılı Nevruz Bayramı ve sonrasında çıkan olaylarda çok sayıda kişi yaşamını yitirdi.