20 Yıl Sonra Döndükleri Köyde Zor Şartlarda Yaşıyorlar
Çözüm süreciyle birlikte köylerine dönen Mardin'in Midyat İlçesine bağlı Derik Mezrası,sakinleri zor şartlarda yaşadıklarını söylediler.
ODUN ATEŞİNDE YEMEK YAPIYOR, İÇME SUYUNU KUYUDAN ÇEKİYORLAR
Mardin'in Midyat ile Şırnak'ın İdil İlçesi arasındaki Bagok Dağı eteklerinde bulunan ve 300 kişinin yaşadığı Derik Mezrası, köy yakınlarında çıkan çatışmalar sonucu bazı köy korucularının öldürülmesinden sonra, güvenlik gerekçesiyle yıllar önce boşaltıldı. Çözüm süreciyle birlikte, devlet yetkililerin köylerine dönmesi için yapılan çağrıya uyan Ömer Köksal (26) ve Siraç Dursun (42), 9 çocuk ve eşleriyle birlikte köylerine döndü. Harabe olan evlerini borç para ile onaran ve yerleşen vatandaşlar, yol, su ve elektirik gibi altyapı hizmetlerinden yoksun bir şekilde yaşamını sürdürüyor. İlkel şartlarda yaşayan iki aile, yemeklerini dışarda odunlarla yaktıkları ateş üzerinde pişiriyor, içme suyunu ise 50 yıllık kuyudan iple çekiyor.
DEVLET BİZE DÖNÜN DEDİ, DÖNDÜK AMA BİZİ UNUTTULAR
Ömer Köksal, daha önce Midyat Kaymakamlığı'na defalarca gittiklerini, konuyu anlatmalarına rağmen sorunlarına çözüm bulunmadığını belirterek, Midyat Kaymakamı'nın yanına gittik. Konuyu anlattık ve bize, 'köyünüze dönün ben sizin için elimden geleni yapacağım, ilk etapta elektirik ve su sorununu çözeceğim. Sonra da hayvancılıkla ilgili destek vereceğim' dedi. Fakat defalarca kaymakama söylememize rağmen hiçbir sonuç alamadık. Ne elektiriğimiz var, ne suyumuz var. Yolumuz vardı, ana caddeye kadar çıkıyorduk. Fakat BOTAŞ geldi onu da kapattı. Sözde güvenlik sebebiyle kapattı. Boru hattı buradan geçtiği için araçlar, gidip-gelmesin diye kapattı. Şimdi dolmuşlar ana yolda bizi indiriyor, ana yoldan buraya kadar yürüyoruz. Gece eşim ve çocuklarım karanlıktan korktuğu için dışarı çıkamıyor. Borç harçla evimizi tamamladık. Kaymakam bize, 'Suriye kampı bitsin fazla direk kalırsa' elektrik bağlayacağını söyledi. Eğer biz böyle olacağını bilseydik gelmezdik. Çözüm süreci olduğu için köyümüze geri döndük fakat çile çekiyoruz. Kaymakam bize 'gidin siyasileri devreye sokun' diyor. Biz devletimize, Başbakanımız'a ve kaymakamımıza güvenerek geldik buraya. Eğer elektirik ve su sorunu çözülseydi diğer köylüler de köye dönüş yaparlardı. Eşim hamile gece sancısı tutsa ne yapacağım Nasıl Hastaneye yetiştireceğim Bilmiyorum dedi.
Ramazan ayı olmasından dolayı iftar hazırlığı yapan köy sakinleri, elektirik olmadığı için yemeği dışarda odunlarla yaktıkları ateş üzerinde pişiriyor, içme suyunu da 20 yıl önce mezrada bulunan kuyudan bidonlarla çekiyor. İlkel yöntemlerle yemek yapan Ayşe Dursun, Hergün bu çileyi çekiyoruz, banyo yapamıyoruz. Bu sıcakta soğuk su için 4-5 kilometre yürüyüp Yayvantepe Köyü'ndeki akrabalarımızın yanına gidiyoruz. Çektiğimiz çilenin son bulmasını istiyoruz. Çocuklarımız perişan oldu. 2 ay sonra okullar açılacak, çocuklarımız okula nasıl gidecek Su yok, elektirik yok, ben nasıl onları okula göndereceğim diye konuştu.
GECE ÇOK KORKUYORUZ
Siraç Dursun'un Midyat Anadolu Lisesi'nde okuyan büyük oğlu 15 yaşındaki Muhammet Dursun da, Biz ilçede yaşarken tüketiciydik, köyümüze üretici olmak için döndük. Hayvancılık ve tarım yapmak için döndük köyümüze. Fakat kaymakamımız bize verdiği sözlerde durmadı. Kaymakam, 'köye gidin ilk kazmayı vurun, bir gün sonra elektirik vereceğim' demişti. Ama sözünde durmadı. Şimdi ise ne arayan var, ne soran var. Kardeşlerim ve ben gece olunca çok korkuyoruz. Babam bize erzak almak için yollarda şöförlük yapıyor. Bize yardım edilmesini istiyoruz dedi.
KAYMAKAM BİNGÖL KÖYLÜLERİN SABRETMESİ GEREKİYOR
Midyat Kaymakamı Oğuzhan Bingöl, mezradaki eksikliklerin tamamlanması için bütçelerinin yetersiz olduğunu belirterek, Kaymakamlığımızın özel bütçesi olmadığı için çalışma yapamıyoruz. Kaymakamlığımızın kendi bütçesi yetersizdir. Buna benzer 5-6 mezra daha mevcuttur. Bu işler hemen olmuyor. Elektirik zaten özelleştiği için, biz de onlara yazı yazdık, cevap bekliyoruz. Köylülerin sabretmesi gerekiyor dedi.