Şirket Sahibinin, Ölüm Madeninde Basın Toplantısı
Manisa'nın Soma İlçesi'nde geçen salı günü meydana gelen, 284 madencinin cenazesinin çıkarıldığı ve ocakta halen madencilerin bulunduğu faciayla ilgili olarak, Soma Maden İşletmeleri A.Ş.'nin sahibi Alp Gürkan, üst düzey yöneticileriyle birlikte basın toplmantısı düzenledi.
Manisa'nın Soma İlçesi'nde geçen salı günü meydana gelen, 284 madencinin cenazesinin çıkarıldığı ve ocakta halen madencilerin bulunduğu faciayla ilgili olarak, Soma Maden İşletmeleri A.Ş.'nin sahibi Alp Gürkan, üst düzey yöneticileriyle birlikte basın toplmantısı düzenledi. Soma Kömür İşletmeleri Genel Müdürü Ramazan Doğru, madendeki yangının trafo patlamasından değil kömür kızışmasından çıktığını belirterek, "Anayolda meydana gelen bir kaza. Burada kömür içinde kızışma meydana geldi. Ocağa hava girişi olduğu için aşırı havalandı. Meydana gelen kızışmanın ani bir şekilde yukarıdan düşen korlar, çok çabuk şekilde havanın da hızıyla yangını yaydı" dedi.
İşletme Müdürü Akın Çelik, dumanın görüş mesafesini 1 metreye düşürdüğü için hareket edemeyen işçilerin gazdan zehirlendiklerini söyledi. Madenin sahibi Alp Gürkan, "Vicdanınız rahat mı?" sorusuna "Benim vicdanım feci derecede kötü durumda. Benim beraber çalıştığım insanların bunların ölümlerinin bende yarattığı infial var" dedi.
Şirket temsilcileri madende yaşam odası olmadığını, yaşam odalarının kömür üretimin bittiği üst bölgeden alt bölgelere taşındığı ve yapımının sürdüğünü anlattı. Yapımı süren yaşam odasının olduğu yerde ise faciada 5 işçinin yaşamını yitirdiği ileri sürüldü.
BASIN TOPLANTISI YAPTILAR
Soma Holding Yönetim Kurulu Başkanı Alp Gürkan, Genel Müdür Ramazan Doğru, İşletme Müdürü Akın Çelik, İnsan Kaynakları Direktörü Celalettin Gökaşan ile birlikte basın toplantısı düzenledi ve ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Alp Gürkan, son teknolojiyle donatılan madenden aldığı 'trafo patlaması' haberine inanamadığını belirterek, 49 yıldır madencilik yaptığını hayatını kaybeden işçilerin babalarının bile kendi yanında çalıştığını anlattı.
"HAYATIMIN EN BÜYÜK IZDIRABI"
Şirket sahibi Alp Gürkan basın toplantısında, olaydan büyük üzüntü duyduğunu belirterek şunları söyledi:
"Canımızı ciğerimizi kaybettik, yaralılarımız var. Tüm milletin başı sağ olsun. Yaralılara acil şifalar diyoruz. Devlet büyüklerimiz ilk günden tüm kurumları seferler ettiler. Kendilerine ve destek olan herkese teşekkür ediyorum. 76 yaşının içinde olan jeoloji mühendisiyim. 49 yıldır bu mesleğimin içindeyim. Jeolog olarak başladım maden işletmeciliğine. 1984 yılından itibaren Soma bölgesindeki küçük kömür maden işletmesini alarak burada madencilik hayatıma devam etme kararı aldım. 1984 yılından bu güne kadar 30 yılda 150 kişinin çalıştığı küçük bir işletmeden 6 bin kişinin çalıştığı bir gruba dönüştük. Madencilik hayatımda öncelikle önem verdiğim tek şey elde ettiğim geliri, madenlerin geliştirilmesinde, çalışan arkadaşlarımın hayat standartlarının yükselmesinde, her türlü kazanın benzer olayları en aza indirilecek şekilde ileri teknoloji için harcadım. Bugün hayatımın en büyük ızdırabını yaşamış olduğum maden işletmesi için en ileri düzeydeki emniyetli madenler arasında girmiş olmanın büyük mutluluğunu yaşıyor idim. Yetiştirdiğim gençlerin bilgi ve becerisini görerek geçen yılın sonundan itibaren aktif madencilik görevinden çekilerek kısmen emekli olmayı düşünüyordum. Arkadaşlarım diğer maden yatırımlarını son derece ehil bir şekilde götürüyorlardı. Salı günü saat 15.00 civarında işletmeden gelen habere şahsen inanamadım. Olması imkansız bir şey söylüyorlardı, nasıl olduğunu anlamamıştım. 49 yıllını bütün hayatını maden işletmelerinde geçirmiş, yeraltında çalışmış, onların çoğunu oğlum gibi kardeşim gibi görmüş bir insan olarak böyle bir trafo patlamasının imkansız olduğunu düşündüm. Yoğun ızdırabını yaşayarak sağlığımı da bir tarafa bırakarak bu arkadaşlarımın kurtarılmasına çalıştım. Canım yanıyor, içim yanıyor. Bunu nasıl değerlendirirsiniz bilemem ama beni tanıyalar bilir. Bunların çoğu babaları benim yanımda çalışarak emekli olan kimseler. Bu toplantıyı 2- 3 gün sonra yapmayı planlıyordum. Sağlığım buna elvermemesine rağmen kamuoyunda sağlığımı bir tarafa bırakarak sizlerin karşınızdayım. Şunu rica ediyorum, konuşmam ve hafızam yerinde değil. Üç gündür aşırı yorgunum hafızam da iyi değil, konsantre olamıyorum. Milyonlarca üretim yapılıp çok az kaza yaşanmasına rağmen üst düzey madencilerin Türkiye'nin en güvenilir, en organize madeni olarak kabul edilmiş bir madenin bu büyük kazayı nasıl yaşadığını arkadaşlarım anlatacak."
"TRAFOYLA İLGİSİ YOK KÖMÜR KIZIŞTI"
Soma Kömür İşletmeleri Genel Müdürü Ramazan Doğru, madendeki yangının trafo tarafından değil kömür kızışmasından çıktığını belirterek, şunları söyledi:
"Hepimizin başı sağ olsun. 13 Mayıs 2014 günü saat 15.10 sıralarında madenimizde elim bir kaza yaşadık. Bu havzada 25 yıldır çalışıyorum. Maden mühendisiyim. Bu kaybettiğimiz insanların çoğunu şahsen tanıyorum ve çok büyük acı içindeyim. Burası, Türkiye Kömür İşletmeleri tarafından kurulan bir işletmeydi, kamu bu işletmeyi uzun yıllar çalıştırdı ve tam mekanize olacak şekilde dizayn ettiler. Bunun için Çin'den ekipler getirdiler. Daha sonra ihale yapıldı. Bu ihaleyi 2006 yılında Park Enerji kazandı ve burayı ihale kapsamında aldı. İki yıl çalıştılar ve iki yıl sonra ticari olarak Alp Bey'le anlaşarak TKİ'nin de rızasıyla burayı satın aldık.
Biz burayı 2009 yılında aldık ve çalışmaya başladık. 2 bin 941 çalışanımız var. Soma'da iki büyük madenimiz var, toplamda 5 bin 800 çalışanımız var. Biz böyle bir kazayı nasıl yaşadık. Kararı bilirkişiler verecek. Cenazeleri aldıktan sonra bilirkişiler madene girecekler ve kazanın oluş şeklini en doğru şekilde onlar söyleyecekler.
KAZA 140 KODUNDA OLDU
Bizim görüşümüz şudur; Burada bu kaza bizim 140 kodunda 4 bant olarak tabir ettiğimiz anayolda meydana gelen bir kaza. Burada kömür içinde kızışma meydana geldi. Ocağa hava girişi olduğu için aşırı havalandı. Meydana gelen kızışmanın ani bir şekilde yukardan düşen korlar çok çabuk şekilde havanın da hızıyla yangını yaydı. Trafoyla ilgisi yok. O noktalara ulaştık.
Bana ilk gelen bilgi ocakta trafo patladı göz gözü görmüyor duman var dedi. Bizim trafomuz yangının başladığı yerden çok uzakta. Yangının çıktığı yer de 2 bin 200 metre civarında. Trafo ile alakası yok. Kömür madenciliğinde sürekli yangınlarla boğuşuruz. Karbon monoksit 50 değerin üzerine çıktığında burada yangın var diyoruz ve orayı kapatıyoruz.
Biz bu şekilde yangınlarda üç kez tam mekanize olarak gömdük. Herhangi bir yerde yangın çıktığı zaman biz burayı barajlıyoruz. İçine külle birlikte su basıyoruz. Yangınları bu şekilde söndürüyoruz. Su ve külle dolduruyoruz."
"SU VE KÜL BASIYORUZ"
20 yıldır maden mühendisi olduğunu söyleyen İşletme Müdürü Akın Çelik ise, yangınla mücadelelerini anlatırken, "Madencilikte yangın dünyanın her yerinde çıkar. Bir yangın nasıl söndürülür, nasıl kapatılır hepsini bilen insanlarız. Her aşamada buradaydık, şimdi kömür madenciliğinde bir yangın büyükse, komple kapatırsınız su ve külle karıştırıp bir gram boşluk kalmayacak kadar kapatıyoruz. Bu yangının metan gazıyla ilgisi yok, temiz hava geçişi var. Biz de bilmiyoruz, sizin kadar biz de merak ediyoruz. Biz de bunu araştırıyoruz. Şimdiye kadar böyle bir şeye rastlamadık. İnsanların hayatını kurtarmak için üç gündür uyumuyoruz. Sensörlerden gelen değerlerde böyle bir şey hissedilmedi. Bizim önceliğimiz insanları çıkarmak. Ocakta yanmaz kablolar vardır. Biz 20 yıldır çok yangınla mücadele ettik Bir tek arkadaşımı bırakmadım. Önceliğimiz insanları çıkarmaktı" dedi.
YANGIN 5 DAKİKADA YAYILDI, GÖRÜŞ MESAFESİ AZALDI
Akın Çelik, sorunun yangının 5 dakikada yayılmasından dumanın görüş mesafesini bir metreye düşürmesinden kaynaklandığını belirterek, "Esas problem olayın 3- 5 dakika içinde geçekleşmesi yüksek gaz çalışanların bulunduğu noktaya 3-5 dakikada yayıldı. Çıkış noktası ile gazın varması 3-5 dakika arasında gerçekleşti. Yoğun duman işçilerin yollarını kapattı görüş mesafesi 1 metreye düştü. Olayın sıkıntısı duman ve görüş mesafesinin düşmesi. Biz kazanın neden çıktığını bilmiyoruz, o bölgeye daha ulaşamadık. Ondan sonra oturup düşüneceğiz. Hiçbir ihmalimiz yok. Biz hepimiz canla başla çalıştık. 20 yıldır böyle bir olay görmedim. Biz bir insanın tırnağına zarar gelmeyecek bir firmayız. İşçiler zehirlenme nedeniyle hayatını kaybetti. Maskeler tüm çalışanlarda var" diye konuştu.
"MADENDE 18 KİŞİ VAR"
İnsan Kaynakları Direktörü Celalettin Gökaşan, madende halen 18 kişi olduğunu öne sürerek, "İçeride maksimum 18 kişi var. 787 yeraltında 363 tanesi bizzat ben bir yerde topladım ve isim alarak onları listeledim. 152 kişi hastanelere sevk edildi. Bilgi, 284 arkadaşımın vefat ettiği yönünde. 18 kişi şu anda içeride. Yeraltına giren işçi sayımız 787. Olayın başında Bakan var. Bakanın izniyle personel listesini paylaşabiliriz" dedi.
SİGORTASIZ TAŞERON VE YABANCI UYRUKLU İŞÇİ YOK
Gökaşan, madende sigortasız, taşeron ya da yabancı uyruklu işçi olmadığını ileri sürerek, şöyle konuştu:
"15 yaşında olduğu söylenen Cemal Yıldız 27 Mart 1995 ve 19 yaşında. Bu konuda çok ciddi çalışan bir firmayız. Bu, Cemal Yıldız'ın işe giriş bildirgesi. 18 yaşını doldurmuş herkes yeraltında çalışabilir. Sigorta listelerim, Yer altı yerüstü işçi listelerim. Yabancı uyruklu ve taşeron işçi yok. Taşeron uygulaması yok. 2 bin 941 işçinin tamamı Soma Kömür İşletmeleri işçisidir. Bizde ekip başı vardır. Onlara taşeron deniyorsa bilemem."
YANGIN ANAYOLDA ÇIKTI
İşletme müdürü Akın Çelik, "Yangın anayolda çıktı. Temiz havada çıktı. Ben de yanlarındaydım 100 kişiyi kurtardım. Bu madencilikte bir yöntemdir ve doğru karardır. Bunu yaparak 100 kişiyi kurtardım. Yangının çıkış noktası önemlidir. Yangının çıkma nedenini o bölgeye ulaştığımızda göreceğiz. Kızışma dediğimiz şey kömürün tutuşmasıdır" dedi.
"KAR MARJI YILDA YÜZDE 10- 15'İ GEÇMEZ"
Alp Gürkan, işletmenin karlılığını soran gazetecilere şöyle konuştu:
"Bu bölgede şu anda beş ayrı işletme mevcut. Bunların bize ait olan üç işletme var. Biri başka özel şirkete ait bir diğeri de başkasına ait. Bunlar ihale usulüyle tespit edilen fiyatlardır. Park Enerji'den aldığımız fiyat vardı biz bu işletmenin tamamen mekanize edilmesi halinde kazma kürek ya da biraz daha gelişmiş olan işletmecilikle o fiyatın altından kalkılmasının mümkün olmadığını biliyoruz. O tür işletmeler tamamen kalkmıştır. İşletmelerin büyük kısmı full mekanizasyon haline gelmiştir. İşçi sağlığı ve emniyet açısından en yüksek değere getirdik. Tümüyle sıfırdan başlayan bir işletme olmadığı için mevcut alana yeni alanlar açarken bunları mekanize hale getirdik. Bunun ne olduğunu fotoğraflarda görebilirsiniz göçük ve çalışmaya karşı emniyetlidirler. Bu tür işletmelerde maliyetleriniz düşer. Devletin yaptığı bir maliyeti esas alarak bu kömür maliyeti budur demek doğru değildir. Kar etseydi kamu kurumu bunu özelleştirmezdi. Yüksek maliyet olduğu için Park Enerji bu fiyatı verdi. Biz ihaleye girmedik. Bizim bu işletmelerde yüksek kar marjı yoktur. Buradaki işletmelerde yıllık kar marjları yüzde 10-15'i geçmez."
"VARDİYA DEĞİŞİMİ AYNI ANDA YAPILMADI"
Alp Gürkan şirketin CEO'su olan oğlunun Ankara'da olduğunu şirketin patronu olarak kendisinin burada bulunduğu belirterek, "Kaza meydana geldikten sonra AFAD'la ortak bir komisyon kuruldu. Aldığımız bütün bilgiler yeraltındaki işçi sayımız isim listesi ve vardiyaları ve ne durumda oldukların AFAD'a bildirdik. Bu komisyondan istediğiniz bilgiyi alabilirsiniz. Vardiya değişimi aynı anda yapılmadı. Vardiya 3'ten yeraltına girmiş kimse yok. Biz vardiya değişimin yerde yapsaydık can kaybı çok daha fazla olurdu" dedi.
"YAŞAM ODASI YOKTU"
Genel Müdür Ramazan Doğru, basın mensuplarının yasam odası olup olmadığı yönündeki sorusunu şöyle yanıtladı:
"Yaşam odamız 500 kişiyi alan bir yaşam odasıydı. 2009- 2010 yılında insanların en yoğun çalıştığı yere yaşam odalarını taşıdık. Biz bu noktalardan uzaklaşınca çünkü üretim yukarılara ve aşağılara geçti. Buradaki odaları söktük yeni bir yaşam odası hazırlıyoruz. Bunlar tamamlansaydı işçiler 18- 24 saat arasında yaşayabilecekti. Biz bu yaşam odalarını iptal ettik. Çünkü üretim bitti. Bizim planladığımız ocağın en derin kodlarında yapıyoruz. Yangın, temiz havanın olduğu yerde çıktı. Amirler, '340 kaçış noktasına devam edin' dedi ama arkadaşlarım 20 metre gidemediler. 5 dakika içinde öldüler ilerleyemediler. Bu noktadaki bizim yaşam odamız hazırlığa taşınıyordu. Burada ölenlerin sayısı 5 kişi. En çok kayıp temiz havaya yakın oldu. İşçiler temiz havaya çıkmak istedi, ama ilerleyemedi ve gazdan zehirlendi. İçeri doğru kaçan olmadı. Bu bahsedilen kaçış odaları ana taş içinde yapılıyor. Kömürün içine yaparsanız herhangi bir yangıda odaların içinde olanlar kavrulur. Taşlı bölgeye ulaşıp onun içine yapılması gerekirdi. İşletme alanının çok uzağına gittiğiniz zaman insanların oraya ulaşması mümkün değildir.
Üretim alt kesimlerle kaydığı için alt tarafta süratle odaların yapılması lazım. Bu üç beş günde olmaz. Belirli zamana ihtiyaç vardır. Ana taşa girdiğiniz zaman ana taşın içine odaları yapacaksınız, yukardan sondaj yaparak odanın içine hava vereceksiniz bir boruyla temiz hava gelecek diğer boruyla pis hava dışarı çıkarılacak. Yiyecek içecek ve su vereceksiniz.
Üst kısımda üretim bittiği için işletme aşağı kaydığı için ana taşa yeni gelmiştik. Ana taşın içinde yaşam odaları yapılmıştır ve sondajla inilmediği için hava verilemedi. Yaşam odasının hazırlığı yapmak madenin içinden geçerek olur. Bu kaza eğer 3- 4 ay sonra olmuş olsaydı bu insanların hepsi buraya girmiş olacaktı."
MADENCİLERİN ÇOCUKLARINA EĞİTİM AİLELERİNE EV
Madenin sahibi Alp Gürkan, gazetecilerin "Vicdanınız rahat mı?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Benim vicdanım feci derecede kötü durumda. Benim beraber çalıştığım insanların bunların ölümlerinin bende yarattığı infial var. Tamamen yasal olarak bir maden işletmesinde yapılması gereken, alınması gereken en üst düzey emniyet tedbirlerinin alınması konusunda işletme müdürlerinin yaptığı doğru. Bu odalar yapımı 5- 6 ay sürecek bir odalardır. O alanda üretim bitti. 30 yılda kaza olan ya da çeşitli şekillerde hayatını kaybeden ya da sakat kalan insanların her zaman yanında oldum. Bu arkadaşlarımın şu anda benim İstanbul'a verdiğim talimat aileleri çocukları ve çocuklarının geleceği ile ilgili yasal haklarının dışında her türlü ihtiyaçlarının karşılanması için bir proje geliştirilmesi için yetkililere talimatım var. Çocuklarının eğitimi için vakıf kurulacak, bu arkadaşların çocukları tahsilleri karşılanacak. Sosyal hayat düzeyi içine alacak projeler üzerine çalışmaları talimatını verdim. Bunların hepsini bir sitede toplayıp gerekli konutları vermek çocuklarının eğitimlerini sağlamak için çalışma yapmalarını söyledim."
"İHMAL İNCELEMEYLE ORTAYA ÇIKAR"
Soma Holding Yönetim Kurulu Başkanı Alp Gürkan, gazetecilerin ihmal var mı yönündeki sorusunu şöyle yanıtladı:
"Arkadaşlarım 'ihmal yok' dese de 'var' dese de benim için geçerli olan yapılacak incelemedir. Bu işletme çalışmaya devam edecek. Türkiye Kömür İşletmeleri üretimden vazgeçerse bunu bilemem. Çalışma Bakanlığı'nın iş güvenliği müfettişleri tarafından incelenecek ihmal varsa her türlü cezalandırılması için ben takipçisi olacağım."
"ÜÇ YILDIR İŞLETMEYE İLK KEZ GELİYORUM"
Gürkan, gazetecilerin "Bu bir kaza mıdır?" sorusuna "Üç yıldır işletmeye ilk kez geliyorum. Bu bir kaza. Gördüğüm kadarıyla kaza. Ben ocağa inmedim. Soma bölgesindeki kömür yatakları büyük olduğu için üniform değildir, bir kısmı mekanize etinize ettiniz, yan taraflarda kömür kaldıysa ve almadıysanız, daha büyük tehlike doğurursunuz. Bu işletmeyi sıfırdan almadık geliştirmeyi çalıştık. Ben 76 yaşındayım. Böyle bir işletmeye inip çıkacak fiziki gücüm yok. Ben böyle bir işletmeye en son üç yıl önce indim. Benim yaşımda olan insanlar Avrupa'da maden ocaklarının içine bile alınmıyor" dedi.
HER AY TATBİKAT
Akın Çelik, gazetecilerin bacalardan verilen terk oksijenin kömürü tutuşturdu iddiasını yalanladı.
Çelik, gazetecilerin sorusu üzerine ocak içinde her ay tatbikat yaptıklarını belirterek, "Arkadaşlarımız tatbikat yaptırıyor. Onun belgelerine savcılar aldı el koydular. Biz eğitim veriyoruz işe alırken veriyoruz üniversiteye gönderiyoruz orada da eğitim görüyorlar. Ustalık, yedeklik yaptığı işle ilgili her eğitim veriliyor. Geçen yıl bir arkadaşımızı göçükle ilgili kaybettik" dedi.
GENEL MÜDÜRÜN EŞİ AK PARTİ'DEN BELEDİYE MECLİS ÜYESİ
Ramazan Doğru, gazetecilerin sorusu üzerine madende en son denetimim mart ayında yapıldığını, eşi Melike Doğru'nun yerel seçimde Ak Parti Soma Belediye Meclis üyesi seçildiğini söyledi. İnsan Kaynakları Direktörü Celalettin Gökaşan, gazetecilerin "19 yaşında biri madende çalışmak için gereken eğitimi aldı mı?" yönündeki sorusuna şu yanıtı verdi:
"Bu arkadaş 18.5 yaşında işe alındı. Düz işçi olarak başladı. Mesleki yeterliliğini kendi elde edebilir. Özel bir yeteneği var. Meslek Yüksekokulu mezunu, elektrikçi. Her türlü eğitimi alıyorlar. Dosyasını verebilirim. Bir hafta üniversitede ve şirket içinde iki ay boyunca elektrik bölümünde eğitim aldı, belgelerini verebilirim." - Manisa