"Sınırlar Arasında Yaşam Savaşı: Suriyeli Mülteciler" Araştırması

Suriye'de yaşanan çatışmalar nedeniyle ülkelerini terketmek zorunda kalan Suriyelilerin yüzde 84,5'i savaştan sonra ülkesine geri dönmeyi isterken, kamplara sığınanlarından hemen hemen tamamı savaşta en az bir yakınını kaybetmiş.

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu'nun (USAK) "Sınırlar arasında yaşam savaşı: Suriyeli Mülteciler" başlığıyla yayımladığı araştırmada, Türkiye'nin Suriyeli mülteciler meselesinin sürdürülebilirliği açısından ciddi sıkıntılarla karşılaşabileceği ve acilen önlem alması gerektiği bildirildi.

USAK'ın araştırma kapsamında, 28 Ocak-2 Şubat ve 19-22 Şubat'ta yaptığı çalışmalar basına duyuruldu.

Alan araştırmasında, AFAD'a kayıtlı mültecilerin yanı sıra kayıt altına alınamayan mültecilere dikkat çekilirken, mültecilerle yapılan anket sonuçları paylaşıldı.

Türkiye'deki 4 farklı mülteci kampından 400 mültecinin katıldığı anket sonucuna göre, mültecilerin yüzde 88,1'i kamplardaki hizmetlerin genelinden memnunken, yüzde 49,7'si en fazla memnuniyet duyulan konuya güvenlik yanıtını verdi.

-Yüzde 84,5'i savaştan sonra dönmeyi istiyor

Mülteci kamplarında en fazla şikayetçi olunan konu sağlıkken, mültecilerin yüzde 38,6'sı ise kamplarda eksik görmediğini ifade etti.

Suriye'nin mezhepsel ve etnik açıdan sahip olduğu kozmopolit yapıya ve farklı şehirlerden gelen mültecilerin beraber yaşama zorunluluğuna dikkat çeken çalışmada, mültecilerin yüzde 73'ünün sanılan aksine kamplarda diğer Suriyelilerle herhangi bir sorun yaşamadığı vurgulandı.

Mültecilerin yüzde 84,5'i olası bir mezhep savaşına ihtimal vermezken,

"savaş sonrası Suriye'de diğer azınlıklarla yaşarım" diyenlerin oranı ise yüzde 74,3.

Türkiye'ye sığınan mültecilerin yüzde 95,1'i Suriye'deki çatışmalarda en az bir yakınını kaybettiğini ifade etti. Mültecilerin 82,4'ü ise çatışmalardan dolayı psikolojik travma yaşadığını ancak şu an iyi olduğunu kaydetti.

Suriyelilerin yüzde 84,5'i savaş sonrası Suriye'ye "kesinlikle geri döneceğini" söylerken yüzde 59,2'si de savaş sonrası Suriye'de demokratik bir rejimin kurulmasından yana.

-Kamp nüfusu ilçe nüfusundan fazla

Öte yandan raporda, Türkiye'nin, topraklarında, sayısı 550 bini geçen Suriyeli mülteciler konusunda acilen çok yönlü bir strateji planı geliştirmesi gerektiğine vurgu yapıldı.

Gerek mültecilerin, gerek kamplarda hizmet verenlerin gerekse yerel yöneticilerin yıpranmışlığının altı çizilen raporda, bu konularda sosyo-psikolojik desteğin arttırılması uyarısında bulunuldu.

Şehir, ilçe merkezleri ve sınır köylerde bulunan yaklaşık 350 bin Suriyelinin kayıt altına alınması ve bölgedeki yerel halkın yükünün hafifletilmesi gerektiği belirtildi.

Kamplarda 18-45 yaş arası provokasyona açık erkek nüfusun "bölge için tehlike oluşturduğu"na dikkat çekilirken, kamplarda olay çıkaranların ise BM prosedürü nedeniyle Suriye'ye geri göndermenin mümkün olmadığı vurgulandı.

Mülteci nüfusunun çoğu ilçelerde yerel nüfusu geçtiğine vurgu yapılırken, Reyhanlı'da, 60 bin nüfusa karşılık 80 bin mültecinin yaşadığı ve yerel hizmetlerin yetersiz kaldığı ifade edildi.

-Rakamlarla Suriye

BM, AFAD ve Suriye İnsan Hakları Ağı'ndan (SNHR) alınan veriler ışığında, dünyada Suriyeli sığınmacıların toplam sayısı 1 milyon 419 bin 430. Bunların ise 1 milyon 212 bin 699'u kayıt altına alınmış durumda.

Ülkede yaşanan çatışmalardan dolayı her gün 7 bin kişi başka ülkelere sığınmak üzere Suriye'den kaçarken, savaştan etkilenen çocukların sayısı en az 2 milyon.

Savaşın başladığı Mart 2011'den bu yana 1,5 milyon kişi ülkeyi terk ederken, iç göçlerle birlikte bu rakam 4,6 milyon kişiye ulaşıyor. Esed yanlıları ve muhalifler arasındaki çatışmalarda en az 70 bin kişi hayatını kaybetti. - ANKARA