Sınır Tanımayan Çözümler
Türkiye'deki işverenler ne dışarıdan yabancı yetenek istiyor ne de elindekileri göndermek.
ManpowerGroup tarafından gerçekleştirilen Günümüzün Yetenek Uyuşmazlığında Sınır Tanımayan Çözümler 2011 Araştırması'na göre, Türkiye'de yetenek açığını karşılamak üzere yabancı çalışan tercih edenlerin oranı yüzde 17 ile dünya ortalamasının altında seyrediyor.
ManpowerGroup tarafından 39 ülkede 25.000'den fazla işveren ile görüşülerek gerçekleştirilen 'Borderless Solutions to Today's Talent Mismatch' (Günümüzün Yetenek Uyuşmazlığında Sınır Tanımayan Çözümler) 2011 Araştırması'nın sonuçları yayınlandı. Türkiye'den de değişik sektörlerden temsili 500 işverenin katıldığı küresel boyuttaki araştırmanın sonuçlarına göre, mobil ve sınır tanımayan işgücüne yönelim artıyor.
Araştırmaya katılan dünyadaki her dört işverenden biri, işgücü beceri ve yetenek eksiklerini çözmek için yabancı işgücüne başvuruyor. Dünyada yüzde 24, Avrupa'da ortalama yüzde 19 olan oran, Türkiye'de bu ortalamaların altında kalıyor ve yüzde 17 olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye'den ankete katılan 500 işverenin 415'i yabancı işgücü istihdam etmediklerini söylüyor.
Araştırmaya göre işgücü yetenek açıklarını kapatmak için en fazla yabancı işgücüne yönelen şirketler Amerikan şirketleri ve Amerika'daki her dört işverenden üçü, 'Yabancı işgücüne ihtiyaç duydukları bir iş kategorisinin bulunduğunu' dile getiriyor. Ardından ise Singapur (yüzde 61), Kosta Rica (yüzde 51) ve Japonya (yüzde 48) geliyor. Öte yandan, Çin, Hindistan, İsveç, Güney Afrika, İrlanda, Polonya ise yabancı yeteneklere yönelmek açısından yüzde 10'un altında en düşük oranlara sahip ülkeler.
Manpower Group 'Borderless Solutions to Today's Talent Mismatch' (Günümüzün Yetenek Uyuşmazlığında Sınır Tanımayan Çözümler) Araştırması'na katılan her üç işverenden biri, yetenekli işgücünün yurt dışına göçünün yaratacağı etkiden endişe duyuyor. Aynı şekilde, Türk işverenlerin de yüzde 64'ü kalifiye elemanların Türkiye dışında bir pazarda çalışmak üzere ülkeyi terk etmesinin sektörlerini olumsuz etkileyeceği görüşünde. Türk işverenlerin yüzde 79'u ise hükümetin ve şirketlerin işgücü göçünün önünü kesmek için yetersiz kaldığı inancında.
Dünya genelinde yabancı işgücüne en fazla talep olan alan ise mühendislik. Küresel olarak araştırmaya katılan her 10 işverenden biri yabancı mühendislerin yeteneklerine ihtiyaç duyuyor. Revaçtaki diğer iki iş dalı ise işçiler (yüzde 8) ve nitelikli işçiler (yüzde 7). Türkiye'de ise yetenek açığı nedeniyle işverenlerin yabancı yeteneklere en açık olduğu alan Pazarlama, Halka İlişkiler ve İletişim iken dünyadaki trendle benzer olarak Mühendislik ikinci sırada yer alıyor. Türkiye'de yabancı yetenekleri en fazla istihdam eden sektörler Restoran ve Otelcilik (yüzde 36) ile Elektrik, Gaz, Su (yüzde 29) iken, coğrafi olarak bakıldığında 5 bölge arasında yetenek açığı sorunu için yabancı işgücüne en çok yönelen Akdeniz Bölgesi (yüzde 24) ve Orta Anadolu Bölgesi (yüzde 19).
Araştırmaya katılan dünyadaki her beş işverenden ikisi ve Türk işverenlerin yüzde 52'si, yabancı iş gücüne başvurmalarını engelleyen en büyük neden olarak vize ve yasal prosedürlerin anlaşılması sorunlarını gösteriyor. Küresel anlamda ortaya atılan bir diğer engel dil sorunu olurken, Türkiye'de kültürel asimilasyon (yüzde 15) ve dil sorunu (yüzde 13) olarak sıralanıyor. Yetenek açığını gidermek açısından yabancı çalışanlara yönelmelerinin önünde herhangi bir engel olmadığını söyleyen Türk işverenlerin oranı Avrupa'da yüzde 56 iken, Türkiye'de yüzde 32. Yetenek açığı için yabancı işgücüne başvuran Türk işverenlerin istihdam kaynağı olarak en fazla tercih ettikleri ülkeler sırasıyla Rusya (yüzde 34), Almanya (yüzde 15), Bulgaristan ve Ukrayna (yüzde 13). Dünyada işgücü yeteneklerini sağlamak açısından en fazla tercih edilen ülkeler ise Çin (yüzde 11), Hindistan, İngiltere (yüzde 10) ve ABD (yüzde 7)
Manpower Türkiye Genel Müdürü Ebru Coş, konu hakkındaki görüşlerini şöyle ifade ediyor: "Ülkeler arasında, sınır tanımayan işgücü yani yetenek göçünün boyutları tüm dünyada her geçen yıl daha da büyüyor. Buna karşılık, ellerindeki yetenekleri yönetmek ve bu konudaki güçlüklere çözüm bulmak için işgücü planlarında yetenek mobilitesi yönünde çeşitli stratejiler uygulamaya başlayan işverenler, yetenekli çalışan alanındaki gitgide tırmanan bu mücadelede kazanan taraf olmak için çaba sarf ediyor.
Günümüzde işverenler artık hükümetler ve eğitimciler ile de işbirliğine giriyor ve en azından bölgesel anlamda, daha dinamik kaynak fırsatları yaratmaya çalışıyor. Küresel pazarlarda daha fazla sayıda iş fırsatları çıkıyor olsa da, iş kanunları geleneksel olarak yerelliğini sürdürüyor. Bunun sonucunda ise, aynı becerilere sahip olan çalışanların, belli bölgelerdeki yetenek koridorlarında daha yoğun olduğu görülüyor. Bu nedenle, özel becerilere sahip çalışan arayan işverenlerin, bu bölgesel havuzları hedeflemeleri gerekiyor."
Dünyadaki işverenlerin yüzde 30'u ve Türkiye'deki işverenlerin yüzde 19'u için Çin, kendi ülke ekonomileri için bir tehlike. Yine de Türkiye'deki işverenlerin yüzde 42'si herhangi bir ülkenin tehdit olmadığına inanıyor. Dünya genelinde ikinci en büyük tehlike ise yüzde 18 ile ABD olurken, Türk işverenler için ikinci sırada Hindistan, Rusya ve Almanya gibi ülkeler yer alıyor.