Sınıfı Müzeye Dönüştürdü
Özel yetenekli ve başarılı öğrencilerin eğitim gördüğü Zonguldak Bilim ve Sanat Merkezi'nde görevli tarih öğretmeni 42 yaşındaki Mustafa Akyel, üç yıl önce Bartın'daki kendi köyü Tekkeönü ve çevre köylerden eski tarihi eşyaları toplamaya başladı.
Özel yetenekli ve başarılı öğrencilerin eğitim gördüğü Zonguldak Bilim ve Sanat Merkezi'nde görevli tarih öğretmeni 42 yaşındaki Mustafa Akyel, üç yıl önce Bartın'daki kendi köyü Tekkeönü ve çevre köylerden eski tarihi eşyaları toplamaya başladı. Akyel, Okul Müdürü Ayhan Eliçora'nın onayı ile topladığı tarihi ve antika eşyaları sınıfa koydu. Sınıf zaman içinde müzeye dönüştü. Akyel, ders konularından bazılarını, Osmanlı'dan günümüze tarih kokan eşyalar üzerinden anlatıyor. 150 yıl önce kullanılan ahşap sarımsak dövücü, metal tabak ve tencere, su doldurma kapları, ibrik, çarık ve ayakkabılar, evlerde kullanılan çevirmeli telefon, radyo, taş plak, daktilo, eski madeni ve kağıt paralar, gaz lambası gibi 300'e yakın tarihi ve antika eşyanın bulunduğu sınıfta öğrencilerin de derse ilgisi arttı.
Akyel, öğrencilerin derse olan ilgileri ile başarı oranlarının da arttığını söyledi. Öğrencilerin eşyalara dokunarak tarih duygusunu yaşadıklarını belirten Akyel, şöyle konuştu:
"Osmanlı'dan yakın tarihimize kadar günlük yaşamda kullanılan eşyalardan örnekler var. Sınıfımızda tarih hem yaşanır hem de yaşattırılır. Biz tarihimizden uzak bir millet olmaya başladık özellikle günümüz teknolojisinde. Apartmanlar arasında boğulan bir genç neslimiz var. Ben de tarihimizi öğrencilerimize sevdirmek için bazı şeyleri onların içinde hissettirmeye çalıştım. Önce kendi köyümde dedelerimden, ninelerimden kalan hatta onlara hatıra olarak kalan bazı eşyalardan birkaçını buraya getirdim. Daha sonra üç yılda burası bir 'tarih müzesi' haline geldi. Zonguldak'ta böyle bir müze yok. Çocukların tarih öğrenme isteği arzusu arttı. Ben yokken bile öğrenciler buraya gelip eşyaları inceliyorlar. İlgilerini çekiyor çünkü günlük yaşantılarında göremedikleri eşyalar bunlar. Öğrencilere tarihi yaşayarak anlatmış oluyoruz."