Haberler
Netanyahu'dan orduya Orta Doğu'yu cehenneme çevirecek talimat: Yoğun savaşa hazırlanın

Netanyahu'dan orduya Orta Doğu'yu cehenneme çevirecek talimat

Türkiye sınırında kritik gelişme: Muhalifler, ikinci büyük kenti ele geçirmek üzere

Türkiye sınırında kritik gelişme! Muhaliflerin ikinci büyük kenti geçirmesi an meselesi

İslam Memiş uyardı: Sadece dolar değil sahte euro da var

Kritik uyarı: Sadece dolar değil sahte euro da var

Fuhuşa zorlanan 17 yaşındaki kızın anlattıkları kan dondurdu: Günde 180 kişi ile birlikte oluyordum

Günde 180 kişiyle birlikte olmaya zorlamışlar

Sinemacılardan "Akademisyen Bildirisi"Ne Karşı Bildiri

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Yönetmen Ali Osman Emirosmanoğlu, "Akademisyenlerin gerçekleştirdiği faaliyeti, barış talebi maskesi arkasında, çocuk, yetişkin, Kürt, Türk, sivil, asker, polis demeden önüne gelen herkesi öldürme, girdiği her mekanı yaşanmaz hale getirme eğilimindeki teröristlere verilen açık destek olarak gördüğümüzün bilinmesini istiyoruz" dedi.

Yönetmen Ali Osman Emirosmanoğlu, "Akademisyenlerin gerçekleştirdiği faaliyeti, barış talebi maskesi arkasında, çocuk, yetişkin, Kürt, Türk, sivil, asker, polis demeden önüne gelen herkesi öldürme, girdiği her mekanı yaşanmaz hale getirme eğilimindeki teröristlere verilen açık destek olarak gördüğümüzün bilinmesini istiyoruz" dedi.

Aralarında Ali Osman Emirosmanoğlu, Mesut Uçakan, Ahmet Sönmez, Abdulhamit Güler, Nazif Tunç'un da bulunduğu bir grup yönetmen, Milli Türk Talebe Birliğinde bir araya gelerek, güvenlik güçlerinin Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde terör örgütü PKK'ya yönelik yaptığı operasyonlara karşı bin 128 akademisyenin imza attığı bildiriye ilişkin basın açıklaması yaptı.

Grup adına konuşan Emirosmanoğlu, bildirilerine sinema dünyasından 350 kişinin imza attığını, sinema, televizyon yapımcıları, sanatçıları, kamera önünde ve arkasında emek veren tüm çalışanları olarak Türkiye'yi hedef alan terör saldırılarının sorumlularını masum ve mazlum gösterme çabalarını kınadıklarını aktardı.

Emirosmanoğlu, şunları söyledi:

"Akademisyenlerin gerçekleştirdiği faaliyeti, barış talebi maskesi arkasında, çocuk, yetişkin, Kürt, Türk, sivil, asker, polis demeden önüne gelen herkesi öldürme, girdiği her mekanı yaşanmaz hale getirme eğilimindeki teröristlere verilen açık destek olarak gördüğümüzün bilinmesini istiyoruz. Yaşanan olaylar ne kadar yürek karartıcı olursa olsun, içeriden ve dışarıdan aldığı onlarca desteğe rağmen terör örgütü hedeflerine ulaşamayacak. Hainlerin isteği, buyruğu doğrultusunda organize edilen barış çağrılarında, terör örgütünün eylemlerinden söz edilmeksizin devletin kendi halkına saldırıp, planlı kıyım hatta katliam yapmakla suçlanmasını gerçek niyetin itirafı, yüzü saklayan maskenin indirilmesi olarak değerlendiriyoruz."

Yönetmen Mesut Uçakan da AA muhabirine yaptığı açıklamada, terörü destekleyenleri yadırgadığını söyleyerek, "Bunlar vaktinde bize demokrasiyi, çağdaşlığı öğreten çevrelerdi. Biz kendi inancımızı seslendirmeye kalkıştığımızda hemen bizi ideolojik ve militan olarak niteleyip dışlayan, horlayan çevreler. Şimdi bakıyorum kendileri öyle bir militanlık içerisine giriyorlar ki belli bir yerlere yaranmak pozları içerisindeler" dedi.

Uçakan, 12 Eylül darbesi sırasında darbeyi öven sanatçılar olduğunu ifade ederek, "Çıkarlarına gelince darbeyi dahi övüyorlar. Kültür sanat ortamında bir lobi var, orada yapılan mahalle baskıları var. Keşke gerçekleri konuşsalar da ne olduğunu görebilsek. O bildiriye imza atamamak, karşı koymak, sanki işlerini kaybedecekleri, bir daha oralara giremeyecekleri korkusu içerisindeler" diye konuştu.

Uçakan, sanat dünyasında teröre destek verenlerin, yerli değerlere hakaret edenlerin bir gün gerçeğin farkına varacaklarını belirtti.

"Çifte standart üzerinden hiçbir yere varamayız"

Yönetmen İsmail Güneş de "Bir devlete savaş açıyorsanız, ya siz onun vatandaşı değilsiniz ya da birilerinin devletinin adamısınızdır" dedi.

Yaşananların Türkiye coğrafyası için yazılmış bir senaryo olduğunu savunan Güneş, "Bu senaryonun baş aktörü olup, üzerlerine düşen rolleri yerine getiriyorlar. Ben akademisyenler tarafından imzalanan o metinde böyle bir senaryonun izlerini gördüm. O kadar bir çifte standart ve ötekileştirme üzerinden yürüyor ki, IŞİD öldürdüğünde katil ama PKK öldürdüğünde bir hak mücadelesi gibi algılandığında bu çifte standart üzerinden hiçbir yere varamayız. Hepsi terör örgütüdür" diye konuştu.

Kaynak: AA / Güncel
title