Haberler
Halep'te büyük kriz! Sorun çözülmezse kaybedilmesi an meselesi

Halep'te büyük kriz! Sorun çözülmezse kaybedilmesi an meselesi

Suriye'deki operasyon sonrası Fransızların 102 yıl önce hazırladığı harita yeniden gündem oldu

102 yıl sonra ortaya çıkan harita Orta Doğu'yu karıştıracak

Yenidoğan soruşturmasında 2. dalga operasyonu: 14 şüpheli daha gözaltına alındı

Türkiye'nin kilitlendiği soruşturmada yeni gözaltılar var

Sıkıyönetim ilanı Güney Kore'yi karıştırdı! Başkan Yoon'un yardımcıları istifa etti, sokaklar yangın yeri

Üst düzey isimlerin hepsi istifa etti, atılan sloganlar sokakları inletti

Sanıkların Savunmaları: 'Kastım Öldürmek Değildi'

Sanıkların Savunmaları: 'Kastım Öldürmek Değildi'
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Mahkemede yapılan duruşmada sanıklar, Sinan Ateş'in öldürülmesiyle ilgili suçlamaları reddetti. Eray Özyağcı, tasarlayarak öldürme niyetinin olmadığını, yaralamak amacıyla ateş ettiğini iddia etti. Diğer sanıklar da cinayetle hiçbir alakasının olmadığını ve olayın basit bir alacak verecek meselesi olduğunu belirterek beraat talep etti. Duruşma yarın devam edecek.

'KASTIM ÖLDÜRMEK DEĞİLDİ'

Mahkeme Başkanı, dosyada rapor hazırlayan bilirkişi hakkında soruşturma açıldığını; ancak başsavcılık tarafından soruşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini söyledi. Savcının mütalaasına karşı savunma yapan tutuklu sanıklardan Eray Özyağcı, Sinan Ateş'i tasarlayarak öldürmediğini iddia ederek, "Amacım yaralamaktı, kastım öldürmek olsaydı ben kafeden çıktığımda Sinan ve Selman hep beraber gidiyordu. Sırtlarından vurur olay yerinden uzaklaşırdım. Ben bunu yapmadım kaldırımda bekledim. Karşılarına çıktım, 3 el ayaklarına ateş ettim. Yüz üstü düştü, arkadaşları sağ sola hareket edince panik oldum. Selman silahını bana doğrulttu. Bende Selman'ın omuz bölgesine ateş ettim. Ben zaten onları vurabilirdim, macera aramazdım. Selman kameranın görmediği yerden bana ateş etti. Hedef gözetmeksizin ben de ona karşılık verdim. O sırada Ahmet Keşik de ateş etti, sonra olay yerinden hızlıca kaçtım. Benim niyetim öldürmek olsaydı öldürürdüm, ayağına ateş etmezdim, kafasına, göğsüne ateş ederdim. Siz beni ölümden sorumlu tutuyorsanız, kamera kaydından kastım net olarak belli. Ben suçumu zaten kabul ediyorum. Ama bu şekilde bana zulmedilmez. Benim kastım vallahi öldürmek değildi. Ben direkt kafasına ateş eder kaçardım. Yanındaki kişilerle benim hiçbir alakam yok. Selman'ın koluna ateş etmek istedim, öldürmek istemedim. Sesimizi de kimseye duyuramıyorum. Ben kimseden korkmuyorum" dedi.

'BASİT BİR ALACAK VERECEK DAVASI'

Motosikleti kullanan tutuklu sanık Vedat Balkaya, "Motosikletin plakasının bantlı olduğunu iddia eden buraya iki tane yalancı tanık geldi. Bunlara bir yerlerde dokunulduğuna ben kesinlikle inanıyorum. Asılsız bir iddiadır, tanık beyanları ve bu konudaki iddialar kesinlikle mesnetsiz ve iftiradır. Bunları reddediyorum. Bu olay benim gözümde basit bir alacak verecek meselesi, bunun ötesine geçmeyeceğini ben kendimce düşünüyordum. Fakat bunların olabileceğini, bu tür bir elim olaya dönüşebileceğini ben düşünemedim. Bu yüzden plakayı kapatma ihtiyacı da duymadım" ifadelerini kullandı.

Cinayet öncesinde olay yerinde keşif yapakla suçlanan tutuklu sanık Suat Kurt ise "Mütalaa burada kendini yalanlıyor. Selman Bozkurt'la hiç alakam yok. Doğukan Çep bile ondan muaf tutuluyor, ben tutulmuyorum. Eray Özyağcı, öldürmek istese rahmetli ofisinden çıkıyor, yanındakilerle beraber Eray'la aralarında 50 metre mesafe var. Arkalarından koşup çok rahat bir şekilde hepsini öldürebilirdi. Cinayetle hiç alakam yok, hiçbirini kabul etmiyorum, tahliyemi talep ediyorum" dedi.

'KİMSEYİ ÖLDÜREMEYE GÖNDERMEDİM'

İddianameye göre, silahlı eylemi organize eden ve azmettirici olarak suçlanan tutuklu sanık Doğukan Çep, "Vereceğiniz her türlü karara saygılı ve de razı olduğumu bilmenizi isterim. Gönül ister ki olguya göre karar verilmesidir. Gönlüm rahat, vicdanım rahat; ben Ankara'ya kimseyi öldürmeye göndermedim, göndersem gönlüm rahat olmazdı. Çünkü ben birinin ölüm emrini vermiş olacaktım. Bunu da yapsaydım zaten derdim ki 'Evet ben bunu öldürmeye gönderdim' derdim" ifadelerine yer verdi.

'AZMETTİRİCİ YAZILACAK EN SON KİŞİYİM'

İddianameye göre, azmettirici olarak suçlanan eski Ülkü Ocakları Genel Merkez yöneticisi tutuklu sanık Tolgahan Demirbaş, "Hiçbir gerçeğe dayandırılmadan yazılan iddianameyi kabul etmediğimi söylüyorum. Mütalaayı kabul etmiyorum. Şahsıma isnat edilen suçları reddediyorum. Benim böyle bir olayın olacağından haberim yok. Maktulle aramda hiçbir husumet yoktur. Tanışıklığım da yoktur. Benim azmettirici olduğumla alakalı bir tane somut delil olmamaktadır. Şu belgelerle bir cinayet filmi yapacağız, elinde 22 tane oyuncu var, azmettirici yazılacak en son kişilerden biriyim. Savcımın bana ağırlaştırılmış müebbet talep etmesini anlamlandıramıyorum. Bilirkişi raporu hatalıdır. Sinan Ateş'in ev adresi, o evin maktule ait olup olmadığını bilmiyorum. Şaibeli bilirkişi raporunda bile maktulün ofisi olduğuna yer verilmemiş. Evladımın başı üzerine yemin ediyorum ki 2 tane kadına kardeş acısı yaşatacak, anne babaya evlat acısı yaşatacak bir olayın içine girmem giremem. Üzerime atılı suçları reddediyorum" dedi.

İddianameye göre, tetikçinin kaçırılmasına katıldığı şüphesiyle yargılanan tutuklu avukat sanık Serdar Öktem, "16 ay iddianame bekledik. Ne yazık ki gelen iddianame maddi gerçeklikten uzak, yalan beyanların olduğu bir yazıt olarak mahkemeye sunuldu. Benimle alakalı şüphenin emaresi yoktur. Hakkımdaki soruşturmanın gayri ahlaki yapıldığını düşünüyorum. Birden fazla Cumhuriyet Savcısı tarafından ifadem alınmasına rağmen tek bir savcıyla ifademin alınmış gibi gösterilmesi, ardından yaratılan algıyla, 3 dakikada tutuklanmam için talimat verildi. Ben tutuklu olarak yargılanmayı kendime hukuki olarak izah edemiyorum" diyerek tahliyesini talep etti.

Diğer sanıklar önceki beyanlarını tekrar ederek beraatlarını talep etti. Duruşma yarın devam edecek.

Umutcan ÖREN/ANKARA,

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title