Bahçeli'den CHP'ye Sert Tepki: 'Yüzsüzlük ve Siyasi Kışkırtma!'
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP ve Halk TV'ye yönelik sert eleştirilerde bulunarak, 'Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu ilkeleri üzerinde tahribat hevesinde bulunulmaması' gerektiğini vurguladı. Ayrıca, yeni bir anayasa yapımının önemine ve Birleşmiş Milletler'in reform ihtiyacına dikkat çekti. Bahçeli, MHP'ye yöneltilen eleştirilere de tepki göstererek, gerçekleri çarpıtanların sonuçlarına katlanacağını belirtti.
(TBMM) - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "CHP Genel Başkanı'nın mahkeme kapılarında bir avuç MHP düşmanıyla esip gürlemesi, batık gemiler gibi siyasi ahlaksızlığın meçhul sahillerine düşe kalka sürüklenmesi tek kelimeyle yüzsüzlüktür. Yaşına başına bakmadan önüne gelen mikrofona konuşmak, siyasi kışkırtmanın ve uzaktan kumandalı oyunun figüranı olmak bir hanımefendiye asla yakışmayacaktır. Kapımızın önünde baykuş öttürmeyiz, kanat çırpan akbabaların da kanatlarını yolar kopartırız. Halk TV ve CHP ayağınızı denk alın. Dört soytarı muhabirle Milliyetçi Hareket Partisi'ni sorgulayamazsınız, sorgulatmayız" dedi.
MHP Genel Devlet Bahçeli, 28. Dönem 3. Yasama Yılı'nın ilk grup toplantısında partililere seslendi. Birliktelik mesajıyla toplantıya başlayan Bahçeli, "Sakın ola Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu ilkeleri ve kuruluş iradesi üzerinde tahribat ve oynamalara heves edilmesin" dedi.
Yeni ve sivil bir anayasanın yeni yüzyılın en büyük demokratik başarısı olacağını belirten Bahçeli, şunları söyledi:
"İkinci el inançların ve yıkıcı düşüncelerin sonu yoktur. Cephelere bölünmüş, mahallere ayrılmış, kamplara dağılmımş, ideolojik dürtülerin ve siyasi düşüncelerin ortak bir gelecek inşaasına destek vermesi hayal ötesi bir durumdur. İçinde bulunduğumuz bir zaman ölçeğinde ülkemizi pençesine alan, dünyayı ele geçiren, küresel huzur ve güven açıklarını inanılmaz düzeylerde büyüten sorun, ortak gelecek idealinin körelmeye, değilse bile köhnemeye yüz tutmasıdır.
Kardeşçe yaşamak, erdemli bir hayatın izinden yürümek, milli ve manevi hükümler kapsamında yol haritamızı belirlemek varken birbirimizi hırpalayıp şeytanlaştırmak, çerden çöpten meseleler etrafında savaş boyaları sürmek hiç kimse unutmasın ki bedeli ve vebali çok ağır olacak bir gaflet ve hatta delalettir. Yol yakınken muhtevalı bir vicdan muhasebesinin zarureti deyim yerindeyse herkesin elini husumet tetiğinden çekmesi samimiyet niyazı ve iyi niyet beyanıdır.
Artık bir kader ve karar anında bulunduğumuzu aziz milletim çok iyi bilmelidir. Zamanın gerisinde kalmak, çağın dışına savrulmak, hafızamızı kaybetmek, sebepsiz yere birbirimizin açığını arayıp gönül köprülerini yıkmak -herkesi uyarıyorum ki- tarihin hurdalığına karışmakla eş anlamlıdır. Beşeriyet temiz bir vizyona, adil ve cesur politikalara, yeni bir hikayeye, yeni baştan adaletli, insaflı ve istikrarlı bir düzene aç ve muhtaçtır. Demokrasi kalpazanları, siyasi dolandırıcılar, bukalemun mizaçlı fırıldaklar, emperyalizmin damga yemiş uşakları, aklı ve iradesi rehinli işbirlikçiler ne derse desin kaotik dünyaya karşı milli ve manevi cephemizin tahkimatı başlıca vazifemizdir.
" Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu ilkeleri ve kuruluş iradesi üzerinde tahribat ve oynamalara heves edilmesin"
Sarsılmaya çalışılan iç cephemizdir, buna izin veremeyiz, vermeyeceğiz. Dağıtılmak istenen sapasağlam birliğimiz ve dirliğimizdir, buna göz yumamayız, yummayacağız. Hedef alınan milli birlik ve varlığımızdır, tüm dünya duysun ki, ölümüz şehit, dirimiz yiğit, karşımızdakiler müfrit, direncimiz ve dirayetimiz müthiştir. Şansını denemek isteyen varsa buyursun gelsin. Küresel tezgaha yakasını kaptırıp iç barış ve huzur ortamımızı karıştırmak için fırsat kollayanların kulaklarında yay gibi gergin bu sözlerimin her daim çınlaması ısrarlı tavsiyemdir. Sakın ola yanlış yoldan doğru istikametin çıkacağı sanılmasın. Sakın ola Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu ilkeleri ve kuruluş iradesi üzerinde tahribat ve oynamalara heves edilmesin. Sahte ve sanal gündemlere kaptırılacak yakamız yoktur. Sosyal medya suikastlarına boyun eğecek bir fıtrat biz de hiç yoktur. Türkiye'mize sahip çıkacağız. Cumhur İttifakı'nı yaşatacağız. Devşirilmiş ve DEM'lenmiş fosillere meydanı boş bırakmayacağız.
"Birleşmiş Milletler ve Güvenlik Konseyi yapısı yeni baştan ve derhal reform edilmelidir"
Gazze 360 gündür vurulmaktadır, velakin saldırıları durduracak, imdat ve yardım çağrılarını duyacak Türkiye ve birkaç ülke dışında, müessir bir irade ne görülmüş, ne de ortaya çıkmıştır. İsrail kontrolden çıkan, rutinden tamamıyla uzaklaşan haydut devlet örneğinin son sürümüdür, Netenyahu ise nefret dehlizinde katlettiği masum bedenlerin üzerine basa basa ikbal ve ikmal kaygısını telafi çabasına girişmiştir. Birleşmiş Milletler'in ve Güvenlik Konseyi'nin hukuksal ve siyasi yapısının bu haliyle devamı hiçbir değerle, hiçbir barış ve huzur özlemiyle örtüşmeyecek cesamettedir. Birleşmiş Milletler ve Güvenlik Konseyi yapısı yeni baştan ve derhal reform edilmelidir. Bu reform ihtiyacının gecikmesi çok ciddi ve sancılı gelişmelere sebep olacaktır. İsrail saldırıları karşısında üç maymunu oynayanların, soykırıma seyirci kalanların ne diyeceği, ne yapacağı, neyi önereceği önemsiz bir ayrıntıdır ve hükmünü kaybetmiştir. Geldiğimiz bu aşamada Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin fonksiyonel yapısı değişmeli, aksi halde Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantılarının boykotu gündeme alınmalıdır.
Yeni anayasa ihtiyacının geniş bir mutabakat ikliminde kararlılıkla ele alınacağını düşünüyorum. Sivil ve demokratik bir anayasayı ülkemize ve milletimize kazandırmak yeni yüzyılın en büyük demokratik başarısı olacaktır. 12 Eylül darbe döneminin kalın iz ve tortularını taşıyan mevcut Anayasayla Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin doğası ve sistemsel mimarisi çelişmektedir. Bu nedenle sorumluluk bilinciyle harekete geçmemiz, ağyarını mani efradını cami bir anayasayı hazırlayıp devlet ve millet hayatına hakim kılmamız acil bir gerekliliktir. Ayrıca Öğretmenlik Meslek Kanunu teklifi ile dokuzuncu yargı paketinin kısa süre içinde yasalaşacağına inanıyorum."
Bahçeli'den tehdit içeren sözler...
MHP Genel Başkanı Bahçeli, Sinan Ateş cinayeti nedeniyle MHP'ye yöneltilen eleştirilere de tehdit içeren sözlerle tepki gösterdi. Bahçeli, şu görüşleri ileri sürdü:
"Kendi ittifaklarına 'iyiler', bizim ittifakımıza da 'kötüler' diyen provokatör CHP Genel Başkanı'nın mahkeme kapılarında bir avuç MHP düşmanıyla esip gürlemesi, batık gemiler gibi siyasi ahlaksızlığın meçhul sahillerine düşe kalka sürüklenmesi tek kelimeyle yüzsüzlüktür. Ne kadar Türkiye karşıtı, layüsel, laçka, lekeli ve icazetli sima varsa, hepsi bir olmuş, görülen bir cinayet davası münasebetiyle Milliyetçi Hareket Partisi'ni ve dava arkadaşlarımızı şerefsizce suçlamaya kalkışmışlardır. Eski veya yeni fark etmez, bazı partilerin genel başkanları, kifayetsiz muhabirler, ekranları fitne fesat yayan bir kısım karanlık televizyon kanalları ayak üstü mahkeme kurmuşlar, bilirkişi, hakim ve savcı rolüne soyunarak partimizi, dava arkadaşlarımızı namertliğe dahi taş çıkartan bir iştahla yargılamaya tevessül etmişlerdir. Utanmadan, sıkılmadan, gerçekleri çarpıtarak, partimizde azmettirici ve katil arayanlar, timsah gözyaşlarıyla sabrımızı sınayanlar, önce aynaya bakacaklar, şeref ve haysiyetleri elverdiği ölçüde konuşmayı deneyeceklerdir. Milliyetçi Hareket Partisi Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ve ikincisi dün başlayan malum davanın duruşmalarını dikkatle takip etmektedir. Çok söze gerek yoktur. Aslında buna değecek hiç kimse yoktur.
"Organize Pensilvanya operasyonu çekenler..."
Ben az söyleyeyim, muhatapları çok anlasın, bizim için yeterlidir. Milliyetçi Hareket Partisi'ne organize Pensilvanya operasyonu çekenlere ne Ülkü Ocakları'nı ne de Milliyetçi Hareket Partisi'ni çiğnetmem, 'hayır çiğnerim' diyenler varsa istedikleri yerde, bu davaya hayatını adamış inanmış bir Ülkücü olarak hepsini birden heyecanla beklerim. Özgür Özel sana diyorum, iddiaların aynen şahsın gibi çürüktür, bastığın yaş tahta, bindiğin patlak lastikli dolmuş, tutsağı olduğun tezvirat cambazlığı seni hiçbir yere götürmeyecektir. Milliyetçi-Ülkücü Hareket'i karanlık ağızlarına alıp ileri geri konuşan sefillerle hem bu dünyada, hem de Mahkeme-i Kübra'da sonuna kadar hesaplaşmak Rabbim'den yegane dileğimdir. Yaşına başına bakmadan önüne gelen mikrofona konuşmak, siyasi kışkırtmanın ve uzaktan kumandalı oyunun figüranı olmak bir hanımefendiye asla yakışmayacaktır. Herkes haddini bilsin, hudut ihlalinden kaçınsın, kapımızın önünde baykuş öttürmeyiz, kanat çırpan akbabaların da kanatlarını yolar kopartırız. Mahkeme kararı açıklanmadan, adalet yerini bulmadan, güya ve gıyaben hüküm verenler iftiralarının günahına iki cihanda da katlanacaklar, camiamız bu rezillere hakkını hiçbir zaman helal etmeyecektir. Buradan sesleniyorum; Halk TV ve CHP ayağınızı denk alın. Dört soytarı muhabirle Milliyetçi Hareket Partisi'ni sorgulayamazsınız, sorgulatmayız."