Şimşek: "(Tek Adam Rejimi Olacak) Diyorlar, Nasıl Olacak? Bir Kere Millet 5 Yıllığına Seçecek"

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, yeni cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine ilişkin, "(Tek adam rejimi olacak) diyorlar, nasıl olacak? Bir kere millet 5 yıllığına seçecek, beğenmedi başkasını seçecek. İkinci kez seçtiğinizi de bir daha seçemeyeceksiniz. Bu nasıl tek adam rejimi. Millet böyle bir şeye izin verir mi?" dedi.

16 Nisan'da yapılacak halk oylaması için çalışmalarına devam eden Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Burdur'un Gölhisar Belediye Başkanı Ramazan Canural ve Çavdır Belediye Başkanı Mustafa Uysal'ı makamında ayrı ayrı ziyaret etti.

Gölhisar Belediye Tesisleri'nde vatandaşlarla bir araya gelen Şimşek, anayasa değişikliği paketine ilişkin bilgi verdi.

Türkiye'nin çok önemli bir halk oylaması sürecinde bulunduğunu ifade eden Şimşek, bugünkü parlamenter sistem ile istikrarın sağlanamadığını ve bununla ilgili bir anayasa değişikliğine gidildiğini belirtti.

Türkiye Cumhuriyeti'nin 65'inci hükümetinin Başbakan Yardımcısı olduğunu anımsatan Şimşek, "Cumhuriyetimiz yüzüncü yılını doldursaydı bile 5 yılda bir hükümet değişseydi, bugün 20'nci hükümet olacaktı. 4 yılda bir hükümet değişseydi, 25'inci hükümet olacaktı. Türkiye'de hükümetlerin ömrü ortalama 17,5 ay olmuş. 17,5 ayda hükümetler hangi projeleri geliştirecekler, hangi projeleri uygulamaya koyacaklar, mümkün mü?" diye konuştu.

Anayasa değişikliğinin kişisel ihtiraslarla durup dururken ortaya çıkmadığını, memleketin ihtiyacı olmasa Cumhurbaşkanının, Başbakanın ve kendilerinin böyle bir değişikliği milletin önüne getirmelerinin mümkün olmayacağını kaydeden Şimşek, koalisyon hükümetleriyle geçici hükümetlerle güçlü bir Türkiye'nin ortaya çıkamayacağını vurguladı.

"İcraatın önünü açacak"

Anayasa değişikliği ile yüzde 50'den fazla oyla gelecek güçlü hükümetlerin önünün açılacağını, 5 yıl hizmet edebilecek güçlü hükümetlerle de icraatın önünün açılacağını belirten Şimşek, şöyle konuştu:

"Yaklaşık 240 yıllık bir ülke olan ABD'de de başkanlık sistemi var, geçen sene 45'inci başkanını seçtiler. Bizim ülkemiz daha 100'üncü yılına girmedi, 65 hükümet değişmiş. Zayıf hükümetler, kısa süreli hükümetler çözüm üretebilir mi, reform yapabilir mi, proje ortaya koyabilir mi? Reformları yapamaz, sorunları halıların altına süpürürseniz bu memleket ileriye gidebilir mi? Gidemez. Türkiye'yi güçlü kılmak istiyorsak bu referandumun başarısı için çalışmamız lazım. MHP bunu gördüğü için destek verdi. Kim destek vermiyor belli. Geçen hafta Şırnak, Bingöl, Muş ve Gaziantep'teydim. Baktığınız zaman bölücü terör örgütü bu referanduma 'Hayır' diyor. Hem de o gittiğim yerlerde ciddi ciddi çalışıyor. Bu bile yetmez mi? Bu bile bu yaptığımızın doğru olduğunu gösteriyor."

"Denge-fren ilişkisi iyi ayarlandı"

"Mevcut anayasa bir darbe anayasasıdır" diyen Şimşek, anayasa ile bir vesayet rejimi tasarlandığını, mevcut sistemde cumhurbaşkanının büyük yetkileri bulunduğunu, fakat hiç sorumluluğu olmadığını kaydetti.

Şimşek, bugünkü sistemde cumhurbaşkanının istediği zaman Bakanlar Kurulu'na başkanlık yapabildiğini, Bakanlar Kurulu'nun verdiği bütün kararların ancak cumhurbaşkanı onayından geçerse geçerli olduğunu, üst düzey bürokrasinin tamamen cumhurbaşkanı tarafından şekillendiğini, cumhurbaşkanının Meclis'ten gelen kararları veto edebildiğini anlattı.

2007 yılında cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine karar verilmesiyle aslında hükümet sisteminin fiilen değişmiş olduğunu belirten Şimşek, halk tarafından seçilen bir cumhurbaşkanı ve halk tarafından seçilen bir başbakan ile iki başlılık olacağını, bunun da ülkeyi krize götürebileceğini vurguladı.

Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmediği dönemde de cumhurbaşkanları ile başbakanlar arasında birçok sorunun yaşandığını kaydeden Şimşek, "Cumhurbaşkanının bu kadar yetkisi varken bir de ayrı bir başbakan ve Bakanlar Kurulu, bu iki başlılık demek." dedi.

Mevcut sistemde cumhurbaşkanının vatana ihanet dışında hiçbir şekilde yargılanamadığına da dikkati çeken Şimşek, "Halbuki yeni sistemde cumhurbaşkanı, hükümetin başı, bütün yaptıklarından dolayı hesap verecek, sorumlu olacak, denetime tabi olacak. Sistemde denge-fren ilişkisi çok iyi ayarlandı." açıklamasında bulundu.

Muhalefetin anayasa değişikliğinin güçler ayrılığını ortadan kaldıracağını söylediğini aktaran Şimşek, bunun kesinlikle doğru olmadığını, aslında bugünkü sistemde güçler ayrılığının tam olarak işlediğini, Meclis'te çoğunluğu elinde tutan iktidarın Meclis'in gündemini de denetimini ciddi şekilde etkilediğini, kanunların hemen hemen tamamının hükümet tasarıları olarak geldiğini, halbuki yeni sistemde Meclis'in çok daha yetkisinin bulanacağını bildirdi.

Şimşek, "Bütün yasa teklifleri, bütün kanunlar milletvekilleri tarafından getirilecek. Bir tek bütçe hariç. O da yılda bir tane kanun. Meclis daha bağımsız, daha güçlü olacak ve Meclis denetim yapacak. Güçler ayrımı olacak." diye konuştu.

"Sistem kutuplaşmayı değil, uzlaşmayı, birlikte çalışmayı getirecek"

Yeni sistemin kutuplaşmayı değil, uzlaşmayı getireceğini ve güçlü bir iktidarın olacağını ifade eden Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, "17,5 ayda değişen hükümetler ama 30-40 yıl hizmet eden bürokratlar... Bürokratlar kendilerini kalıcı, hükümetleri gelip geçici olarak görüyorlar. Seçim dönemlerinde hiç risk almıyorlar. Türkiye yürümek değil, artık koşmak istiyor. Bu nedenle bu anayasa değişikliği lazım. 'Tek adam rejimi olacak' diyorlar, nasıl olacak? Bir kere millet 5 yıllığına seçecek, beğenmedi başkasını seçecek. İkinci kez seçtiğinizi de bir daha seçemeyeceksiniz. Bu nasıl tek adam rejimi. Millet böyle bir şeye izin verir mi?" değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin zor bir coğrafyada bulunduğunu, 100 yıl önce Osmanlı'nın hakim olduğu coğrafyada büyük bir oyun sergilendiğini ve dünya güçlerinin Ortadoğu'yu, Balkanlar'ı, Afrika'yı yeniden şekillendirdiğini anlatan Şimşek, bugünkü sorunların tohumlarının da o dönemde ekildiğini, 100 yıl sonra tekrar o büyük oyunun yeni sahnelerinin şimdi oynandığını vurguladı.

Ortadoğu'da bugün insanlık dramlarının yaşandığını, ülkelerin bölük pörçük olduğunu, etnik, mezhep eksenli çatışmaların yaşandığını, bu çatışmaların inanılmaz yıkımlara yol açtığını, terör örgütlerinin de bundan nemalandığını ve Türkiye'ye de musallat olduklarını kaydeden Şimşek, bu zor coğrafyada güçlü bir hükümetin olması gerektiğine işaret etti.

Salonda kendisini dinleyenlerden eşine, dostuna, akrabasına anayasa değişikliğini iyi anlatmalarını isteyen Şimşek, "Bu salonda yaklaşık 300 kişi bulunuyor. Bu anlamda her gün 2-3 etkinlik yapsanız. 10 günde ciddi bir kitleye ulaşırsınız. Bu, sizin üzerine farz. Hepimiz gelip geçiciyiz, ama ülkemiz kalıcı. Ülkemizin güçlü olması için hepimizin üzerine büyük sorumluluk düşüyor. Bu anayasa değişikliği bir parti meselesi değil, bunu iyi anlatmanız gerekiyor." diye konuştu.