Haberler
Esed rejimiyle çatışan muhalif gruplar Halep kent merkezine girdi

Türkiye sınırı kan gölüne döndü! Muhalif gruplar kent merkezinde

Katıldığı organizasyonda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı kızdıran protesto

Salondaki protesto Erdoğan'ı kızdırdı: Siyonistlerin ağzı, dili olma

Yenidoğan çetesi soruşturması kapsamında kapatılan 13 özel hastaneye kayyum atandı

İstanbul'da 13 özel hastaneye kayyum atandı

CHP lideri Özgür Özel hakkında soruşturma başlatıldı

CHP lideri Özgür Özel hakkında soruşturma başlatıldı

Şimdi Terörün Karşısında Bir Devlet ve Güçlü Ordu Var"

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Bitlis'in Mutki ilçesine bağlı Yumrumeşe köyünde, terör örgütü PKK'nın saldırıları nedeniyle göç etmek zorunda kalan vatandaşlar, güvenlik güçlerinin başarılı operasyonları sonucu huzur ve güven ortamının sağlandığı köylerine dönüyor.

ŞENER TOKTAŞ - Bitlis'in Mutki ilçesine bağlı Yumrumeşe köyünde, terör örgütü PKK'nın saldırıları nedeniyle göç etmek zorunda kalan vatandaşlar, güvenlik güçlerinin başarılı operasyonları sonucu huzur ve güven ortamının sağlandığı köylerine dönüyor.

İlçe merkezine 15 kilometre mesafedeki Yumrumeşe köyünde, 1994 yılında PKK'lı teröristlerce evleri ve ahırları yakılan, hayvanları telef edilen vatandaşlar, kendi topraklarını bırakarak İstanbul başta olmak üzere değişik illere göç etti. Yuvaları dağılan terör mağdurları, özellikle son dönemde güvenlik güçlerince düzenlenen operasyonlarla huzur ortamının sağlandığı köylerine dönmeye başladı.

Devletin sağladığı yardımlarla yeniden evlerini yaparak köyde yaşamlarını sürdüren vatandaşlar, bir daha eski günlerin yaşanmaması adına güvenlik güçlerince Kandil ve Münbiç'te yürütülen operasyonları destekliyor.

Yumrumeşe köyü muhtarı Kenan Yılmaz, 1992-1994 yıllarında köyde yoğun terör baskını olduğunu, o dönemlerde büyük sıkıntı yaşadıklarını anlattı.

"Terörden dolayı evimizden çıkamıyorduk, dağa gidemiyorduk, çocuklarımıza ekmek getiremiyorduk" diyen Yılmaz, "Evimize bir torba un getirdiğimizde terör onu alıp götürüyordu. Baskılara artık dayanamadık. Şimdi devlet muazzam şekilde terörün üzerine gidiyor. Devletimizden ricamız terörün izini köyümüzden silsinler. Bir daha terörün izini görmeyelim." ifadelerini kullandı.

Devletin desteğine ihtiyaçları olduğunu dile getiren Yılmaz, şöyle devam etti:

"Allah'a şükürler olsun huzurumuz iyi, köyümüze hizmetler geldi. İnşallah bundan sonra daha da göreceğiz. Köyümüze 100 yılda gelmeyen hizmeti 10 yılda aldık. Köyden çıktığımızda evler, haneler, ahırlar, bağlar, bahçeler ve arılar aynı böyleydi. 4 bin civarında arı vardı. Alabildiğimiz kadar elbise alıp çıktık. Köye döndüğümüzde ne ev, ne ahır, ne bağ ne de bahçe vardı. Tamamen yıkılıp, yakılmıştı. Eski ile şimdiki huzur ortamını değerlendirdiğimizde arada dağlar kadar fark var. Eskiden can güvenliğimiz yoktu. Teröristlere 'köyümüze gelme' diyemiyorduk. Dediğimizde bizi öldürüyordu. Şimdi terörün karşısında bir devlet ve güçlü ordu var. Artık memleketimizde terör yok, bitti."

Kandil operasyonuna da değinen Yılmaz, "Bugüne kalmaması gerekiyordu. 1994-2000'li yıllarda bu operasyonlar yapılsaydı, şimdi daha huzurluyduk. O zaman yapılmalıydı ve bugünlere kalmayacaktı. Bu operasyonları onaylıyoruz." dedi.

Zehra Yılmaz: "Terör eğitimimizi elimizden aldı"

Köy sakinlerinden 39 yaşındaki 6 çocuk annesi Zehra Yılmaz, terör olaylarından dolayı İstanbul'a göç ettiklerini ve güvenliğin sağlanmasının ardından köylerine döndüklerini söyledi.

Terör örgütü tarafından evlerinin yakıldığını, köyün harabeye dönüştürüldüğünü ve taş üstünde taş bırakılmadığını anlatan Yılmaz, şöyle konuştu:

"Terör nedeniyle evimiz yıkıldı, huzurumuz kalmadı. Köye döndüğümüzde taş üstünde taş kalmamıştı. Köy harabeye dönmüştü. Köy diye bir şey yoktu. Evimize gelip girebilecek bir yolumuz bile yoktu. 3. sınıfa kadar burada okudum. Okulumuzu bile yıkmışlardı. Terör eğitimimizi elimizden aldı. Hayalimi de elimden aldılar. Burada olsaydım mutlaka okurdum. Göç ettikten sonra eğitime devam edemedim. Köyümüzü talan etmişlerdi. Hiçbir şey kalmamıştı. Buradan çöpümüzü dahi almadan çıktık. O zaman çocuktum. O dönem annem elbiselerimizi dahi alamamıştı. Apar topar gittik. Çanağımız, tabağımız ve eve dair bildiğiniz ne varsa bıraktık gittik."

Güvenlik güçlerince terör örgütü PKK'ya karşı yürütülen operasyonları desteklediklerini ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yanında olduklarını ifade eden Yılmaz, "Huzur ve kardeşlik olsun. Kürt, Türk, Laz, Çerkez hepimiz kardeşiz. Huzurun ve kardeşliğin olduğu yerde huzursuzluğa ve kan dökmeye ne gerek var. İnşallah bundan sonra daha güzel olur. Çocuklarımızın hayalleri gerçekleşir. Terör köyde hayallerimizi yıktı ama çocuklarımızın hayalleri gerçekleşsin ve gelecekleri güzel olsun. Onlara güzel bir vatan ve yurt bırakalım. Bayrağımızın altında hepimiz birlik içinde yaşayalım. Bunu istiyoruz." dedi.

Vezir Yılmaz: "Devlet muazzam şekilde terörün üzerine gidiyor"

Köy sakinlerinden 72 yaşındaki Vezir Yılmaz da devletin köye dönüş konusunda kendilerine her konuda yardımcı olduğunu söyledi.

Yılmaz, şunları kaydetti:

"Köye döndüğümüzde devlet yardım etti. Yakılan ve yıkılan köylere para döktü. Allah devletimizi var etsin. Terörü bitirdi, bitirecek. Önceki hükümetler 'bitti, bitecek' dediler ama artırdılar. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan hükümeti devraldı. Allah onu var etsin. Şimdi Mehmetçik Münbiç'te göreve başladı. Şimdi Kandil'dedir.

Cenab-ı Allah yar ve yardımcısı olsun. Cumhurbaşkanımız 80 milyona bakacak şefkatli bir insan. İnsanlara yardım ettiği için Allah ona yardım ediyor. İnsanlar 24 Haziran'dan sonra daha büyük bir hizmet görecek. İki hükümeti yaşadım. Rahmetli Menderes ve rahmetli Özal da iyiydi. Onu da yaşatmadılar. Ondan sonra Recep Tayyip Erdoğan geldi. Dünya kardeş oldu. Pislikleri ortadan temizlemeye başladı, inşallah bitirecek. Münbiç'te Mehmetçik'imizin devriye yaptığını izlediğimde ağladım."

Şimdi Terörün Karşısında Bir Devlet ve Güçlü Ordu Var
Kaynak: AA / Güncel
title