Silvan'da 13 Askerin Şehit Edilmesi Davası
Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde 13 askerin şehit olduğu çatışmanın ardından, "görevi ihmal" iddiasıyla haklarında dava açılan 1 albay, 1 binbaşı ve 2 üsteğmenin yargılanmasına devam edildi Tanık olarak dinlenen dönemin Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Güni: "Albay Toprak, bölge ve birlik çizimi yapılırken yapılan planlamada Jandarma Bölge Komutanına, bölgenin dar olması nedeniyle iki bölükle zayiat verilebileceğini hatırlattı"
Silvan ilçesi kırsalında 13 askerin şehit olduğu çatışmanın ardından, "görevi ihmal" iddiasıyla haklarında dava açılan 1 albay, 1 binbaşı ve 2 üsteğmenin yargılanmasına devam edildi.
Diyarbakır 7. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesinde görülen duruşmaya, tutuksuz yargılanan sanıklar katılmadı. Silvan'daki çatışmada şehit olan Jandarma Komando Onbaşı Aykut Delimehmetoğlu'nun babası Beytullah Delimehmetoğlu'nun hazır bulunduğu duruşmada, tutuksuz sanıklar Binbaşı Milbay Şahin, Albay Mehmet Murat Toprak, Üsteğmen Necmettin Erdoğan ve Mehmen Emin Karagöz ile tanık askerlerin talimatla alınan ifadeleri okundu.
Tokat 1. Asliye Ceza Mahkemesinde talimatla ifadesi alınan Binbaşı Milbay Şahin savunmasında, olay tarihinde yoğun bir şekilde teröristler tarafından ateşe maruz kaldıklarını söyledi.
Şahin, çatışmada ateş edilmeye başlanılmasıyla yangının çıkması arasında yaklaşık bir dakikalık bir süre geçtiğini öne sürerek, "Yangın bize doğru ilerledi. Duman her yeri kapattığı için ilerleyemedik. Önceki mevzide kalan askerleri korumak için müdahale edemedik. Yangın söndükten ve teröristler uzaklaştıktan sonra olay yerine gelebildik. Şehit olan erlerimizi helikopterin alabileceği yere götürdük. Bu nedenle er Aykut Delimehmetoğlu'nun nasıl şehit olduğunu bilemiyorum. Teröristlerin ateşi sonucunda mı yoksa yangın esnasında mı vefat ettiğini bilemiyorum" dedi.
Şehit onbaşı Delimehmetoğlu'nun babası Beytullah Delimehmetoğlu, sanığın, mermilerin atılmasından 1 dakika sonra yangın çıktığı yönündeki beyanının kendisine mantıksız geldiğini ifade ederek şöyle konuştu:
"Sanıklar savunma yaparken 96 kişilik birliği neden bu kadar dar bir bölgeye sıkıştırdıkları sorulmuştu. Kendileri ses ve göz irtibatının sağlanabilmesi amacıyla böyle bir tertiplenmeyi uygun gördüklerini beyan etmişler. Ancak sorulan hususla ilgili olarak oğlumun nasıl şehit düştüğü konusunu bilmiyorlar. Bu nedenlerden anlaşılacağı üzere kendileri aslında ses ve göz irtibatını sağlayamadıkları, bu tertiplenmenin yanlış bir tertiplenme olduğu ortaya çıkıyor. Bu nedenlerden dolayı sanıkların cezalandırılmasını talep ediyorum."
Bölge kayalık ve dar, iki bölükle zayiat verilir
Silvan'daki operasyon sırasında Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanlığında İstihbarat Şube Müdürü olarak görev yapan Ömer Güni'nin de Ankara Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesinde talimatla ifadesi alındı.
Güni, ifadesinde şunları kaydetti:
"12 Temmuz 2011'de Hazro İlçe Jandarma Komutanlığına saldırı olmuştu. Saldırı sonrası Lice'ye gittik. Kolordo Komutanlığı tarafından operasyon bölgeleri ve birlikleri bildirildi. Operasyon bölgeleri ve birlikleri çizme görevi verildi. Çizimleri bitirdikten sonra Kocaköy'e gittik. Kocaköy'e gittiğimizde Jandarma Bölge Komutanı ve Harekat Asayiş Şube Müdürü Yarbay Hakan Bıyık'ı operasyon planlaması için çağırdı. Planlamalar tamamlandıktan sonra Jandarma Bölge Komutanına arz edildi. Jandarma Bölge Komutanı, Diyarbakır Jandarma Özel Harekatın faaliyetlerinde bazı düzeltmeler yaptırdı. Albay Murat Toprak ise yapacakları faaliyetleri Jandarma Bölge Komutanına arz ederken bölgenin kayalık, dar olması dolayısıyla 2 bölük için çatışma çıkması halinde zayiat verilebileceğini, takip edilemeyecek durumda olduğu için bir bölük ile yapmanın daha uygun olacağını söyleyerek ısrar etti. Ancak Jandarma Bölge Komutanı, bu planın 7. Kolordo Komutanının emri olduğunu, bu kez iki bölükle yapılmasının uygun olacağını bir sonraki operasyonda tek bölükle yapılacağını söyledi. Jandarma Bölge Komutanı ayrıldıktan sonra Albay Toprak, herkesin duyacağı şekilde içinin rahat olmadığını ve başımıza kötü şeyler gelebilir dedikten sonra hazırlanan plan 7. Kolordo Komutanına arz edildi. Hazro İlçe Jandarma Komutanlığına saat 20.40 civarında taciz ateşi yapıldı. Bölgeye hemen talimatları dolayısıyla İnsansız Hava Uçağı (İHA) gönderildi. Çatışmadan şaklaşık 2 saat sonra telsiz konuşmaları tespit edildi. Bu telsiz konuşmalarını Jandarma Bölge Komutanına ilettik. Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanlığı sorumluluk sahasında veya yakınında hiçbir telsiz kestirmesi alınamadı."
Çatışmada oğlunu kaybeden anne davaya katılmak istemedi
Silvan'daki çatışmada oğlu şehit olan Medine Eker, Dereli Asliye Ceza Mahkemesinde talimatla verdiği ifadesinde davaya katılmak istemediğini bildirdi.
Eker, verdiği beyanlarında ise oğlu Emrah Eker'in şehit olmasıyla ilgili olarak kimseden şikayetçi olmadığını ifade ederek, hiçbir sanıktan şikayetçi olmadığını, olaydan yeterince bilgi sahibi olmadığı için davaya katılmak istemediğini bildirdi.
Tanık Jandarma Er Mehmet Yıldız'ın okunan ifadesinde, saldırıda atılan el bombalarından dolayı mevzilerinin önünde insan boyunu aşan alevler yükseldiğini belirtti.
Teröristlerle çatışmanın yaklaşık 55 dakika sürdüğü kaydedilen ifadede şu görüşlere yer verildi:
"Çıkan yangından dolayı mevzimizden ayrıldık. Kayalıkların ardına saklandık. Helikopterler geç geldi. Operasyon bittikten sonra şehit arkadaşlarımızı topladık. Teröristleri görmedim ancak sözlü hakaretlerde bulunuyorlardı. Arkadaşlarımız çıkan yangından kaçarken şehit oldular."
Baba Delimehmetoğlu ise tanık ifadesinde şehit olanlar geri çekilirken yangından dolayı yanarak şehit olduklarını beyan etmesine karşılık otopsi raporlarına bakıldığında şehitlerin tamamında mermi yarası bulunduğunun görüldüğünü savundu.
Mahkeme heyeti, verdiği kısa aranın ardından, eksik tanık beyanlarının tamamlanması için duruşmayı 11 Eylül tarihine erteledi.
Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde, 14 Temmuz 2011'de operasyonda olan güvenlik güçlerine yönelik olarak teröristlerce düzenlenen saldırıda 13 asker şehit olmuştu. - Diyarbakır