Silopi'deki Darbe Girişimi Davası
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Şırnak'ın Silopi ilçesinde konuşlu Özel Kuvvetler Harekat Üssü'nde (ÖKHÜ) yaşananlara ilişkin haklarında 4 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıla kadar hapis cezası istenen 15'i tutuklu 19 sanığın yargılanmasına Gaziantep'te devam edildi.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Şırnak'ın Silopi ilçesinde konuşlu Özel Kuvvetler Harekat Üssü'nde (ÖKHÜ) yaşananlara ilişkin haklarında 4 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıla kadar hapis cezası istenen 15'i tutuklu 19 sanığın yargılanmasına Gaziantep'te devam edildi.
10. Ağır Ceza Mahkemesinde Pazartesi görülmeye başlayan duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları ve yakınları katıldı. Duruşmada, Başbakanlık adına katılan avukatlar da hazır bulundu.
İddianamede, darbe girişimi gecesi dönemin Van Asayiş Kolordu Komutanı olan Korgeneral İsmail Metin Temel'i derdest etmek isteyen ekibi taşıyan helikopterin pilotu olduğu belirtilen eski yüzbaşı Ali Özçelik, savunmasında atılı suçlamaları kabul etmedi.
Askerlik süresince kritik görevlerde bulunduğunu, 12 Temmuz - 4 Ağustos tarihlerinde amiri olan ve darbe girişiminden sonra binbaşı rütbesi alan "Korhan" adında yüzbaşıyla Silopi ÖKHÜ'ye görevlendirildiğini ifade ederek, "Kışlaya geldiğimizde Semih Terzi'nin odasına girerek, tekmil verdik. Terzi de 'hoş geldiniz, geç oldu istirahat edin' diyerek uğurladı. Sonraki günlerde sabah toplantılarına Korhan Yüzbaşı Özel Harekat Hava Üssü amiri olduğu için katıldı, ben katılmadım. 15 Temmuz'da akşam içtimasının ardından Semih Terzi, tabur komutanlarıyla toplantı yaptı ve Korhan yüzbaşının da olmasını istedi." dedi.
Darbe gecesi kendilerinin uçakla Ankara'ya gidecek 17'nci Tabur Komutanlığı personelini helikopterle Cizre Havalanına götürmeyi planladıklarını ancak saat 20.30 sularında uçuşların yasaklandığını öğrendiklerini aktaran Özçelik, şöyle devam etti:
"Daha sonra öğrendiğimize göre Semih Terzi, Cizre'ye gidecek uçağı Diyarbakır'a yönlendirmiş ve onunla Ankara'ya gitmiş. Semih Terzi, Korhan yüzbaşıyla bizi odasına çağırdı. Korhan Yüzbaşı'ya uçuş olacağını söyledi. Ben amirimin yanımda olması sebebiyle bir şey demedim. Sonra odadan çıktık. Semih Terzi de bizim arkamızdan çıkarak, Korhan Yüzbaşı'ya ikinci pilotu sordu. O da Yasin Üsteğmen olduğunu söyledi. Terzi, 'Onu tanımıyorum değiştir' dedi."
Mahkeme Başkanı Akın Akkaya'nın bu değişimin genel bir uygulama olup olmadığı yönündeki sorusuna sanık Özçelik, pilotlar arasında olduğunu ancak pilot olmayan bir komutanın pilot değişimine ilk defa şahit olduğunu kaydetti.
Daha sonra Semih Terzi'nin sadece kendisini yanına çağırarak, "Uçuş olabilir, Celal Koca ya da İsmail Çevik ile görüş" dediğini kaydeden Özçelik, "İsmail Çevik'in yanına gittim Semih Terzi'nin söylediğini ilettim ve görevi sordum. O da Yüksek Değerli Hedef (YDH) olabileceği ancak rotayla ilgili bir şey söylemedi. Tekrar Semih Terzi'nin odasına gidip sordum. O da rotanın Siirt, Van, Hakkari olabileceğini söyledi. Anlamadığımı söyleyince Celal Koca 'İkinci olabilir' dedi. O gece Özel Kuvvetler pilotlarını kullanmalarının en önemli nedeninin pilot olmayan üstlerinden emir almaları olduğunu düşünüyorum." diye konuştu.
Rota: Van, Siirt ve Hakkari
Korhan Yüzbaşı'nın bu sırada uyarıda bulunduğunu ve bu durumu İsmail Çevik'e (tutuklu sanık) anlattığını aktaran Özçelik, "İsmail binbaşı, Semih Terzi'nin helikopterine doğru koştu. O sırada çalışan helikopterde olan Terzi'ye bir şeyler söyledi, bunun üzerine Terzi helikopterden indi. Bu sırada Kurmay Başkanı Celal Koca (tutuklu sanık) yanımızdaydı. Semih Terzi neden uçmak istemediğimi sordu. Ben de uçuşa yasak olduğunu ve yaşanabilecek sorunlardan bahsettim. O da 'Korkuyor musun yoksa' dedi. Ben de hayır deyince, Celal Koca ve İsmail Çevik'in omuzlarına dokunarak, 'Al sana iki tane şahin. Emrediyorum uçacaksın.' dedi. Ben de havalanacaksanız bu durumu Koray Yüzbaşıyla konuşursanız daha iyi olur' dedim, ayrıldı." şeklinde konuştu.
Özçelik, kendisinin de yakıt ikmalinden sonra helikoptere bindiğini ve Yasin üsteğmene (tutuklu) 'ipad'i vererek, "Koray yüzbaşının uçuşunu kontrol et." dediğini aktardı.
Özçelik'in "Bu aslında pilotların birbirinin ambulansı gibi düşünülebilir. Birbirimizi takip ederiz. Burada gizli bilgiler var. Terör örgütlerinin eline geçmemesi için anlatmıyorum." demesi üzerine Başkan Akkaya, gizli bilgiye gerek olmadığını belirterek, sanığın atılı suçlamalarla ilgili savunma yapmasını istedi.
Celal Koca'dan Siirt, Van, Hakkari rotası yazılan uçuş emrini alarak, havalandıklarını ve Siirt'e varmaya 10 dakika kala Van'a gittiklerini belirten Özçelik, Van Asayiş Kolordu'ya vardıklarında İsmail Çevik'in helikopterden inerek telefonla görüşme yaptığını ve operasyonun iptal edildiğini söylemesi üzerine tekrar havalandıklarını söyledi.
Özçelik ayrıca, yakıtın azalmasıyla Hakkari'den yakıt ikmali yaparak Silopi'ye döndüğünü ifade etti.
Darbe girişimini şaka sanmış
Özçelik, "Kışlaya döndüğümüzde darbe girişimi olduğunu söylediler. Ben de şaka yapıyorsunuz dedim. Yaşananlara inanamadım. Koray yüzbaşı ile konuştuktan sonra arkadaşlarla pilot odasına girip kapıyı kilitledik ve helikopterlere arıza vermeyi planladık." dedi.
Mahkeme Başkanı Akkaya'nın, "Böyle bir imkan vardı neden daha önce kullanmadınız" sorusuna sanık, "O zaman yaşananların farkında değildim". yanıtını verdi. Başkan Akkaya'nın uçuşların yasaklandığından haberinin olduğunu hatırlatması üzerine sanık, durumun farklı olduğu cevabını verdi.
Özçelik, Korgeneral Temel'e suikast düzenlemeye gittiklerini savcılıktaki sorguda öğrendiğini öne sürdü.
Sanık Özçelik, soru üzerine eşiyle telefonda Hakkari Otluca mevkisinde görüştüğünü, kendisine "darbe oluyor." gibi şeyler söylendiğini ancak "Biz nelerle uğraşıyoruz sen ne diyorsun" şeklinde yanıt verdiğini söyledi.
Mahkeme Başkanı Akkaya'nın, "Havalanmadan önce köprülerin kapatılması, uçuşların yasaklanması ve eşinin söylediklerini üst üste koyarak düşünmedin mi?" sorusu üzerine sanık Özçelik, görev süresince sürekli terörle mücadele ettiğini, bu nedenle darbe girişiminin aklına gelmediğini iddia etti.
Başbakanlık avukatı Ali Kemal Akdoğan'ın eşiyle olan görüşmesini hatırlatması üzerine Özçelik sesini yükselterek, "Asker olan ben, öğretmen olan o. Darbeyi ondan mı öğreneceğim." cevabını verdi.
Başkan Akkaya sanığı uyararak sesini alçaltmasını söyledi.
Duruşmaya ara verildi.