Silivrili Kadınlar -3 Derece Soğuğa Aldırış Etmedi

Silivri Belediyesi önderliğinde oluşturulan Silivri Kadın Platformu, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde kadının toplumdaki yerini sorgulayan bir yürüyüş gerçekleştirdi. Silivri Kent Konseyi, Eğitim Sen Silivri Şubesi, Alevi Kültür Derneği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı'nın katkılarıyla gerçekleşen yürüyüşe, CHP'li ve ÖDP'li kadınlar da destek verdi.

08 Mart 2011 Salı Günü saat 17.30'da Silivri Lisesi önünden start alan yürüyüşte, dövizlerle slogan atan Silivrili kadınlara soğuk hava engel olamadı. Eksi üç derece soğuğa ve kar yağışına aldırmayan kadınlar, ıslıklar çalarak haklarını aradı. Silivri Uğur Mumcu Meydanı'nda sona eren yürüyüşün ardından, kadına yönelik şiddet, kadının iş hayatındaki yeri ve kadın- erkek eşitliği konusunda ortak bir basın açıklaması yapıldı.

Işıklar Destek Verdi

Silivri Kadın Platformunun gerçekleştirdiği basın açıklamasına katılan Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, kadınlara destek verdi. Tüm kadınların gününü kutlayan Başkan Işıklar; "Kadının ötekileştirilmediği, küçük görülmediği, eve hapis edilmediği, Cumhurbaşkanı da, Kaymakam da, Belediye başkanı da olabildiği ama önce geleceği kuran anne olabildiği, kendi gelirini özgürce sağlayabildiği bir yaşam istiyoruz. Bunu sonuna kadar savunacağız" dedi.

8 Mart Emekçi Kadınlar Günü Basın Açıklaması

Silivri Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Dilruba Önal tarafından okunan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi; "Sevgili Kadınlar, Sayın Basın Görevlileri ve Sayın Katılımcılar hepinizi saygıyla selamlıyoruz.

Bu günün hikâyesi 1857'de yani154 yıl önce Amerika'nın Newyork kentinde daha iyi koşullarda çalışmak ve erkeklerle eşit işe eşit ücret almak isteğiyle greve giden 40 bin kadının 129'u kapatıldıkları fabrikada yanarak öldüler. Bu olay tüm dünyayı harekete geçirdi. 1910 yılında 8 Mart "Dünya Emekçi Kadınlar Günü" olarak ilan edildi. Amaç; kadınlar arasında dayanışma ve toplumdan neler beklediklerini anlatmaktı.

Yurdumuzda ise; 8 Mart 1921 yılında ilk kez "Emekçi Kadınlar Günü" olarak kutlanmaya başlandı. Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşuyla birlikte Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk kadınlarımızın yasalar önünde erkeklerle eşit haklara sahip olmalarını sağlamıştır. Türkiye dünyada kadınlarla erkeklere eşit hakları veren ilk ülkedir. 1975 yılından sonra Emekçi Kadınlar Günü, sokağa taşmış ve ilk kez ülkemizde "1975 Kadın Yılı" kongresi yapılmıştır.

Birleşmiş milletlerin yaptığı bir araştırmaya göre dünyadaki işlerin yüzde 66'sını kadınlar yapıyor, dünya gelirinin sadece yüzde 10'nuna sahip oluyorlar.

Mal varlığının ise yüzde 1'ne sahipler. Günümüze baktığımızda, ülkemizde yaşanan siyasi ve ekonomik gelişmeler erkeklerden daha çok kadınlarımızı etkilemektedir. Kadına yönelik şiddet, töre, namus davası olaylarını, "gelenek" diyerek kimse kendini savunamaz. Kadına yapılan şiddetin, üstü örtülüp yok sayılamaz. Yurdumuzda işyerlerinde kadın istihdamı azaldı. Paylaşmayı bilmeyen toplumların yapıları her zaman başarısızlıkla sonuçlanmıştır.

Kadının yeteneklerini gizleyerek, körelterek, her türlü etkinlikten uzaklaştırmak, işsiz-güçsüz, kimliksiz duruma getirmek toplumun yarısından faydalanmamak demektir. Zira ülkemiz nüfusunun yarısı kadındır. Kadınların çoğu evine yakın, merdiven altı atölyelerde kayıt dışı, evlerde veya akraba yanında düşük ücretlerle çalışıyorlar. Kadın artık ayağa kalkmak istiyor; Erkeklerin baskısına karşı koyan, direnen, itiraz eden kadınların daha çok öldürüldüğü görülüyor.

Her gün ortalama olarak 3 kadının öldürüldüğü ülkemizde biz kadınların eşitlik, özgürlük ve dayanışma içinde toplumsal hayatta hak ettiğimiz konuma gelme mücadelemizi sürdürmeliyiz. Aile içinde, eğitimde, çalışma yaşamında, ekonomide siyasette eşit yer almalıyız. Ekonomik özgürlüğümüzü kazanmalıyız. Karar alma organlarında eşit olarak var olmalıyız. Her yıl "8 Mart Emekçi Kadınlar Günü" ne güçlenerek ulaşmalıyız.

Bu özetlediğimiz duygu ve düşüncelerle 101.'inci Emekçi Kadınlar Günümüzü kutluyor; esenlikler diliyoruz."