Şile "ORMAN Okulu" Açıldı..

Okul yöneticisi Esin Tonbul yaptığı açıklamada; Şile Orman Okulunun amacının tüm aktivitelerle çocukların kişisel, sosyal ve duygusal becerilerini geliştirmek ve onların özgüvenli, cesur, risk alan, karar verme becerisi gelişmiş, iletişimi kuvvetli, takım ruhuna sahip bireyler olarak büyümelerini sağlamak olduğuna dikkat çekti.

Ayrıca çocukların görme, işitme, dokunma, hissetme, duyma gibi temel duyularına derinlik kazandırılması hedeflenerek açılan Orman Okulu modeli ile çocuklar hem okullarında hemde sosyal yaşantılarında başarılı olmalarının temelinin atılacağına dikkat çekti Hafta sonları guruplar halinde gerçekleşen modelde çocuklar; bazen ormanda minik bir canlının nasıl beslendiğini izliyorlar.Bazen de gerçek bir kümeste tavuklara yem atıp, inekten süt sağacaklar.

Bazen kaya tırmanışı yapıp, bazen de yön kabiliyetlerini geliştirmek için ormanda hazine avına çıkacaklar. Şile Orman Okulu; tarımsal, sanatsal ve outdoor spor faaliyetleri olmak üzere temelde üç farklı deneyim noktasından yola çıkmaktadır. Tüm bu faaliyetlerdeki ana hedef çocuğun kontrollü deneyimlerle yaşamasına izin vermektir. Çocuklar farklı iç ve dış mekan atölye derslerinde, teknolojiden uzak, öğrenerek, sorgulayarak, anlayarak ve uygulayarak doğanın gücüyle motive olacaklar dedi.

"ÇOCUKLARIMIZ EĞLENEREK ÖĞRENECEKLER.."

Şile Kaymakamı Salih Yüce:, İstanbul'un 2400 km2 orman,bunun dörtte biri yani 600 km2 si Şile'de ve İlçemizin %80 i Orman.Bu nedenle konsepte çok uygun olan bu orman okulunun açılışında herkese teşekkür ediyorum dedi. Kaymakam Salih Yüce:Çocuklarımızın eğlenerek öğrenmelerinin bizler için çok önemli olduğunu vurguladı.Ayrıca çocuklarımızı dört duvar arasına hapis ediyoruz.Teorik olarak bir şeyler vermeye çalışıyoruz.Ama bunlar ne derece kafalarında kalıyor tartışılır dedi. İstanbul Orman Bölge Müdürü Zekeriya Mere'de İstanbul'da orman yüzdesi % 49. On altı milyon kişinin yaşadığı bir metropolde bu düşünüldüğünde gerçekten ciddi bir rakam.Ancak Şile'ye gelindiğinde bu rakam dünya standartlarının üzerinde. %80 oranında bir orman varlığımız var Şile'de dedi.

İstanbul Orman Bölge müdürü Zekeriya Mere'de Şile bölgemizde mesire yerlerinin olduğuna dikkat çekti ve bu mesire yerlerinin uygunsuz koşullarda açılmaması ve disiplinli bir şekilde olması için belediyenin kontrolü altında olmasını uygun gördük.

Bu Orman Okulumuzun sahası da işte o alanlardan birisi.Amacımız her zaman o bölgede yaşayan insanımıza ekonomik iş adı altında bir imkan sağlamak.Bir yere vara bildik mi? Ama iyi bir noktaya gidiş var işte bunun bir örneğini bu sahada görmekteyiz.Avrupa ülkelerinde bunun örneklerini saymak mümkün ancak Şile 'de ise Kabakoz köyümüzde işte bir ilke imza atıldı dedi.

" ŞİLE İSTANBUL'UN BİR ŞANSI"

Belediye Başkanı Can Tabakoğlu Şile'nin İstanbul'un bir şansı olduğunu,bunun mega kentte yaşayan insanların daha iyi idrak ettiğini,ancak bizler balık suda yüzer suyu bilmez misaliyle "Şile'de yaşayanlar kaybetmeden anlayamayacaklar gibi geliyor ifadelerini kullandı. Gençlerin artık köylerimizde yaşamaz olduğunu söyleyen Başkan Can Tabakoğlu bu yüzden Şile'nin bir hedefi var.Sürdürülebilir bir hedef peşinde koşuyoruz.Bu hedef tarımsal turizm işte bunun ana menbahı,orman,diğeri tarım alanları,kıyı ve turizm alanları dedi.

"DOĞAL YAŞAMAYI VE DOĞADA YAŞAMAYI ÖĞRENME İMKANI SUNUYORUZ"…

Şile Kabakoz (köyü) Mahallesi Muhtarı ve okul yöneticisi Murat Tonbul'da köyümüzde başlattığımız Orman Okulunda, 2,5 ila 10 yaş arasındaki çocuklara, doğal yaşamı öğrenme imkanı sunulacak. Avrupa'da yaygın olduğunu öğrendiğimiz, çocukların doğal ortamda çeşitli faaliyetler yapabildikleri Orman Okulu (forest school) konseptini uyarlamak için yıllar önce çalışmalara başladıklarını söyledi. Bunun için Kabakoz köyü'nü saha olarak uygun gördüğünü belirten Tonbul, ormanın hemen kenarında kurdukları okul binasından ziyade, köyde yaşayanların da sürece dahil olduğu bir projeye gerçekleştirdiklerini kaydetti. Doğanın çocuklar üzerinde etkili olduğuna inanan velileriz sonuçta. Hem kendimiz, hem İstanbul'daki çocuklar için, hem de bölge insanına farklı bir ekonomik gelir kaynağı oluşturmak adına böyle bir projeyi başlattık." dedi. Bir çeşit izci okulu da denilebilecek proje üzerinde 7-8 yıldır çalıştığını, işe köylüleri ikna ederek başladığını anlatan Tonbul konuşmasını şöyle sürdürdü; Köylüleri bu işin içine dahil ettiğimiz iş köy pazarı projesiydi. Köylülere dedik ki 'Sizi İstanbul'da bir okulda köy pazarına götürüyoruz. Mücella teyze sen 200 ekmek yap, Hüseyin ağabey sen 300 yumurta biriktir, ona reçel yap, buna tarhana yap' derken malzemeleri bizim minibüse yükledik. Köylüleri de bindirdik. Köyün başına geldiğimizde ilk soruları, 'Ya biz bunları satamazsak ne olacak?' oldu. Ben de 'Bunlar satılmıştır, satamazsanız benim' dedim. 'Bu, bir sosyal proje. Biz bunu oturtalım, siz gelir elde edin, köylü kalkınsın, çocuklar doğal ürün kavramını öğrensinler' dedik. 'Tamam' dediler. Köylü böyle yaşaya yaşaya gördü ki muhtar iyi işler yapma peşinde... Şu anda bir telefonla bin emek yaptırabiliriz. Çünkü insanlar gördü, 300 ekmek üretiyorlar. Yarım saatte her şey satılıyor." Tonbul, okulda velilere de çocuklarına köy pazarından alışveriş yapmaları için 5 lira harçlık vermelerini istediklerini söyleyerek, "6 lira olmaz dedik, 5 lira istedik. Herkes bir yumurta alabilir, iki alamaz çünkü fazla yok. Sonra okuldaki o öğrenciyi Kabakoz'a getiriyoruz, hamur yoğuruyorlar ve köy fırınında piştikten sonra ekmeği yiyorlar. Sonra kümese götürüyoruz, diyoruz ki 'Köy pazarında yumurta yemiştin ya, o yumurta bak işte bu tavuklardan çıkıyor'. Kümeste oryantiring yaptırıyoruz. Faaliyetlere başlamadan önce çocuklara yıkanabilir tulumlar, çizmeler giydiriyoruz, dersler bittiğinde de hortumla yıkayıp çıkarıyoruz. Bu da ayrı bir eğlence oluyor onlar için." ifadelerini kullandı. Okulun açılışı protokol üyelerinin yanı sıra okulun küçük öğrencileri tarafından gerçekleştirildi. Kurdele kesiminin ardından katılımcılara tarhana çorbası ikram edildi. Açılış sırasında doğal köy ürünleri açılan standartlarda sergilendi.