Şile Açıklarında Kuru Yük Gemisinin Batmasına Dava

Şile açıklarında 1 Kasım 2017'de "Bilal Bal" isimli kuru yük gemisinin batması sonucu 9 mürettebatın hayatını kaybettiği olaya ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, 8 kişi hakkında "taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçundan 15'er yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 27 Ekim 2017 tarihinde Gemlik Limanı'ndan hareket ederek Karadeniz Ereğli Limanı'na gitmekte olan "Bilal Bal" isimli kuru yük gemisinin 1 Kasım 2017'de acil durum lokasyon belirten radyo vericisi sinyali alındıktan bir süre sonra Şile açıklarında battığı anlatıldı.

TCG Alemdar Komutanlığı tarafından gerçekleştirilen arama kurtarma çalışmaları neticesinde, gemi mürettebatından 7'sinin cesetlerine ulaşıldığı aktarılan iddianamede, gemide bulunan 2 kişinin ise cesetlerine ulaşılamadığı bilgisi verildi.

İddianamede, deniz seviyesinden yaklaşık 80 metre aşağıda batık halde bulunan geminin bulunduğu noktadan çıkarılamadığı, geminin makina dairesinde teknik imkansızlıklar nedeniyle arama kurtarma işlemlerinin gerçekleştirilemediği ve bu şekilde arama kurtarma işlemlerine son verildiği belirtildi.

Yapılan tahkikat neticesinde geminin 2 adet donatanının olduğunun belirlendiği kaydedilen iddianamede, donatanlardan Nihat Küçük'ün olayda hayatını kaybettiği, geminin diğer donatanı C.Ç'nin ise şüpheli olarak ifadesine başvurulduğu kaydedildi.

İddianamede, geminin Gemlik Limanı Başkanlığı'na bildirilen listede isimleri yazılı olmasına rağmen resmi olarak gemide kaptan olarak bulunması gereken şüpheli R.T. ve ile başmakinist şüpheli A.D'nin yokluğunda kalkış yaptığının belirlendiği, soruşturma kapsamında İstanbul Teknik Üniversitesi Denizcilik Fakültesi'nden 2 uzak yol kaptanı, 1 uzak yol baş mühendisi ve bir gemi inşa mühendisinden oluşan bilirkişi heyetinin görevlendirildiği aktarıldı.

Gemi hurdaya çıkacak kadar yaşlı

İddiananemede, bilirkişi heyetinin raporunda, "Bilal Bal" isimli geminin ekonomik ömrünü tamamlamış ve hurdaya çıkacak kadar yaşlı, ayrıca bakımsız durumda olduğu, geminin batma nedeninin olay tarihindeki hava koşullarıyla bir ilgisinin bulunmadığı, gemi donatanları ve işletenlerinin en asgari ulusal ve uluslararası güvenlik düzenlemelerine uymadan sürekli olarak gerçek bir gemi kaptanının ve hatta baş makinistini fiilen gemi bordasında bulundurmadan sadece ticari kazanç amacıyla gemiyi işlettikleri, bu şekilde sefere çıkmaması gereken bir geminin tüm olumsuzluklara karşı seferlerine devam etmesinde ilgili iradenin denetim görevinin ihmali nedeniyle sorumluluğunun bulunduğu şeklinde çok sayıda tespitte bulunulduğu yer aldı.

İddianamede, şüpheli C.Ç'nin geminin bağlı olduğu şirketin müdürü ve yetkilisi olduğu, "Bilal Bal" isimli gemiyi en önemli 2 personeli olan kaptan ve baş makinist (çarkçıbaşı) bulundurmaksızın sürekli olarak sefere gönderdiği, bu şekilde gemiyi denizdeki açık tehlikelere maruz bıraktığı ya da bu hususa göz yumduğu, gemide eksik personel çalıştırılmasından dolayı kusurlu ve sorumlu olduğu anlatıldı.

Şüpheli R.T'nin, kaptanın yokluğunda geminin hareket etmesine sebebiyet verdiği aktarılan iddianamede, denize, yola ve yüke elverişsiz kılan eksikliğe rağmen geminin sefere çıkması neticesinde batma ile neticelenen ölüm olayının vuku bulmasına yol açtığı, şüphelinin fiilen hiçbir zaman gemide bulunmadığı, geminin çıkışını ve işletilmesini temin etmek ve maddi çıkar sağlamak amacıyla gemi adamı cüzdanını kiraladığı, olayın şüphelinin kaptanlık mesleğinin icrasının gereklerini uygulamaması nedeniyle meydana geldiği vurgulandı.

İddianamede, şüpheli A.D'nin kanuni mükellefiyeti gereğince baş makinist (çarkçıbaşı) olarak gemide bulunma zorunluluğu olduğu halde gemide bulunmadığı, geminin makina dairesi ve makinalarının yeterliliğini denetleyebilecek ve bu şekilde yaşlı ve bakımsız bir geminin sefere çıkmasını önleyebilecek donanıma ve yükümlülüğe sahip olmasına rağmen görevini yerine getirmediği aktarıldı.

Şüpheli S.Y'nin gemide yağcı olarak görev yaptığı kaydedilen iddianamede, eşinin rahatsızlanması gerekçesiyle bilgi dahilinde belgelerini gemide bırakmak suretiyle gemiden ayrıldığı ifade edilen iddianamede, şüpheliler F.A. ve E.C'nin gemi acentalarının idarece talep edilen vergi girişlerini zamanında ve doğru olarak sisteme girmekle yükümlü olan kişiler olduğu, şüphelilerin olmayan personeli gemide varmış gibi işlem yaptıkları belirtildi.

İddianamede, O.F.U'nun söz konusu gemi için Ünye Liman Başkanlığı adına kara ve deniz sörvey raporunu hazırlayan denizcilik uzman yardımcısı olarak görev yaptığı, şüpheli Y.İ'nin de Gemlik Liman Başkanlığı'nda yetkili memur olarak görev yaptığı ve geminin liman çıkış belgesini düzenleyen kişi olduğu ifade edildi.

Tehlikeli sayılacak miktarda demir ile yüklenmiş

Bilirkişi raporuna göre "Bilal Bal" isimli geminin 1974 yapımı, 43 yaşında oldukça yaşlı ve makul bir gözle bakan birinin dahi yapısal olarak yıpranmış olduğunu görebileceği bir gemi olduğu, bahse konu geminin yeni yapım gemiler için bile tehlikeli sayılacak demir cevheri ile yüklendiği belirtilen iddianamede, idarenin sayılan durumları göz önüne alarak fiili denetim yapması gerekirken Gemlik Liman Başkanlığı yetkilisi Y.İ'nin bu hususları göz önüne almamış, gerekli dikkat ve özeni göstermemiş olması nedeniyle kusurlu hareket ettiğinin kabulü gerektiği vurgulandı.

İddianamede, bu kapsamda 7 şüphelinin üzerlerine atılı "taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçundan ikişer yıldan onbeşer yıla kadar hapisle cazalandırılmaları istendi. Hazırlanan iddianame, gönderildiği Anadolu 3. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. Şüpheliler ilerleyen günlerde hakim karşısına çıkacak.

"Bilal Bal" isimli demir yüklü gemi 1 Kasım 2017 sabahı Şile açıklarında batmış, gemideki mürettabattan Cüneyd Yedican, Hüsamittin Yazıcı, Mahir Sanayır, Mert İlkmen, Nedim Alicem, Nihat Küçük, Onur Aşkın Küçük'ün cesetlerine ulaşılmış, Engin Selçuk ve Vedat Odabaşı'nın ise cesetleri bulunamamıştı.