Silahlı Saldırıdan Serbest Bırakılma Olayında "suç Örgütü" İddiası

HABER: ESRA TOKAT

(ANKARA) - Kahramanmaraş'ta 3 Mart'ta iş insanı Resul Tanrılı'ya yönelik düzenlenen silahlı saldırı düzenlendi. Şüpheliler haklarında 10'u aşkın suç kayıtlarının olan ve tutuklanma talepleri, "eylemi tasarladıkları ve olay yerinde keşif yaptıkları" tespitine karşın reddedildi. Şüpheliler haklarındaki başka silahlı saldırı suçlarından tutuklanırlarken, Resul Tanrılı Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı'na dosyaya girmesi talebiyle sunduğu delil ibrazında "suç örgütü" iddiasında bulundu.

İş insanı Resul Tanrılı, 3 Mart tarihinde Kahramanmaraş'ın Onikişubat ilçesine bağlı İstiklal Mahallesi 15. Sokak'ta aracı ile seyir halindeyken silahlı saldırıya uğradı. Tanrılı söz konusu saldırganları tanımadığını ve aralarında daha önce davaları bulunan kişilerden şüphelendiği yönünde Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikayette bulunarak "Can güvenliğim yoktur, gerekli önlemlerin alınmasını istiyorum" talebinde bulundu.

Bunun üzerine başlatılan soruşturma kapsamında 11 Mart'ta ifade veren şüphelilerden Özgür Yokuş, "Biz olay günü Muhammet Akyel'in kız arkadaşını almak için Kahramanmaraş iline geldik. Muhammet ile kız arkadaşı tartıştığı için biz Kahramanmaraş'tan hemen ayrılamadık. Aradan 2-3 gün geçtikten sonra olay günü Kahramanmaraş ilinden ayrılıp Diyarbakır'a gidecektik. Müşteki Resul Tanrılı'ı ben olaydan önce tanımıyordum, ismini ilk kez duydum" iddiasında bulundu.

"Kız arkadaşım diyerek ismini ve numarasını verdiği kişinin kendisini tanımadığı ve isminin farklı olduğu ortaya çıktı"

Şüphelilerden Muhammed Akyel ise "Suç tarihine yakın bir zamanda Derya isimli soy ismini bilmediğim kız arkadaşım beni arayarak kendisini zorla evlendireceklerini söylemesi üzerine kendisinin talebi doğrultusunda Kahramanmaraş'tan alarak Diyarbakır'a getirmek için arkadaşlarım olan Özgür ve Süleyman ile birlikte yola çıktık. Kahramanmaraş'a geldiğimizde kız arkadaşımla tartıştığımız için aynı gün ayrılamadık ve burada kız arkadaşımı ikna etmek için kaldık. Süleyman'ın kullandığı araç seyir halinde iken çarptık. Araçtan inen şahıs iner inmez Süleyman'a yönelik olarak 'senin ananı, bacını sinkaf ederim' şeklinde küfürler etti ve elini beline doğru götürünce Süleyman da yanında bulunan tabancası ile kendisini korumak amaçlı önce 2 el havaya, şahıs uzaklaştıktan sonra aracını hedef alarak 5-6 el ateş etti. Bu sırada ben olaya müdahil olmadım. Resul Tanrılı'yı daha önce tanımıyordum. Kız arkadaşım Derya'ya ilişkin açık kimlik ve adres bilgisini bilmiyorum" ifadesini verdi.

Konuyla ilgili Muhammed Akyel'in "Derya isimli kız arkadaşım" diyerek verdiği iletişimde polislerin yaptığı görüşme sonucunda GSM hattının "Gaye" isimli bir kadına ait olduğu, Kahramanmaraş'ta değil, Tekirdağ'da yaşadığı ve Muhammet Akyel'i de tanımadığı ortaya çıktı.

"Küfür etti" savunması

Şüphelilerden Süleyman Esenkuş, 11 Mart'ta Kahramanmaraş 1. Sulh Ceza Hakimliği'nde "Olay günü araca arkadan çarptık, araçtan inen şahıs bana karşı 'senin ananı bacını sinkaf ederim' şeklinde küfürler etti, kendimi korumak ve karşı tarafı korkutmak amacıyla yanımda bulunan silah ile hedef almaksızın bir kaç el ateş ettim/kimseyi öldürme ya da yaralama kastım yoktur" savunmasını yaptı. Şüphelilerin avukatı ise Esenkuş'un sabıkasının olmadığını belirtti.

Tutuklama talebi reddedildi, yurt dışına çıkış yasağı konuldu

Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı Süleyman Esenkul'un tutuklanmasını talep ederken Kahramanmaraş 1. Sulh Ceza Hakimliği tutuklama talebini reddetti ve Esenkuş hakkında yurt dışına çıkış yasağı koyarak haftada 2 gün imza adli kontrol şartlarının uygulanmasına yönelik karar verdi.

Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı, Kahramanmaraş 1. Sulh Ceza Hakimliği'nin verdiği tutuklama talebinin reddine ilişkin kararına 13 Mart'ta itiraz etti. Kahramanmaraş 9. Asliye Ceza Mahkemesi ise dosya kapsamında adli kontrol tedbirlerinin uygulanmasının ölçülü olduğu kanaatine varıldığını belirterek, Cumhuriyet Başsavcılığının talebini 15 Mart'ta reddetti.

"Evinden çıkışı ve sonrası adım adım takip edilmiş"

"Kasten öldürmeye teşebbüs", "Silahlı tehdit", "Silahla genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması" ve "Mala zarar verme" olayları ile ilgili Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet-Gasp Büro Amirliği'nce 3 Mayıs'ta hazırlanan Olay-Görüntü İzleme- Araştırma ve Tespit Tutanağı'nda ise şüphelilerin kullandığı aracın olay günü müşteki Resul Tanrılı'nın evinden çıkışını beklediği ve adım adım takip ettiği anlar tespit edildi ve tutanakta "Şahısların, Tanrılı'yı apartman bahçesinden ayrıldığı andan itibaren araçla adım adım takip ederek müştekini aracına arka tampon kısmından çarparak durdurduktan ve araç içerisinden inmesini sağladıktan sonra olayı gerçekleştirdikleri tespiti yapılmıştır" ifadeleri yer aldı.

17 suç kaydı 4 arama

Öte yandan, yapılan bu araştırma sonucunda şüphelilerden Süleyman Esenkuş'un nitelikli hırsızlık, uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama, hakaret ve 6136 Sayılı Kanuna Muhalefet suçlarından toplam 9 davası ve 17 suç kaydı olduğu ve 4 adet suçtan da aranma kaydının olduğu tespit edildi. Ayrıca Süleyman Esenkuş'un 27 Şubat'ta Diyarbakır'da kendi ismiyle bir araç kiraladığı, 28 Mart'ta diğer şüphelilerle Kahramanmaraş'a giriş yaptıkları ve olay gününe kadar 5 gün boyunca keşif yaptıkları belirtildi. Esenkuş'un kentte 1 Mart'ta kendi adına bir konaklama işletmesinde 2 ayrı oda tuttuğu ve Muhammet Akyel ve Özgür Yokuş isimli diğer şüphelilerle olay gününe kadar burada kaldıkları kaydedildi.

"Eylemi tasarladıkları" tespiti yapıldı

Tutanağın "sonuç ve değerlendirme" bölümünde "Olay ile ilgili olarak şüpheli şahısların Kahramanmaraş iline geldikleri 28 Şubat günü ile eylemi gerçekleştirdikleri 3 Mart tarihleri arasında hareketlerinden yola çıkılarak şüpheli Süleyman Esenkuş, Muhammet Akyel ve Özgür Yokuş isimli şahısların müştekiyi 5 gün boyunca sürekli takip ederek meydana gelen eylemi tasarladıkları ve bu doğrultuda gerçekleştirdikleri yapılan kamera görüntüleri ve Plaka Tanıma Sistemi verileri ışığında değerlendirilmekte" ifadeleri yer aldı.

"Silahlı tehdit" ve "Silahlı yağma" suçlarından suç kaydı

Şüphelilerden Özgür Yokuş'un da "Konut dokunulmazlığının ihlali", "Bina içinde muhafaza altına alınmış eşya hakkında hırsızlık", "6136 Sayılı Kanuna muhalefet", "Silahlı tehdit", "Mala zarar verme" ve "silahlı yağma" suçlarından toplam 6 davası ve 16 suç kaydı olduğu tespit edildi. Şüphelilerden Muhammed Akyel'in de 4 suç kaydı olduğu kaydedildi.

"Ek kovuşturmaya yer yok kararı"

Yapılan tüm bu tespitlerin ve Resul Tanrılı'nın dosyaya ses kaydı gibi yeni deliller sunmasına rağmen Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı 8 Mayıs'ta "Şüpheliler Muhammet ve Özgür'ün şüpheli Süleyman'ın gerçekleştirdiği silahla yaralamaya teşebbüs ve mala zarar verme eylemlerine eylem birliği içerisinde iştirak ettiklerine dair yeterli şüphe oluşturacak delile ulaşamadığı anlaşılmakla, şüpheliler hakkında açıklanan nedenlerle kamu adına ek kovuşturma yer olmadığına" yönelik karar verdi.

Söz konusu karara Resul Tanrılı itiraz etti. Kahramanmaraş 2. Sulh Ceza Hakimliği ise 14 Mayıs'ta soruşturmanın genişletilmesi yönünde karar verdi.

Şüphelilerin olay günü Diyarbakır'a döndükleri ve aynı günün akşamında Diyarbakır'da bir otomotiv dükkanına silahlı saldırı düzenlediklerini de savcılığa bildiren Tanrılı, 16 Mayıs'ta Özgür Yokuş'un söz konusu silahlı saldırı nedeniyle tutuklandığını belirtti ve "Bu kişi bir suç örgütünün yöneticilerindendir. Diyarbakır'da da bir çok iş yerine sıkmıştır. Bu suç örgütünün çökertilmesini istiyorum" talebinde bulundu. Muhammed Akyel ve Özgür Yokuş'un olay sonrası işledikleri başka silahlı saldırı olayları sonucunda tutuklandıkları belirtildi.

"HTS kayıtları, kamera kayıtları gelmedi; eksik işlemler giderilsin"

Yaşananların ardından delillerin toplanmadığını belirten Resul Tanrılı ve avukatı Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı'na 5 Haziran'da delil ibrazına ve taleplere ilişkin dilekçe yazdı. Tanrılı'nın avukatı, "Taleplerimiz halen beklemektedir. HTS kayıtları gelmemiştir, kamera kayıtları gelmemiştir. Belirttiğimiz şüphelilerin ifadeleri aldırılmamıştır. Tanık diye ifadesinin alınması istenen kişinin beyanı da alınmamıştır. Savcılık makamında dosyada işlem yapmasını talep ederek şüpheliler hakkında TCK kapsamında eksik işlemlerin giderilmesi ile azmettiricilerinin de tespiti ile hepsi hakkında iddianame düzenlenmesini talep ederek gereğini müvekkil adına arz ve talep ediyoruz" taleplerinde bulundu.