Şike Davasında İkinci Perde

"Futbolda şike" iddialarına ilişkin Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 16'sı tutuklu 93 sanığın yargılandığı davanın görülmesine, Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda devam ediliyor.

Futbolda şike davası kapsamında açılan davanın 9. duruşması başladı. Duruşma, tutuksuz sanıklardan Alaattin Yıldırım'ın savunma yapmasıyla devam ediyor.

İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan duruşmada Aziz Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 16 tutuklu sanığın tamamı ile bazı tutuksuz sanıklar hazır bulundu. Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, sanıklar ve avukatların taleplerinin Cuma günü alınacağını belirterek, savunmalara geçti. Tutuksuz sanıklardan Erkan Korkmaz'ın savunmasıyla başladı. Korkmaz, "Sedat Peker'in yasal varisiyim. Kendisinin selamını alıp, selam verdiği kişilere götürürdüm. Daha sonra ona mektup yazan kişilere teşekkür telefonu açardım. Olgun Peker'den 20 bin lira aldığım doğru. İşlerimin kötü gitmesi nedeniyle o parayı aldım, daha sonra geri verdi" dedi.

Duruşmada daha sonra Aziz Yıldırım'ın kardeşi tutuksuz sanık Alaattin Yıldırım savunma yaptı. Yıldırım, "İddiaları kesinlikle kabul etmiyorum. Bunlar akla ve mantığa aykırı. Fenerbahçe Spor Kulübü'ne yaptıklarımız ortada. FB bu ülkenin ve Cumhuriyet'in gözbebeği. İlhan Ekşioğlu ile yaptığımız telefon görüşmelerinde, Bülent Uygun ile ilgili konuşuyoruz. Ekşioğlu beni aradı. Eskişehir'le maçımız bir ay sonraydı. Ekşioğlu telefonda 'Bülent, FB maçını izlemek istiyor, senin locanda yer bulabilir miyiz' dedi.

Ben de 'Bülent kim' dedim, tanımadım. Tanımadığım halde bu iddiaları kabul etmem söz konusu değil" diye konuştu.

Yıldırım, Emenike transferiyle ilgili de, "Yönetim bu transferi gerçekleştirmem için bana görev verdi. Feridun Bey'le Şubat ve Nisan ayında görüştük ve FB'nin şampiyon olduğu gün transferi Ankara'da sonuçlandırdık" dedi.

Vederson konusuna da değinen Yıldırım, "UEFA kriterlerine göre kulübün yılsonuna kadar alacak vereceği kalmaması gerekiyor. Vederson'un bir imzası eksikti, kulüple arasında bir ihtilaf vardı. Ben de onu ofisime çağırarak görüştüm. Hatta yanımızda tercüman Samet de vardı. Kulübe telefon açarak bu sorunun çözülmesini söyledim" şeklinde konuştu.

Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, Alaattin Yıldırım'a, "Samet'le konuşmanızda Vederson için 'o arkadaşı getir' diyorsun. Neden ismini söylemiyorsun? 'O' derken neyi kast ediyorsunuz?" diye sordu. Yıldırım da, "Ben yapı olarak öyle konuşurum" dedi. Ekinci de buna karşılık, "Peki, karşıdaki nasıl anlar?" diye sordu. Yıldırım ise, "Futbolla ilgileniyoruz. Ben öyle konuşurum" şeklinde karşılık verdi.

Ardından savunmasını yapan tutuksuz sanıklardan menajer Doğan Ercan'a Gençlerbirliği-Fenerbahçe maçıyla ilgili telefon görüşmeleri soruldu. Ercan ise, "Bizim işimiz futbol. İddiaları kabul etmiyorum" dedi.

Telefon tapeleriyle ilgili konuşan İlhan Ekşioğlu ise, "Biz Doğan Ercan'ı aradık. Trabzonspor'un teşvik girişimi olup olmadığı konusunda bilgi alması için. Kendisi de buna gerek olmadığını söyledi. Serdar Kulbilge bizim eski futbolcumuz. Bizim de öğrenmek istediğimiz konu Trabzon'un teşvik primi verip vermediğiydi. Biz özellikle Serdar Kulbilge'nin oynamasını istiyorduk. Tek endişemiz Trabzonspor'un teşvik primi verip vermediğiydi" şeklinde konuştu.

Duruşmada söz alan Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım da, "Buraya çıkan herkes heyecanlanıyor. Doğruları söyleyemiyor o yüzden. Teşvik primi girişi olduğunu İlhan Cavcav'a yazılı olarak bildirdik. Bunun da belgesini vereceğiz" dedi.

Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci de, "Her maçtan önce böyle bir önleme çalışmanız var. Teşvik ve şike önleme merkezi mi kurdunuz?" diye sordu. Aziz Yıldırım da buna karşılık, "Kurduk, bunu ben değil iddia makamı söylüyor. Bu olay olduğundan beri herkes namuslu, biz namussuzuz. Herkes susuyor" şeklinde konuştu. -