Siirt Üniversitesi Hayvan Sağlığı Uygulama ve Araştırma Hastanesi'nde 969 Hayvan Tedavi Edildi
Siirt Üniversitesi Hayvan Sağlığı Uygulama ve Araştırma Hastanesi, teknolojik donanımlarla birlikte çiftlik hayvanlarından egzotik hayvanlara kadar birçok hayvanın tedavisini gerçekleştiriyor. Hastanede ultrasonografi, radyoloji ve ekokardiyografi gibi teknolojilerle tanı konuluyor, laboratuvarlarda analizler yapılıyor. Hastane, Türkiye'deki sayılı hayvan hastaneleri arasında yer alıyor.
Teknolojiyle donatılan Siirt Üniversitesi (SİÜ) Hayvan Sağlığı Uygulama ve Araştırma Hastanesi'nde hizmete başladığı Haziran 2023'ten bu yana 969 hayvan tedavi edildi.
Üniversitenin Kezer Yerleşkesi'nde geçen yıl 8 bin 300 metrekarelik alanda kurulan ve kentin yanı sıra çevre illere de cerrahi, iç hastalıkları, doğum ve jinekoloji, suni tohumlama ve döllenme klinikleriyle hizmet sunulan hastanede, inek, koyun, keçi, at gibi çiftlik hayvanlarının yanı sıra sahipli ve sahipsiz kedi, köpek ve egzotik hayvanların da tedavileri yapılıyor.
Hastanede ultrasonografi, radyoloji ve ekokardiyografi gibi teknolojilerle tanı konuluyor, gelişmiş laboratuvarlarda mikrobiyolojik, patolojik ve parazitolojik analizler gerçekleştiriliyor.
SİÜ Rektörü Prof. Dr. Nihat Şındak, AA muhabirine, geçen yıl kurulan ve 8 ay önce hasta kabulüne başlayan hastanede her türlü hizmetin verilebildiğini söyledi.
Hastanede ameliyat sonrası hasta bakım, karantina ve izolasyon ünitelerinin yer aldığını bildiren Şındak, son teknoloji cihazlarla donatılan hastanede iç hastalıklar, cerrahi ve doğum alanlarındaki kliniklerde tedavilerin yapıldığını belirtti.
" Türkiye'de sayılı hayvan hastaneleri arasında yer almaktadır"
Hastanede 7 gün 24 saat esasına göre hizmet verildiğini dile getiren Şındak, şöyle konuştu:
"Hayvan Sağlığı Uygulama ve Araştırma Hastanesi, bütün hayvan türlerinin tedavi edilmesi için uygun koşullar taşımakta. Burada muayene, hasta tanısı için laboratuvar tetkikleri, ameliyatlar gerçekleştiriliyor. Türkiye'de sayılı hayvan hastaneleri arasında yer almaktadır. En yüksek teknolojik donanıma sahip ülkemizin en iyi hayvan hastanelerinden biridir."
"Sahipli ve sahipsiz hayvanlara elimizden geldiğince hizmet veriyoruz"
Hayvan Sağlığı Uygulama ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Dr. Öğretim Üyesi Ali Gülaydın, hastanede 5'i idari, 3'ü tekniker olmak üzere 9 destek personeli ve 30 öğretim üyesinin görev yaptığını bildirdi.
Hastanenin acil servisinde her türlü hayvana hizmet verildiğini ifade eden Gülaydın, bölgedeki illerden de hayvanların getirildiğini, klinik muayene, tedavi, teşhis ve hospitalizasyon hizmeti verildiğini söyledi.
Hastanenin bölgede tek, ülkede sayılı hastaneler arasında yerini aldığını kaydeden Gülaydın, şöyle devam etti:
"Hastane tam teşekküllü ve personel açısından tedavi hizmeti veren ekipmanlardan oluşmaktadır. Hastanede Pet Polikliniği, Büyükbaş ve Küçükbaş Poliklinikleri, Egzotik Hayvan ve Acil Polikliniği mevcut. Polikliniklerimizde Cerrahi Ana Bilim Dalı, Doğum ve Jinekoloji Ana Bilim Dalı, İç Hastalıklar Ana Bilim Dalı ile Suni Tohumlama ve Döllenme Ana Bilim Dalı olarak hizmeti vermektedir. Radyoloji ünitemizde, son teknolojiye sahip röntgen cihazı, ultrasonografi cihazı, endoskopi cihazlarımız mevcuttur. Bu şekilde sahipli ve sahipsiz hayvanlara elimizden geldiğince hizmet veriyoruz. Son 8 ayda 969 hayvan tedavi edildi."
Gülaydın, Siirt Belediyesinin yanı sıra Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğüyle yapılan protokol ile ortak çalışmalar da gerçekleştirildiğini aktardı.
Özellikle nesli tükenmekte olan hayvanların tedavi rehabilitasyonunun hastanede gerçekleştirildiğini aktaran Gülaydın, "Tedavinin ardından bu hayvanlar, doğal yaşam alanlarına bırakılıyor. Bakımları ve detaylı ameliyatları hastanede sürdürülmekte." dedi.
Hayvan hastalıklarına yönelik bilimsel araştırma yapılıyor
Hayvan Sağlığı Uygulama ve Araştırma Hastanesi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Özgül Gülaydın, hastanede hayvan hastalıklarına yönelik bilimsel araştırma da yapıldığını anlattı.
Gülaydın, "Mikrobiyoloji laboratuvarında hayvanlarda hastalıklara neden olan bakteriyel etkenlerin konvansiyonel ve moleküller yöntemleri kullanarak laboratuvar teşhisini gerçekleştiriyoruz. Aynı zamanda antimikrobiyal duyarlılık testlerini yaparak bu bakteriyel etkenlere karşı hangi antibiyotiklerin kullanılması gerektiğine yönelik önerilerde bulunuyoruz." ifadelerini kullandı.