Siirt Kızını Kaybeden Aileyi Ziyaret Ettiler "Akil İnsan' Kezban Hatemi, Ricayı Kırmadı, Siirt'te...
Akil İnsanlar Heyeti Güneydoğu Anadolu Grubu, Siirt'te 20 Eylül 2011 akşamı PKK'lıların Polis Meslek Okulu yakınlarında sivil bir otomobile düzenlediği ve Zeynep Evin, Nergis Evin, Kevser Çekin ve Nurcan Olgaç'ın hayatını kaybettiği uzun namlulu...
Kızını KAYBEDEN AİLEYİ ZİYARET ETTİLER
Akil İnsanlar Heyeti Güneydoğu Anadolu Grubu, Siirt'te 20 Eylül 2011 akşamı PKK'lıların Polis Meslek Okulu yakınlarında sivil bir otomobile düzenlediği ve Zeynep Evin, Nergis Evin, Kevser Çekin ve Nurcan Olgaç'ın hayatını kaybettiği uzun namlulu ve el bombalı saldırıda yaralanan Gülcan Olgaç ve ailesini ziyaret etti. Heyet üyeleri Olgaç ailesine başsağlığı dileyerek olayla ilgili bilgi aldı.
Basına kapalı olarak yapılan görüşmenin ardından heyet Başkanı Yılmaz Ensaroğlu bir açıklama yaptı. Ensaroğlu, "Niyetimiz ailelerin acılarını tazelemek değil, onların geleceğe dair bakış açılarını öğrenmektir. Üzüntülerini paylaştık. Sülaleden çok yakınlarını kaybetmiş olmalarına rağmen, özellikle 6 kadının bulunduğu saldırıda 4 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan vakanın muhatabı ailedeydik. Şimdi de 4 kadının öldüğü 2 kadının da yaralı olarak kurtulduğu saldırının muhatabı aile ile birlikte olduk. Babanın geleceğe dair umutları var. Bu olayların başka kızların başına gelmemesini, bu olayların çözüme kavuşmasını istediler. Bu sorunun kalıcı bir çözüme kavuşması yolunda desteklerini ifade etmeleri bizi umutlandırdı. Çözüm süreci adına Güneydoğu'da sürpriz yok. En acılı aileler bile başka acı yaşanmasın diye sorunun çözülmesini istiyorlar. Herkes akan kanın bir an önce durmasını istiyor" dedi.
BABA OLGAÇ "ANALAR AĞLAMASIN"
Terör saldırısında bir kızını kaybeden bir kızı da saldırıdan yaralı olarak kurtulan Hüsam Olgaç, heyetle yaptığı görüşmenin ardından "Artık yeter diyoruz. Bir an önce bu olaylar sona ersin. Kimsenin kanı akmasın. Artık analar ağlamasın" dedi.
KASAPLAR DERESİ'Nİ GEZDİLER
Heyet daha sonra İHD Siirt Şube Başkanı Vetha Aydın'ın daveti üzerine, yıllardan bu yana faili meçhul cinayetlerde öldürülen kişilerin gömüldüğü iddia edilen Kasaplar Deresi bölgesine gitti. Heyet, 1920'li yıllardan bu yana toplu mezarların bulunduğu iddia edilen ve Kürtçe 'Nevala Kasaba' olarak bilinen Kasaplar Deresi'nde incelemelerde bulundu.
Burada bir açıklama yapan Yılmaz Ensaroğlu, "Biz burada insanlarla konuştuk. Şimdi insansız bir mekana geldik. Bu mekanın özel bir anlamı var. Şu anda üzerinde bulunduğumuz yer, aslında son dönemdeki Kürt sorunuyla sınırlı olmayan bir yer. 1920 yılına uzanan karanlık bir geçmişe sahip bir yer. Buranın eskiden beri toplu mezarların mekanı olduğu, insanların kayıp edildiği, cesetlerin atıldığı bir mekan olarak biliniyor. Şu anda üzerinde bulunduğumuz yer Kürtlerin hayatında derin yaralar açmış bir yer. Derenin toprakla doldurulmuş kısmındayız. Ama burası ile ilgili ciddi iddialar var. Buranın koruma altına alınıp, kazılarak, bu mekanda bulunan kemiklerin çıkarılarak geçmişte işlenmiş faili meçhul cinayetlerin aydınlatılabileceğini düşünüyorum. Çatışmalı sorunların kalıcı çözümü için geçmişle yüzleşmek gerekir. İnsanların acılarını dindirecek yüzleşmeleri yapmak gerekir. Biraz önce ziyaret ettiğimiz evdeki kadınlar da burada vurulmuştu. Bu derenin bir toplumsal anısı var. Bununla yüzleşmemiz gerekir. Sahiden bir helalleşmeyi yapmamız lazım ki, kimsenin içinde sızıntısı devam eden bir yara kalmasın" dedi.
"HEPİMİZ BARIŞTAN YANAYIZ"
Akil İnsanlar Heyeti, daha sonra Siirt'te trafiğe kapalı bulunan Güres Caddesi'ne gelerek esnafı ziyaret etti. Vatandaşlarla sohbet eden heyet üyeleri, barış sürecine ilişkin halkın görüşlerini aldı. Daha sonra bir parkta oturan heyet yanlarına oturan vatandaşlarla sohbet etti. Heyete burada Norşin Eğitim ve Kültür Derneği'nin düzenlediği kermeste bulunan yöresel yiyecekler ikram edildi. Burada heyete çözüm süreci ile ilgili görüşlerini aktaran vatandaşlar, "Hepimiz barıştan yanayız. Hiç birimiz savaştan yana değiliz. Karadeniz'de akil insanların tepkiyle karşılaştığını görmek bizi üzüyor. Bizim yoğun desteğimiz olmasına rağmen, tepkilerin olması bizi tereddüte sokuyor" dedi.
Heyet üyelerinden Prof.Dr. Kezban Hatemi burada düzenlenen kermesi gezerek alışveriş yaptı. Hatemi ve heyet üyeleri daha sonra yolda bulunan bir seyyar satıcının yanında durarak yayla muzu olarak bilinen Içkın'ın tadına baktılar. Hatemi, tadını beğendiği Içkın'dan bir kilo alarak yanında götüreceğini söyledi.
EKMEN: BARIŞ ÇIĞLIĞI VAR
Vatandaşların söylediklerini not alan heyet üyelerinden Mehmet Emin Ekmen, "Tüm bölgedeki barışa olan açlık Siirt'te de var. İnsanlar sonuca tartışmasız şekilde odaklanmışlar. Silahların geri çekilmesinden sonra yapılan yeni anayasaya yönelik beklentilerini dile getiriyorlar. Bugün en çarpıcı söz şu oldu; Devletin resmi rakamlarına göre 50 bin insan hayatını kaybetti. Milyonlarca kişi göç etti. Bu ortamda hayatını kaybetmiş insanların yakını olarak barışı istiyorken, bir takım illerde akil insan heyetlerine yönelik yapılan protestolar ve tepkiyi anlamakta zorlanıyorlar. Siirt çözümü bütün benliğiyle destekliyor. İnsanlar elimizi değil bedenimizi taşın altına koymaya razıyız diyorlar. Daha yaşanılabilir bir hayat sürmek istiyoruz diyorlar. Bu destek bizi mutlu ediyor. 4 kızını bir silahlı saldırıda kaybeden babanın da barış çığlığı var. 'Benim köyüm bombalandı, babamla birlikte 27 kişi öldü' diyen gencin de barış çığılığı var. Bu İnsanların sesini Türkiye duymalı. Çözüm sürecine dair endişe içinde olanlar bu milleti bir arada tutan temel değerlere olan inancı hissetmeli" diye konuştu.
STK'LARLA GÖRÜŞTÜLER
Heyet Siirt'te son olarak Öğretmenevi'nde sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ile bir araya geldi. Basına kapalı olarak yapılan toplantı öncesinde heyet üyesi Mehmet Emin Ekmen, söz alarak bir konuşma yaptı. Ekmen, heyet başkanı Yılmaz Ensaroğlu'nun teyzesinin hayatını kaybettiğini, Ensaroğlu'nun buna rağmen incelemelere katılmaya devam ettiğini söyledi.
Daha sonra bir açılış konuşması yapan Heyet Başkanı Yılmaz Ensaroğlu, "Önümüzdeki haftalarda diğer illere gitmeye çalışacağız. Bizden beklenen şey daha çok gittiğimiz yerlerde insanların bu sorunun kalıcı bir çözüme kavuşturulması için neler düşündükleri. Bunları konuşmak, tartışmak istiyoruz. Bunları daha sonra raporlaştıracağız. Bunu raporlaştırırken karar alıcılara daha çok politika önerisi yapmaya çalışacağız. Bizden beklenen sizin sesinizi Türkiye geneline yansıtmak. Yıllardan beri bir sorunla haşır neşir oldunuz. Buralarda yaşayan insanlar çok farklı acılar yaşadılar. Ateş herkese bir yeriyle dokundu. Uzun yıllar sorunun konuşulması dahi yasaktı. 90'lı yıllarda biz akşam saat 18'de BBC'yi açar, kulağımıza dayardık. Ne haber verilirse öğrenmeye çalışıyorduk. Çünkü medyanın dahi yapabildiği yayınlar OHAL Valiliğinin resmi açıklamalarıyla sınırlıydı. Bizler yıllardan beri bu ambargoları kırarak, bu sorunu yakından izlemeye çalıştık. O nedenle geçmişte neler yaşadığınızı yakından biliyoruz. Bu toplantıda daha çok yarına bakalım. Yarının iyi olması, bugünden daha iyi olması için, barışın kalıcılaşması için, atılması gereken adımlara ilişkin, düşünceleriniz bizim için çok önemli. Onlar bize yön verecek. Siz ne kadar çok katkı verirseniz bizim Ankara'ya taşıyacağımız mesajlar o kadar nitelikli olur" dedi.
Heyetin sivil toplum kuruluşları ile yaptığı toplantı daha sonra basına kapalı olarak devam etti. Heyetin toplantıdan sonra Siirt'ten ayrılacağı belirtildi.