Siirt Dbp'li Yüksek: Yeni Bir Doğuş Gerçekleşiyor 1-
Dbp'li Yüksek: Yeni bir doğuş gerçekleşiyorSiirt'te nevruz kutlamalarına katılan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Başkanı Kamuran Yüksek, Suriye'nin Rojava bölgesinde Kürt halkı diğer kardeş halkları ile beraber yeni, eşit ve demokratik bir yaşam sürdüğünü, Kürtlerin yeni bir yüzyıla adım attığını ifade ederek, "Yeni bir doğuş gerçekleşiyor.
Dbp'li Yüksek: Yeni bir doğuş gerçekleşiyor
Siirt'te nevruz kutlamalarına katılan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Başkanı Kamuran Yüksek, Suriye'nin Rojava bölgesinde Kürt halkı diğer kardeş halkları ile beraber yeni, eşit ve demokratik bir yaşam sürdüğünü, Kürtlerin yeni bir yüzyıla adım attığını ifade ederek, "Yeni bir doğuş gerçekleşiyor. İşte bu AKP hükümetinin bütün derdi Kürtlerin yeniden tarih sayfasına çıkmasını engellemek, 100 yıl daha köle gibi yaşamasını sağlamaktır" dedi.
Siirt'te HDP ve DBP'nin düzenlediği nevruz kutlamaları Eruh İlçesi karayolu üzerindeki boş alanda gerçekleştirildi. Kentte ve alanda geniş güvenlik önlemleri alan polis, PKK flamaları ile girmek isteyenlere izin vermeyince yaşanan gerginlikte bazı kişler gözaltına alındı.
Alandaki platforma PKK flamaları asılanca polis müdürleri kaldırılması için uyarı anonsu yaptı. Anons üzerine HDP eski milletvekili Hatice Sevimtekin araya girerek, flamaların indirilmesini sağladı. Nevruza katılan DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüsek, hükümetin nevruzun kutlanmasını ve Kürtlerin yan yana gelmesini engellemek için elinden gelen bütün çabayı gösterdiğini ileri sürerek, "Ne kadar baskı yaparsanız yapın, ne kadar zulüm yaparsanız yapın sonunda iktidardan düşeceksiniz. Çünkü haksızsınız, çünkü bu halka zulüm ediyorsunuz. Onun içinde en kısa zamanda Kürt halkı, Türkiye halkları, Arap halkları bu AKP iktidarını da tarihin çöp sepetine göndermesini inşallah başaracaktır"dedi.
Yüksek, yaklaşık 8 aydır Kürtlerin yaşadığı kentlerin abluka ve operasyon altında olduğunu ileri sürüp, sözü İstanbul'da gerçekleştirilen canlı bomba saldırısına getirerek şöyle dedi:
"İstanbul'da 15 milyon insan yaşıyor ancak yaşanan patlamadan sonra 1 milyon insanın bile sokağa çıkamıyor. Sadece bizim insanlarımızı, mücadele edenleri değil, Türkiye'de yaşayan herkesi şu anda mahkum etmiş açık cezaevine kapatmış durumdadırlar. Dün İstanbul'daydık, 15 milyonluk bir kentte bir milyon insan dahi sokağa çıkamaz hale gelmiştir. Bu hükümetin izlemiş olduğu politikalardan dolayıdır. Askerin de, polisin de ölümlerinin sebebi, sivillerin gençlerinden ölümlerine sebebiyet AKP hükümetinin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın izlemiş olduğu politikalardır."
DBP Eş Genel Başkanı Yüksek, Suriye'nin Rojava bölgesinde Kürt halkı diğer kardeş halkları ile beraber yeni, eşit ve demokratik bir yaşam sürdüğünü, Kürtlerin yeni bir yüz yıla adım attığını ifade ederek, "Yeni bir doğuş gerçekleşiyor. İşte bu AKP hükümetinin bütün derdi Kürtlerin yeniden tarih sayfasına çıkması için engellemek, 100 yıl daha köle gibi yaşamasını sağlamaktır. Ama Rojava'da nasıl engelleyemediyseniz, burada da engelleyemeyeceksiniz, burada halkımız özgürlüğüne kavuşacaktır. Hiçbir özgürlük bedelsiz olmamıştır. Keşke hiçbir bedel ödemeden, hiçbir insanımızın burnu kanamadan Türkiye demokratik dönüşümünü gerçekleştirse, Kürtler de kendi hakkına ve özgürlüğüne kavuşmuş olsaydı" dedi.
Yüksek, AK Parti hükümetinin bu savaş politikalarını terk etmesi gerektiğini, bu yolun onlar için Türkiye'yi felakete götüren yol olduğunu da ifade ederek, "Şu an Türkiye'nin her tarafı huzursuz, her tarafı tedirgindir. Bu şekilde hiçbir demokratik çözüm gerçekleşemez, AKP hükümeti, Saray, bir an önce bu savaş politikalarını terk etmek Kürt halkı ile barışıp, Kürt halkının özerklik taleplerini kabul eden bütün halkların özgürlüklerini kabul eden demokratik bir adım atmak durumundadır. Bunun haricinde izlemiş olduğu politika Türkiye'yi savaşa sürükledi. Bunun için biz buradan bir kez daha politikalarını değiştirme çağrısında bulunuyoruz, eğer bu savaş politikalarını terk etmezseniz bize ikinci yol kalıyor o da, bu toplum yeni bir hükümet şekillendirecek sizi devireceklerdir ve tarihin çöp sepetine atacaklardır. Savaşı dayatan AKP hükümeti, savaşı dayatan Recep Tayyip Erdoğan'dır. Bu askerler de polisler de ölmek zorunda değildir" dedi