Şifalı Bitkilerden Kanser İlacı Üretecekler
Sivas'taki Cumhuriyet Üniversitesi'nde (CÜ) şifalı bitkilerden kanser ilacı üretmek için 13 yıldan bu yana çalışan 30'a yakın doçent ve profesör, 10 yıl içerisinde taradıkları 150 bitki arasında, içerisinde antikanserojen aktivite bulunan 10...
Sivas'taki Cumhuriyet Üniversitesi'nde (CÜ) şifalı bitkilerden kanser ilacı üretmek için 13 yıldan bu yana çalışan 30'a yakın doçent ve profesör, 10 yıl içerisinde taradıkları 150 bitki arasında, içerisinde antikanserojen aktivite bulunan 10 bitki tespit etti. CÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Mustafa Turan, "Üzerinde çalıştığımız bitkiler umut vaat eden kimyasallar içermektedir. Amacımız; bu yararlı kimyasalları ilaca dönüştürüp halka ulaştırmak. Sonuna kadar uğraşacağız, inşallah bu hastalığın çözüm sürecine katkımız olur" dedi.
Üniversitede farklı alanlarda uzmanlıkları bulunan 30'a yakın akademisyen endemik bitkilerden yerli kanser ilacı üretmek için yürüttükleri çalışmalarda sona yaklaştı. Aktarlardan elde ettikleri şifali bitkiler ile Sivas'ta yetişen 150 bitki üzerinde araştırma yapan akademisyenler, içerisinde antikanserojen aktivite bulunan 10 bitki tespit etti. Bu etken maddeleri hücreler üzerinde deneyen akademisyenlerin, ileri analizlerinin yapılabilmesi için hazırladığı proje, Devlet Planlama Teşkilatı tarafından kabul edildi. Çalışmalarını 3 ay içerisinde Cumhuriyet Üniversite'sine kurulacak olan AR-GE merkezinde yürütmeyi planlanan akademisyenler, bu endemik bitkileri ilaca dönüştürmeyi planlıyor. Akademisyenlerin kanser üzerindeki araştırmalarının, ilaç geliştirme alanında dünyanın saygın veri tabanlarından birisi olan ve aylık ortalama 360 bin kişiye ulaşan 'Global Medical Discovery' tarafından uluslararası tartışma platformuna taşındığı belirtildi.. Halkın etkilenip bu bitkilere yönelmemesi için araştırma bitinceye kadar isimlerinin açıklanmayacağı belirtildi.
"ÇALIŞMALARIN YÜZDE 70-80'İ BİTTİ"
Yaptıkları araştırmaların uluslararası dergilerde yayınladığını belirten CÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Turan, sadece kanserle ilgili alanda 25-30'dan fazla öğretim üyesinin aktif olarak çalıştığını belirterek şöyle dedi:
"Kendi geliştirdiğimiz, patentlediğimiz, tümör modellerimiz de var. Bu çalışmalarımız son 1 yıl içerisinde uluslararası 5 dergide yayınlandı. Bu bölgenin ve diğer alanların bitkisel kaynaklı kimyasallarından da yararlanarak ilaca dönüştürülmesi süreci, ileride üniversitemizde yapılacaktır. Bir bitkinin içindeki aktif etken maddeyi bulmak için belli bir altyapıya ihtiyaç vardır. Bu çalışmaların yüzde 70-80'i bitti. Şu an Cumhuriyet Üniversitesi'ne kurulmakta olan merkezi AR-GE laboratuvarı altyapısında bu kimyasalların, kaba ekstrelerin içerisindeki etken maddelere ulaşıp bunların ilaca dönüştürülmesini ve halkımıza kazandırılmasını amaçlıyoruz."
"HÜCRELER ÜZERİNDE DENENİYOR"
Prof.Dr. Turan, bazı bitkiler içerisinde hem kanser önleyici kimyasallar hem de kanserojen kimyasallar bulunduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Hedefimiz; bitki veya diğer kimyasallar olsun, ana etken maddesini temin etmek ve onu uygun bir şekilde halka ulaştırmaktır. Ayrıca bazı bitkilerde hem kanseri önleyici kimyasal var, hemde kanserojen kimyasal var. Bir bitki içerisinde yüzlerce, bazen binlerce kimyasal mevcut olduğunu görüyoruz. Bunun içerisinden işe yaramayan, zararlı olabilecekleri izole edilecek, halk için hastalık için hangisi işe yarıyorsa onlar halka ulaştırılacaktır."
Etken maddelerin hücreler üzerinde denendiğini belirten Prof.Dr. Turan şöyle devam etti:
"Bu etken maddeleri önce hücreler üzerinde deniyoruz. ve bunların moleküler bazda tespitlerini yapıyoruz, aktivite var mıdır yok mudur diye. Sonra bunların klasik temel modelleri vardır, dünya çapında kabul görmüş. Bu aşamalardan geçiyor. Bunların dokudaki etkilerine bakılıyor. ve bunlarda uluslararası yayın haline getiriliyor. Yüzlerce bitki tarandıktan sonra en son, aktivitesinden umut bulduğumuz bir takım hedef bitkilere ulaşıyoruz."
Türkiye'de yılda 150 bin kişinin kansere yakalandığı ve bu hastaların çare beklediğini belirten Prof. Dr. Mustafa Turan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Daha önce üzerinde çalıştığımız veya ilerde çalışmayı planladığımız bitkiler olsun umut vaat eden kimyasallar içermektedir. Bunlar arasında, halkın kendi üzerinde denedikleri de vardır. Bilimsel olarak bizim bunlara yanıt bulmamız, çözüm üretme noktasında çaba sarf etmemiz gerekiyor. Bunlarda bir açılım olacaktır. Şu an Türkiye'de yılda 150 bin kişi kansere yakalanmaktadır. Ortalama 400 bin kişi kanser tedavisi görmektedir. Belli bir kısmı mevcut ilaçlarla kurtulabilmekte ama kurtarılamayan hastalar çare beklemekte. Bunlar içinde dünyada binlerce insan uğraşıyor, bizde uğraşan bu gruplar içerisindeyiz. ve 'bu çorbada bir tuzumuz bulunsun' çabasındayız. Umudumuzun hiç bir zaman tükenmemesi lazım. Sonuna kadar uğraşacağız, inşallah hastalığın çözüm sürecine bir katkımız olur." - Sivas