Siccu Kampı Suriyeli Türkmenleri de Ağırlıyor

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - Siccu kampındaki çadırlardan genel ve detay görüntüler, - Çadırlarda yaşayan Türkmen ailelerden genel ve detay görüntüler, - Su depolarından bidonlarla su taşıyan çocukların genel ve detay görüntüsü, - Türkmen Veli Muhammed Davut, Emine Hallo ve Meyese - Muhammed ile röportaj, - Genel ve detay görüntüler, Siccu kampı Suriyeli Türkmenleri de ağırlıyor- Halep kentine bağlı Azez kasabası yakınındaki İHH'nın öncülüğünde kurulan Siccu kampında barınan çoğu çocuk ve kadın binlerce Suriyeli, yaşam mücadelesi veriyor- Azez'e bağlı Burakatı, İlbil, Savran, Kızılmezra, Toklu ve Yelbaba köylerinden kaçan Türkmen aileler de Siccu kampının yeni misafirleri arasında yer alıyor- Suriyeli Türkmen Davut: "Türkiye bizim için umudun kapısıydı. Oraya geçebilmeyi çok istiyorduk ancak buruda da ihtiyaçlarımız karşılanıyor. Kendimizi Türkiye'de gibi hissediyoruz" KEMAL KARAGÖZ - ENSAR ÖZDEMİR - Suriye'nin Halep kentine bağlı Azez kasabası yakınında bulunan Siccu kampı, Suriyeli Türkmenleri de ağırlıyor.İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfının öncülüğünde kurulan konteyner ve çadırdan oluşan kampta barınan 6 binin üzerinde Suriyeli, Türkiye'den ulaşan yardımlarla yaşamını sürdürüyor. Kilis'teki Öncüpınar Gümrük Kapısı'ndan yaklaşık 6 kilometrelik yolculuğun ardından ulaşılan kampta barınanların çoğunluğunu kadın ve çocuklar oluşturuyor.Kampın konteyner bölümlerinde fiziki şartların biraz daha iyi olduğu görülüyor. İHH tarafından kurulan konteynerlerde her ihtiyaç düşünülmüş ancak devam eden iç savaş ve paralelinde gerçekleşen Suriyeli akını, sıkıntıları da beraberinde getirmiş.Sığınmacılar, su ihtiyacını kampın içinde bulunan tek çeşmeden gidermeye çalışıyor. Bunun için sabah erkenden su sırasına girenlerin çoğunluğunu çocuklar oluşturuyor. Ekmek ihtiyacının İHH'ya ait fırından karşılandığı kampın gıda ihtiyaçları da Türkiye üzerinden sağlanıyor. - DAEŞ'ten kaçan Türkmenler de Siccu'daAzez'e bağlı Burakatı, İlbil, Savran, Kızılmezra, Toklu ve Yelbaba köylerinden kaçan Suriyeli Türkmen aileler de Siccu kampının yeni misafirleri arasında yerini aldı.Kampa sonradan ilave edilen 200 çadırın bir bölümüne yerleştirilen Türkmenler, elektrik ve su gibi ihtiyaçlara ulaşmakta sıkıntı çekiyor.Birçoğu Suriye'deki iç savaş başladığında Halep'ten kaçarak çevredeki köylere yerleşen bin 400 Türkmen, bu kez de terör örgütü DAEŞ'in saldırılarıyla karşı karşıya kaldıkları için yaşadıkları yerleri terk etmek zorunda kaldı.- "İHH bize el uzattı"Suriyeli Türkmen Veli Muhammed Davut, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Halep'te yaşarken Esed rejiminin saldırılarının ardından evlerinin bombalandığını söyledi.Saldırılardan kaçarak Azez kasabasına bağlı Burakatı köyüne geldiklerini belirten Davut, çadırlara uzanan yolculuklarını şöyle anlattı: "Köyde de DAEŞ terör örgütünün saldırılarına maruz kaldık. Oradan da kaçıp Kilis sınırına yakın bölgede yaşamak zorunda kaldık. Türkiye'ye geçemedik. En sonunda İHH bize el uzattı. İHH'nın Siccu kampında kurduğu çadırlara geldik. Türkiye bizim için umudun kapısıydı. Oraya geçebilmeyi çok istiyorduk ancak burada da ihtiyaçlarımız karşılanıyor hatta kendimizi Türkiye'de gibi hissediyoruz."En büyük sorunun elektrik ve su olduğunu dile getiren Davut, "Şu an hayat biraz daha zor. Şu sıralar havalar da çok sıcak. En büyük sıkıntımız su. Bir de banyo sorunu yaşıyoruz" dedi.- "Bir süre zeytin ağaçlarının altında yaşadık"Türkmen Emine Hallo da Halep'te Esed rejiminin gerçekleştirdiği saldırılarından kaçarak Azez'e bağlı Burakatı köyüne geldiklerini söyledi.Orada da DAEŞ'in saldırılarına maruz kalınca Kilis sınırına yakın bölgelere kaçarak, bir süre zeytin ağaçlarının altında yaşamak zorunda kaldıklarını anlatan Hallo, "Havalar çok sıcak. Su ve elektrik sıkıntımız var. Çatışmalardan sonra Halep diye bir şey kalmadı. Buradan sonra ne yapacağımızı bilmiyoruz. Evimiz yıkıldı. 4 çocuğumla çadırlarda yaşıyoruz. İHH sayesinde bize yardım geliyor. Savaşın bir an önce durmasını istiyoruz" diye konuştu.Meyese Muhammed ise DAEŞ'in köylerine gelmesi üzerine kaçarak Türkiye sınırına geldiklerini belirtti.Bir süre zeytin ağaçlarının altında yaşadıklarını ifade eden Muhammed, "Suyumuz bile yoktu. Çok sıkıntılar yaşadık ve yürümeye başladık. Muhalifler bizi buraya yönlendirdi. Türkiye'ye İHH'ya çok şey borçluyuz" dedi.