Haberler

Sibel Özdemir: "Vize Başvuruları ile İlgili Uygulanacak Politika Mütekabiliyet İlkesine Uygun Olmalı"

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

CHP İstanbul Milletvekili ve TBMM AB Uyum Komisyonu Üyesi Sibel Özdemir, Türk vatandaşlarının yurt dışına çıkışlarda pasaport ve vizeyle ilgili yaşadığı sorunlara ilişkin “Ülkemizin vize başvuruları ile ilgili uygulayacağı politikanın uluslararası alanda mütekabiliyet ya da karşılıklık ilkesine uygun olması gerekmektedir. Turist sayısındaki artışı önceleyen bir politika değil, mütekabiliyet ilkesine uygun ve her iki vatandaşın da hakkını eşit düzeyde koruyan ya da eşit haklar sağlayan bir vize politikası uygulanmalı” diye konuştu.

CHP İstanbul Milletvekili ve TBMM AB Uyum Komisyonu Üyesi Sibel Özdemir, Türk vatandaşlarının yurt dışına çıkışlarda pasaport ve vizeyle ilgili yaşadığı sorunlara ilişkin "Ülkemizin vize başvuruları ile ilgili uygulayacağı politikanın uluslararası alanda mütekabiliyet ya da karşılıklık ilkesine uygun olması gerekmektedir. Turist sayısındaki artışı önceleyen bir politika değil, mütekabiliyet ilkesine uygun ve her iki vatandaşın da hakkını eşit düzeyde koruyan ya da eşit haklar sağlayan bir vize politikası uygulanmalı" diye konuştu.

CHP AB Uyum Komisyonu Üyesi ve İstanbul Milletvekili Özdemir, dün TBMM'de yurt dışına çıkışlarda pasaport ve vizeyle ilgili yaşanan sıkıntılara ilişkin basın toplantısı düzenledi. Özdemir şöyle konuştu:

"BAŞVURU YAPAN HER 100 VATANDAŞIMIZIN 5'TE 1'İNİN VİZE BAŞVURUSU REDDEDİLMİŞ"

"Karşı karşıya kaldığımız temel sorunlardan biri de vatandaşlarımızın Schengen bölgesine yapmış oldukları vize başvurularında çok fazla prosedürle karşı karşıya kalmaları. Evrak sayısında bir artış var ve ret oranları da çok fazla. Bu konu Avrupa Birliği Parlamenterler Meclisi'nde de rapor sunuldu. Vatandaşlarımızın yapmış oldukları Schengen vizesi başvuruları, 2015 başlarında yüzde 5 iken, bugün yüzde 20'ye ulaşmış. Yani başvuru yapan her 100 vatandaşımızın 5'te 1'inin Schengen vize başvurusu reddedilmiş. Alınan vizelerin tek girişli ve çok kısa süreli vizeler olduğunu görüyoruz.

Dile getirmemiz gereken önemli konu ise, bu ret sebeplerinin arkasında maalesef vize başvurusu yapılan ülkelerin vatandaşlarımızın geri dönmeyeceği yönünde duyduğu kaygılardır. Bu ülkelerin, ülkemizin yaşamış olduğu ekonomik sıkıntılar, vatandaşlarımızın geleceğe dair duyduğu kaygılar nedeniyle vize başvurusu yaptığı kanısına varmaları ülkemiz açısından ciddi bir sorun alanı olarak karşımıza çıkıyor.

"VATANDAŞLARIMIZA KARŞI BÖYLE BİR ALGININ OLUŞTUĞU BİR ORTAMDA, MEVCUT İKTİDAR BİRÇOK ÜLKEYE VİZE MUAFİYETİ SAĞLIYOR"

İçinde bulunduğumuz sistem ve ekonomik krizle beraber vatandaşlarımızın başvurularının diğer ülkeler tarafından böyle değerlendirilmesi hepimizi üzen ve ülkemizin bulunduğu durum açısından da ciddi bir sorun olarak ortaya çıkıyor. Ülkemiz vatandaşlarına karşı böyle bir algının oluştuğu bir ortamda, mevcut iktidar birçok ülkeye vize muafiyeti sağlıyor. Konut alımında, vatandaşlık verilmesi noktasında kolaylıklar, pasaportları olmadan kimlikleriyle ülkemize giriş yapmaları olanağı sağlanıyor. Bu da ülkemiz vatandaşları açısından ciddi bir adaletsizlik.

Ülkemizin vize başvuruları ile ilgili uygulayacağı politikanın uluslararası alanda mütekabiliyet ya da karşılıklık ilkesine uygun olması gerekmektedir. Turist sayısındaki artışı önceleyen bir politika değil, mütekabiliyet ilkesine uygun ve her iki vatandaşın da hakkını eşit düzeyde koruyan ya da eşit haklar sağlayan bir vize politikası uygulanmalı.

"NORVEÇ VE BULGARİSTAN İLE YAPILAN ANLAŞMALAR KARŞILIĞINDA VATANDAŞLARIMIZA DA BU HAKLAR SAĞLANMALI"

Dışişleri Bakanı, Norveç Dışişleri Bakanı bir anlaşma yapıyor ve Norveç vatandaşlarının ve Cumhurbaşkanı kararı ile Bulgaristan vatandaşlarının ülkemize sadece kimlik bilgisiyle girmesinin önü açılıyor. Bu ülkemiz için açısından biraz itibar ve onur kırıcı bir davranış olarak değerlendiriyoruz. Uygulamanın bir an evvel düzeltilmesi ve Norveç ve Bulgaristan ile yapılan anlaşmalar karşılığında ülkemiz vatandaşlarına da bu hakların sağlanması noktasında bir düzenlemeye ihtiyaç var.

Döviz kurundaki kaygı verici, öngörülemez yükseliş karşısında vize ücretlerinin, vatandaşlarımızın alım gücüyle karşılaştırdığımızda ciddi bir külfet olarak karşımıza çıkıyor. Bu konuda da ülkeler arasında anlaşmalar sağlanabilir.

"İKTİDARIN AB ÜLKELERİ İLE İLİŞKİLERİMİZDEKİ BAŞARISIZLIĞININ EN SOMUT SONUCU VİZE UYGULAMASIDIR"

18 Mart Mutabakatı dediğimiz, AB adaylık sürecinde bir ülke olarak üyelik sürecine ivme kazandıracak bir vize anlaşması var. Bu anlaşmayla birlikte iktidarın en büyük taahhüdü vizesiz Avrupa hedefi ortaya koymasıydı. Geldiğimiz aşamada iktidarın AB ülkeleri ile ilişkilerimizdeki başarısızlığının en somut sonucu vize uygulamasıdır. Vizesiz Avrupa vaadi ya da belli imtiyazlar karşılığında sağlanması bir kenara, vatandaşlarımız AB ülkelerine neredeyse giriş yapamamakta, girişleri engellenmekte.

Her ortamdaki uyarılarımıza rağmen kısa vadeli, öngörüsüz, hatalı ve vatandaşlarımızın çıkarları değil de şahsi çıkarları önceleyen politikaların maliyetini maalesef vatandaşlarımız yaşamaktadır. Suriye iç savaşında karşı karşıya kaldığımız Suriyeli göçmen akınının en büyük maliyetini ve AB ülkeleri ile yapmış olduğumuz anlaşma neticesinde en büyük maliyetini yüklenmiş bir ülke olarak, AB ile yapmış olduğumuz mutabakatın neticesi, bizim taahhütleri yerine getirip ve AB ülkelerinin de taahhütlerini yerine getirerek vize serbestisini vatandaşlarımıza sağlamaktır."

"VİZE BAŞVURU ÜCRETLERİNİN DÜŞÜRÜLMESİ İÇİN İNİSİYATİF ALINMALI"

İçişleri Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı'na pasaport ve vize uygulamalarında yaşanan sorunlara ilişkin soru önergesi verdiğini belirten Özdemir, şu önerilerde bulundu:

-Pasaport başvurularında yaşanan gecikmeler bir an önce çözülmeli.

-Tutarlı ve mütekabiliyet ilkesine uygun bir vize politikası ortaya konulmalı.

- Vize başvuru sürecinde yurttaşlarımızdan gereksiz belge ve evrak talep edilmesinin önüne geçilmeli.

-Vize başvuru ücretlerinin düşürülmesi için inisiyatif alınmalı.

-Vize randevuların daha erkene verilmesi için gerekli girişimlerde bulunulmalı.

-Schengen vize başvurularına çok girişli ve daha uzun süreli vize verilmesi sağlanmalı.

-Schengen bölgesi ülkelerin vize ret gerekçeleri sorgulanmalı ve gerekçeler ortadan kaldırılmalı.

-Vize muafiyeti hakkı için eksik kalan 6 kriter bir an önce tamamlanmalı.

Sibel Özdemir:
Kaynak: ANKA / Güncel
title
Close