SGK'dan Borç Takibi Açıklaması: Siyasi Bir Saldırı Değil
Sosyal Güvenlik Kurumu, prim borçlarının takip edilmesinin yasal bir zorunluluk olduğunu belirterek, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin borçları hakkında kamuoyuna açıklama yaptı. SGK, borçların tahsili süreçlerinin 'siyasi saldırı' olarak değerlendirilemeyeceğini ifade etti.
SOSYAL Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından, prim gelirleri toplanırken hiçbir kurum veya kişi ayrımı yapmadan tüm borçlulara karşı eşit bir tutum sergilendiği belirtilerek, "Dolayısıyla, SGK tarafından prim borçlarının takip edilmesi süreci 'siyasi bir saldırı' olarak değerlendirilemez. Kurum olarak amacımız; birikmiş ve sürdürülemez bir seviyeye ulaşan prim borçlarının tahsil edilmesidir" açıklaması yapıldı. Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin SGK'ya olan borcunun da son 7 ayda 4,5 milyar liradan ağustos itibarıyla 8,4 milyar, eylül itibarıyla ise 8,8 milyar liraya yükseldiği belirtildi.
SGK'dan yapılan yazılı açıklamada, "Sosyal Güvenlik Kurumu olarak, işçilerin kazançlarından kesilip SGK'ya yatırılması gereken primlerin tahsil edilmesi, yasal bir zorunluluk olup, topladığımız bu prim gelirleriyle emeklilerimizin aylıklarını ödemekte, vatandaşlarımızın sağlık hizmeti giderlerini karşılamaktayız. SGK, prim gelirlerini toplarken hiçbir kurum veya kişi ayrımı yapmadan tüm borçlulara karşı eşit bir tutum sergilemektedir. Dolayısıyla, SGK tarafından prim borçlarının takip edilmesi süreci 'siyasi bir saldırı' olarak değerlendirilemez. Kurum olarak amacımız birikmiş ve sürdürülemez bir seviyeye ulaşan prim borçlarının tahsil edilmesidir" denildi.
'ABB'NİN BORÇLARIN TECİLİ İÇİN YAPTIĞI GİRİŞİM GEÇERSİZDİR'
Gündeme gelen Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin (ABB) SGK'ya olan prim borçları hakkında kamuoyuna açıklama yapma ihtiyacı doğduğu ifade edilerek, şöyle denildi:
" Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin SGK'ya olan borcu, son 7 ayda 4,5 milyar liradan 2024/Ağustos ayı itibarıyla 8,4 milyar TL'ye, 2024/Eylül ayı itibarıyla ise 8,8 milyar liraya yükselmiştir. Belediyenin 6183 sayılı Kanun'un 48/A maddesine göre borçların tecili için yaptığı girişim, kanunda belirtilen şartları taşımaması nedeniyle kanunen geçersizdir. Söz konusu madde, mali açıdan zor durumda bulunan ve borcun vadesi bir yılı geçmemiş durumda olan mükelleflere istisnai olarak uygulanmakta olup, bugüne kadar deprem bölgesi belediyeleri dahil hiçbir belediyeye bu madde çerçevesinde bir tecil işlemi yapılmamıştır. 6183 sayılı Kanun'un 48'inci maddesi uyarınca tecil başvurusu yapabilmek için borcun yüzde 10'unun peşin olarak ödenmesi ve kalan borcun yüzde 50'si oranında teminat gösterilmesi şartı vardır. Ancak, Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından teminat olarak gösterilen gayrimenkuller üzerinde çok sayıda haciz bulunması nedeniyle bu varlıklar kanunen geçerli teminat olamamıştır. Dolayısıyla bu işlem geçersiz olmuş ve SGK Yönetim Kurulu'nda değerlendirilecek bir başvuru halini dahi alamamıştır. Kanuni şartların bilinmesine rağmen üzerinde hacizler olan gayrimenkullerin teminat olarak verilmesi iyi niyetli bir yaklaşımdan uzaktır. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından dile getirilen SGK ile rızaen anlaşma yapıldığına dair iddia ise gerçeği yansıtmamaktadır. Mevzuatımızda ve borçların ödenme şekilleri arasında 'rızaen anlaşma' şekli bulunmamaktadır. Kurumumuz tarafından bu yönde bir anlaşma da yapılmamıştır. SGK olarak yasal sorumluluğumuzu yerine getirmekle ilgili süreçlerin siyasi tartışmaların odağına çekilmesinden üzüntü duymaktayız."