Sezai Karakoç, Vefatının 3. Yılında Anıldı
Şair ve mütefekkir Sezai Karakoç, İstanbul'da düzenlenen etkinlikle vefatının 3. yılında anıldı. Katılımcılar, onun edebi mirası ve hayatına dair hatıralarını paylaştı.
Şair, yazar ve mütefekkir Sezai Karakoç, vefatının 3. yılında İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün düzenlediği etkinlikle anıldı.
Beyazıt Yazma Eser Kütüphanesi'ndeki "Bir Diriliş Muştucusu A. Sezai Karakoç" başlıklı etkinlikte, Türkiye Yazma Eserler Kurumu (TYEK) Başkanı Dr. Coşkun Yılmaz ile yazar Sadettin Acar konuştu.
Yılmaz, Sezai Karakoç'un kalabalıklar arasında yalnız yaşamayı bilen ve fikirleriyle yaşamı birbirine son derece uyumlu bir mütefekkir olduğunu söyledi.
Kudüs'ü Türk edebiyatında ilk defa gündeme getirenin Karakoç olduğuna dikkati çeken Yılmaz, " Sezai Karakoç'un bugünkü siyasi anlamda var olan sınırlarla bir dünya haritası yoktu. Onun Türk-İslam coğrafyasını vatan kabul eden ve bu coğrafyada bir sürekliliği savunan bir tarafı vardı." dedi.
Yılmaz, 2006'da ziyaretine gittiği Karakoç'la yaşadığı bir hatırayı da şu sözlerle anlattı:
"Tabii Sezai Karakoç'la görüşmeye gidince bu anın kayda alınması gerektiğini düşünüyorum. Gitmeden önce kayda almaya niyetlendim ama karşı olduğunu da biliyorum. O zamanki cep telefonları şimdiki gibi değil ama yine de kayıt yapabiliyor. Sorular soruyorum, cevaplar veriyorum ben de kayda almaya başlamıştım. 'Kayıt mı alıyorsun?' diye aniden sorunca 'Yok.' dedim. Mahrem bir tarafı yoktu konuşmanın ama eve gidince o zaman yanında olan Sadettin Acar aradı 'Ağabey sen kayıt mı aldın?' diye sordu. Neden soruyorsun deyince Sezai Karakoç'un 'Arkadaş galiba kayıt aldı' dediğini nakletti. Sadettin'e 'Sen ne cevap verdin?' diye sordum. Sadettin 'Ağabey ahlaklı adamdır almadım dediyse almamıştır dedim' dedi. Sabah namazına kalkmıştım. Namazı bitince hemen kaydı sildim. Bir yandan sildiğime üzülüyorum ama ruhen de çok müsterihim."
"Fiziğe hapsolmuş Türk şiirinin önüne metafiziğin kapılarını açmıştır"
Yazar Sadettin Acar ise Karakoç'un "Sessiz Müzik" adlı şiirindeki "Bu dünyada olup bitenlerin/Olup bitmemiş olması için/Ne yapıyorsun" dizelerini hatırlatarak "Bu Sezai Bey'in hem kendisine hem de muhataplarına sorduğu çok hayati bir sorudur. Olan biten karşısında hepimizin taşıdığı çok hayati bir sorumluluk olduğunu hatırlatır. Bu sorumluluğun gereğini yerine getirip getirmediğimiz onun için çok önemlidir." ifadelerini kullandı.
Karakoç'un zaman neyi gerektirdiyse onu yapmayı kendisine vazife gördüğüne dikkati çeken Acar, şunları kaydetti:
"Sezai Karakoç şiirleriyle öncüdür. Modern Türk şiirinin en önemli temsilcilerinden biridir. Her ne kadar Sezai Karakoç kabul etmese de solun deve dişi şairleri onu İkinci Yeni'nin kurucusu olarak tanımlar. Karakoç, fiziğe hapsolmuş Türk şiirinin önüne metafiziğin kapılarını açmıştır. Tamamen Batı'ya bakarak yeniden şekillenen şiirin önüne metafiziğin büyük imkanlarını açmıştır. Sezai Karkaoç'un şiir konusunda yaptığı tartışılmaz büyüklüktedir. Biraz insaf taşıyan herkes, onun son yüzyıldaki en büyük Türk şairlerden birisi olduğunu tespit edecektir."
Katılımcıların da Karakoç'la ilgili hatıralarını, duygu ve düşünceleri paylaştığı etkinlikte, araştırmacı yazar Rahim Er konuşma yaptı.
Etkinlik kapsamında ayrıca Karakoç'un Şehzadebaşı Cami Haziresi'nde bulunan kabri başında Kur'an-ı Kerim tilaveti yapılarak dualar edildi.